Künye   Hakkımızda
18 Aralık 2025, Perşembe
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü: Devlet hukuku içselleştirmeli

“Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü”nü mücadeleyle karşıladıklarını belirten Nazım Babaoğlu’nun ağabeyi Cemal Babaoğlu, karanlıkta kalan olayların aydınlatılması, devletin hukuku içselleştirmesi taleplerinin karşılık bulmadığını söyledi.

30 Ağustos 2024
Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü: Devlet hukuku içselleştirmeli
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

Birleşmiş Milletler (BM) 2011 yılında 30 Ağustos’u “Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü” olarak kabul etti. Dünyanın dört bir yanında siyasi kimlikleri sebebiyle kaybettirilen ve birçoğunun cenazesi dahi bulunmayan kayıpların yakınları ise, aralıksız yakınlarının akıbetini soruyor.

Türkiye ve Kürdistan’da 1980 ve 1990’lı yıllarda Kürtler başta olmak üzere sosyalist ve demokratlara yönelik gerçekleştirilen “fail meçhul” cinayetler ve gözaltında kaybetme politikası uygulandı. Hafıza Merkezi’nin ulaştığı ve zorla kaybettirildiğini doğruladığı 500 kaybın 28’inin (en küçüğü 3 yaşında olmak üzere) 18 yaşının altında olduğu, bu kayıplardan 482’sinin erkek 18’inin ise kadın olduğu tespit edilirken, kayıplardan 282’sinin hala bedenine ulaşılamadığı kaydedildi. Direkt devlet güçleri ya da devlet tarafından yıllarca kabul edilmeyen JİTEM tarafından gerçekleştirilen bu saldırılara dair cezasızlık politikası etkin oldu.

İLK YARGILAMALAR

Meclis araştırması sonucu 1999 yılında hazırlanan Susurluk raporundan sonra JİTEM ile ilgili ilk iddianame kabul edildi. Ancak günümüze kadar süren davaların çoğu ya zaman aşımı ya beraat ya da seçilen birkaç ismin birkaç yıl hapis cezası almasıyla sonuçlandı. Cezasızlık politikalarının yanı sıra kayıp yakınları, gittikleri mahkemelerde pek çok kez başka hak ihlallerine ve hukuksuzluklara maruz kaldı. Ancak ailelerin hiçbiri mücadeleden vazgeçmedi. Bu mücadelenin en bilinen sembolleri Cumartesi Anneleri ilk eylemlerine 27 Mayıs 1995 tarihinde Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda başladı. Kayıp yakınlarının mücadelesi daha sonra birçok kente yayıldı.

NAZIM BABAOĞLU

Hala zorla kaybettirilen yakınlarından izler aramaya devam edenler arasında 12 Mart 1994’te kendisine gelen “acil haber var” telefonuyla gittiği Riha’nın Sewreg (Siverek) ilçesinden bir daha dönemeyen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Nazım Babaoğlu’nun ailesi de yer alıyor. Gazeteci Babaoğlu’nun kaybedilmesinin ardından ailesi ve Özgür Gündem gazetesinde birlikte çalıştığı meslektaşları, yıllarca hukuksal mücadele verdi. Bu süreçte ailesi ve meslektaşları, yürütülmeyen soruşturma sebebiyle olayın tanıklarına dahi kendi imkanlarıyla ulaştı. Ancak yargılama, kayıtlara geçen beyanlar ve delillere rağmen ailenin suç duyurusunda bulunduğu Urfa Savcılığı tarafından “delil yetersizliği” gerekçesiyle başlatılmadı.

Aile, 10 yıl süren soruşturma sürecinin ardından verilen kararı Danıştay’a taşıdı. Burada da 10 yıl bekletilen karar, 2018 yılında Danıştay’ın olumsuz kararıyla son buldu. Aile aynı yıl “yaşam hakkı ihlali” kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. Ancak AYM de yapılan başvuruyu, soruşturmanın devam etmesi ve başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle “kabul edilemez” buldu. Aileye tebliğ edilen AYM’nin gerekçeli kararında, aile bireyleri hakkında “Dönem dönem terör örgütü üyesi veya propagandasından sabıka kayıtları olduğu ve mahkemelerde yargılandığı”, bunun yanı sıra nüfus kayıtlarında inceleme yapıldığı ve “Nazım’ın hala yaşıyor olduğu” beyanları yer aldı.

KAYIP NAZIM HAKKINDA SORUŞTURMA

Son olarak aile avukatlarının yaptıkları UYAP sorgulamalarında, Nazım Babaoğlu’na ilişkin yürütülen soruşturma dosyasının esas numarasının 2015 yılında değiştirildiği ve Babaoğlu’nun “maktul” olarak gösterildiği dosyaya aranan bir şüphelinin eklendiği, 2021 yılında ise gazeteci Babaoğlu hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı. Her iki soruşturma dosyası için alınan kısıtlılık kararı nedeniyle avukatlar ve aile, dosyanın ayrıntılarına ilişkin bilgi edinemedi.

Nazım’ın kaybedilmesinden günümüze kadar pek çok hukuksuzlukla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden ağabeyi Cemal Babaoğlu, 1990’lı yıllarda JİTEM, Hizbullah gibi yapılanmalar eliyle gerçekleşen kaçırma ve katletme politikasına dikkati çekti.

Babaoğlu, “Diyorlardı ki işte ‘Hizbullah yapıyor, JİTEM yapıyor’ ya da TİT yani Türk İntikam Tugayı dedikleri oluşumların bu cinayetleri işlediklerini söylüyorlardı. Bunlardan İçişleri Bakanlığı’nın ve Genel Kurmay Bakanlığı’nın haberinin olmadığı iddia edildi ama sonra ki itiraflarda görüldü ki bunlar devletin memuruydular. Hatta maaş bordroları vardı” dedi.

NAZIM’IN KAYBEDİLME SÜRECİ

1990’larda insan kaybetmelerin sıradanlaştırılmaya çalışıldığını belirten Babaoğlu, özellikle “ana akım” medyanın bu tür olaylardan hiçbir şekilde bahsetmediğini ifade etti. Babaoğlu, Nazım’ın kaybedilmesi ardından kendilerinin de bu gerçeklikle tanıştıklarını dile getirerek, şunları belirtti: “Nazım Gündem gazetesinde muhabirken Siverek’e gitti ve bir daha kendisinden haber alamadık. Gerek valilik, gerek Siverek Kaymakamlığı hem yazılı hem sözlü beyanlarında kimseyi gözaltına almadıklarını söylediler. Görgü tanıklarına rağmen savcılık hiçbir şekilde harekete geçmedi. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı da Mehmet Ağar’dı. Bunlar da hep ‘terör bitecek’ maskesiyle Kürt halkı üzerinde terör estirdiler. Yani daha sonra anlaşıldı ki Çiller hükümeti, bir terör hükümetiydi. O dönem evladını, eşini, kardeşini kaybeden soluğu adliyede alıyordu. Sonra vali ile görüşülürdü. Bunların hiçbirinden ses çıkmayınca aileler İHD’ye başvurmaya başladı. Orada tutanaklar tutuldu, görgü tanıklarının hepsi kayıt altına alınmaya başlandı. Sonra aileler ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’ diyerek eylemlere başladı.”

YÜZLEŞME ÇAĞRISI

Kayıplarla yüzleşmeme gerçeğinin eski iktidarlar gibi AKP tarafından da sürdürüldüğüne işaret eden Babaoğlu, iktidarın Cumartesi Anneleri başta olmak üzere kayıp yakınlarına yönelik engellemeleri hatırlattı. Kayıp ailelerinin çoğunun cenazelerine dahi kavuşamadıklarını ve bu ailelerden biri olduklarını belirten Babaoğlu, bu 30 Ağustos’ta gidecekleri bir mezarlarının olmadığını belirtti.

Annesinin “Madem öldürdünüz bari cenazemi verin, hiç olmazsa üzerinde dua edecek bir mezarımız olsun” dediğini söyleyen Babaoğlu, yıllarca İHD ile birlikte hukuk mücadelesi verdiklerini belirterek, “Bu toplumsal bir mücadeleydi. Karanlıkta kalan olayların aydınlatılması, devletin hukuku içselleştirmesi, evrensel yasalara yönelmesi gibi taleplerimiz oldu. Bu taleplere karşılık devlet hep ‘biz terörle mücadele ediyoruz’ cevabı verdi. Bu yüzyıllık ırkçı ve tekçi anlayışının, bu ülkeye neler kaybettirdiğinin muhasebesini yapmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Ceylan Şahinli / MA

İlgili Haberler

Bakanlık Kazanhan’ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
Gündem

Bakanlık Kazanhan’ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı

18 Aralık 2025
Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
Gündem

Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi

18 Aralık 2025
Hakan Fidan, QSD’yi hedef aldı
Gündem

Hakan Fidan, QSD’yi hedef aldı

18 Aralık 2025
Ayşe Şan mezarı başında anıldı
Gündem

Ayşe Şan mezarı başında anıldı

18 Aralık 2025
Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
Gündem

Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu

18 Aralık 2025
Kadınlardan ‘Kadın Mitingi’ne katılım çağrısı
Gündem

Kadınlardan ‘Kadın Mitingi’ne katılım çağrısı

18 Aralık 2025
Politika'dan Günün Yorumu
AKP-CHP iktidar kavgası ve Süreç
Politika'dan Yorum

AKP-CHP iktidar kavgası ve Süreç

Politika Haber
15 Aralık 2025
Politika'dan Söyleşi
Sendikacı Nebile Irmak: Asgari ücret yoksulluk ücretidir, yoksulluk da kadınlaşıyor
Politika'dan Söyleşi

Sendikacı Nebile Irmak: Asgari ücret yoksulluk ücretidir, yoksulluk da kadınlaşıyor

Politika Haber
18 Aralık 2025

EN SON HABERLER

Bakanlık Kazanhan’ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı

Bakanlık Kazanhan’ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı

18 Aralık 2025
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi

18 Aralık 2025
Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi

Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi

18 Aralık 2025
Hakan Fidan, QSD’yi hedef aldı

Hakan Fidan, QSD’yi hedef aldı

18 Aralık 2025
Ayşe Şan mezarı başında anıldı

Ayşe Şan mezarı başında anıldı

18 Aralık 2025
Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu

Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu

18 Aralık 2025
Kadınlardan ‘Kadın Mitingi’ne katılım çağrısı

Kadınlardan ‘Kadın Mitingi’ne katılım çağrısı

18 Aralık 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!