İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun yıl dönümü dolayısıyla 15 Şubat 2015 tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sêrt İl Örgütü binası önünde açıklama yapıldı. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, sonraki süreçte Abdülhakim Ekinci’nin de aralarında olduğu çok sayıda kişi hakkında “örgüt propagandası yapmak” ve “ihtara rağmen dağılmama” gerekçeleriyle iddianame hazırladı. İddianamede, protesto eyleminde açılan “15 Şubat komplosunu özgür Önderlikle aydınlatacağız”, “Gençlik Apo’nun fedaisidir”, “Bijî Serok Apo, Siirt Ovası Apocular Ovası”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz” pankartları ile “Katil devlet hesap Verecek”, “PKK halktır, halk burada” sloganları gerekçe gösterildi.
PROPAGANDA CEZASI VERİLDİ
Yapılan yargılamada Ekinci’ye “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıl hapis cezası verildi. “Suçun unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle “ihtara rağmen dağılmama” iddiasından ise beraat kararı verildi. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, 13 Aralık 2021 tarihinde Ekinci hakkında verilen cezayı onadı. Ekinci, 22 Şubat 2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yaptı.
Başvuruda, “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği” belirtildi. Ayrıca yargının aynı olayla ilgili farklı kişiler hakkında farklı kararlar vererek, “eşitlik ilkesini ihlal” ettiği kaydedildi.
‘ANAYASA İHLALİ’ VURGUSU
AYM, daha önce verdiği benzer kararlara atıfta bulunarak, “Propaganda suçunun soyut tehlike suçu olarak kabul edilmesinin başta ifade özgürlüğü olmak üzere anayasal hak ve özgürlükler üzerinde bir baskı oluşturma potansiyeli olduğuna” dikkati çekti.
AYM kararında, ifade özgürlüğü veya toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı gibi temel hak ve özgürlüklere gerekçesiz olarak yapılan müdahalelerin Anayasa’nın ilgili maddelerini ihlal edeceği ifade edildi.
AYM: GEREKÇE ANLAŞILAMAMIŞTIR
Kararda, yerel mahkemenin Ekinci’nin bir toplantıya katılmasını mahkûmiyet için yeterli gördüğünü kaydedildi. Ekinci’nin toplantı hakkının koruma alanı dışında herhangi bir eylem gerçekleştirdiğine dair somut bir olgu ortaya konulmadığına dikkat çekilen kararda, “Müdahaleye konu eylemin ne surette terör örgütünün şiddet ve tehdit yöntemlerinin meşru gösterdiği, övdüğü ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik ettiği mahkeme gerekçesinden anlaşılamamıştır” değerlendirmesine yer verildi.
AYM, mahkeme kararında yer alan gerekçelerin “zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığına” kanaat getirdi. Ayrıca kararda çelişkiler olduğuna işaret edildi.
AYM, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi. Ekinci’ye 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi.
Üyelerden Yıldız Seferinoğlu ve Ömer Çınar, karara katılmadı.
MA