Kadın katliamları, şüpheli ölüm, şiddet ve çocuklara dönük suçlar her geçen gün artış gösteriyor. Amed’de 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ardından İstanbul’da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil katledildi. Wan’da üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in cansız bedenine ulaşılırken, “Yenidoğan çetesi” olarak adlandırılan grubun bebeklerin ölümüne neden olduğu ortaya çıktı.
CEZASIZLIK POLİTİKASI
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Dîlok Şubesi yöneticilerinden Elif Söyleyici, cezasızlık politikalarının katliam ve istismar olaylarının artmasında etkili olduğunu söyledi. Söyleyici, yaşananların bireysel yaklaşımlar olarak ele alınamayacağını ve sistemin yarattığı sonuçlar olduğunu dile getirdi. Kadını eve hapseden ve kamusal alandan uzaklaştırılan uygulamalara dikkati çeken Söyleyici, “Kadın ölümleri sayısal anlamda konuşulan bir durum oldu. Günde 3 kadının öldürülmesi artık normal bir hal aldı. Kadınların kendi haklarını savunması bile tahrik unsuru olarak ele alınıyor. Çünkü kadınların haklarını savunmasını, kendi iktidarları için tehdit unsuru olarak görüyorlar. Bu şekilde toplumu dizayn etmek için kadınlar üzerinden politika yürütüyorlar. Suçluların bulunup, 6284 sayılı yasa gereğince cezalandırılması talebimiz söz konusu” diye konuştu.
‘KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR’
Eğitim Sen Dîlok Şubesi Kadın Sekreteri Gülfidan Özpolat, son 10 günde 26 kadın cinayetinin kayıtlara geçtiğini kaydetti. Özpolat, “En çok attığımız slogan kadın cinayetlerinin politik olduğu üzerine. Çünkü eril politikalar ve cezasızlıkla kadın cinayetleri bizlere dayatılıyor. Tam da buradan kadın cinayetlerinin politik olduğunu söylüyoruz” diye konuştu.
Özpolat, yaşananlar nedeniyle kadınların geceleri sokakta tedirgin olduklarını ve korku yaşadıklarını ifade etti. Yaratılmak istenen korkuya karşı alanlarda olmaya devam edeceklerini vurgulayan Özpolat, kadın mücadelesinin ortak bir paydada, birleşerek bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Özpolat, son dönemlerde kadınların söylemlerinin de kriminalize edilmek istendiğine işaret ederek, “Kadınların mücadelesinin evrensel olduğunu ve Kürt kadınlarının verdiği mücadelenin onurlu bir mücadele olduğunu unutmadan, omuz omuza bu mücadeleyi yürütmeyi önümüze koymalıyız. Bu hedeften asla şaşmadan hep birlikte güçlü duruşumuzu sergilemeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘KADINLAR BURADA HER ALANDA’
Eğitim Sen Şube Sekreteri Müzeyyen Yılmaz ise, “Hiçbirimiz güvende değiliz” dedi. Faillerin katliamlarının “psikolojik durum” üzerinden meşrulaştırılmak istendiğine dikkati çeken Yılmaz, “Ancak biz bunun cezasızlık politikalarından kaynaklandığını biliyoruz” diye kaydetti. Yılmaz, “Kadın cinayetleri tesadüfen yaşanan şeyler değildir. Bu anlamda kadın cinayetlerinin politik olduğunu gittiğimiz her alanda da yineliyoruz. Biz kadınlar buradayız, hiç bir yere gitmeyeceğiz. Sokakları da alanları da bırakmıyoruz” dedi.
Ceylan Şahinli / MA