Adana’da bulunan Kürkçüler Cezaevi Kampüs Cezaevi ile Suluca Kampüs Cezaevi’ndeki politik tutsaklar, birçok hak ihlaliyle karşı karşıya. Tutsakların yaşadığı ihlallerin başında kelepçeli muayene ve ağız içi arama dayatmaları geliyor.
Söz konusu uygulama, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı. AİHS’nin 3’üncü maddesine göre, “Devlet, bir kişinin insan onuruyla bağdaşan koşullarda alıkonmasını, tedbirin infazına yönelik yol ve yöntemin kişiyi, alıkonmanın doğasında kaçınılmaz olarak bulunan sıkıntı düzeyini aşacak yoğunlukta ızdırap ve zorluğa maruz bırakmamasını, infazın pratik gerekliliklerini dikkate alarak, diğer şeylerin yanı sıra kişiye gerekli tıbbi yardımı sağlamak suretiyle, sağlık ve refahının yeterince sağlandığını güvence altına almakla yükümlüdür…” deniliyor.
Ancak tutsaklar, her iki dayatma nedeniyle birçok kez tedavi olmayı reddediyor. Tutsakların bu duruma karşı yaptığı itirazlar ise, “uygulama mevzuata uygun” denilerek reddediliyor.
‘TECRİT İÇİNDE TECRİDİ YAŞIYORUZ’
Yaşadıkları ihlallere dair ailelerine bilgi veren tutsaklar, 2019’dan bu yana ağız içi arama dayatmasını kabul etmedikleri için sağlık hakkına erişemediklerini aktardı. Hasta arkadaşlarının durumunun gün geçtikçe daha da kötüye gittiğine dikkati çeken tutsaklar, “keyfi ve hukuksuz” olarak nitelendirdikleri uygulamalara karşı duyarlılık çağrısı yaptı.
Tutsaklar, ayrıca DAİŞ ve FETÖ’den tutuklu olanlarla aynı koridorda tutulduklarını, bazı kişilerin tekli hücrelerde tutulduğunu, spor faaliyetlerinin engellendiğini kaydetti. “Tecrit içinde tecridi yaşıyoruz” diyen tutsaklar, sağlıksız koşullar nedeniyle uyuz salgınıyla karşı karşıya olduklarını dile getirdi.
Konuya dair aradığımız cezaevi idaresi, bilgi vermekten kaçındı.
Hamdullah Yağız Kesen / MA