■ Politika’dan Yorum
Yaklaşık üç haftadır Emek ve Özgürlük İttifakı mensubu partilerin seçime nasıl girecekleri tartışıldı. Gayet doğal. Bu süreçte HDP, EMEP ve TİP arasında görüşmeler, toplantılar düzenlendi. Sonuçta bugün varılan sonuca ulaşıldı. Aday listelerinin hazırlanmasında titiz bir çalışma ile verili koşullarda ittifakın genel çıkarları gözetildi.
Şimdi odaklanmamız gereken konu, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, Yeşiller ve Sol ile TİP’in oy oranını artırmaktır. Amaç en az 100 vekil ile Meclis’e girmektir. Son iki çalışma döneminde Meclis bir sirk görünümündeydi. Bir vitrinden öteye geçemedi. İktidar partileri istedikleri kararları alıyorlardı. Burjuva düzen muhalefeti oylamalarda hiçbir etkiye sahip değildi. 100 vekil ile Meclise girersek bu tablo değişecektir.
Bunun kadar önemli diğer bir konu da Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile alınan kararlara son verilmesinin koşullarının yaratılmasıdır. Bu da Anayasa değişikliği için yeterliliğin sağlanması meselesidir. Emek ve Özgürlük İttifakı bu konuda da belirleyici rol oynamalıdır.
Tüm bu görevler kolay gerçekleşmeyecek. Düzen Muhalefeti olan Millet İttifakı içinde yeni Anayasa tartışmalarında Emek ve Özgürlük İttifakı ile çok farklı görüşler ve çelişkiler oluşacak.
Dolayısıyla seçim kampanyası aynı süreçte politik bir propaganda dönemi olarak ele alınmak durumundadır. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın görüşleri, yeni Anayasa ilkeleri halklarımız içinde yaygınlaştırılmalıdır. Sonucu Meclise yansıyacak aritmetiği saha çalışması belirleyecektir.
İşçi sınıfı ve emekçiler, Kürt halkı, Alevi toplumu, dürüst ve inançlı anti-kapitalist Müslümanlar, yüz yıllık tarihten sonuç çıkarmış devrimci demokrat Kemalistler, kadınlar, gençler, çevre hassasiyeti olan yığınlar, emekliler, işsizler, yoksullar bu seçimin sonuçlarını belirleyeceklerdir.
Seçim günü geldiğinde ise oylarımıza, sandıklarımıza sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız. Tüm seçmenlerin bu kaygı ile hareket etmelerini sağlamalıyız. Seçim kampanyası sürecinde bu olguyu da muhakkak işlemek durumundayız. Bu konu oy vermek kadar önemli olacaktır.
Saha çalışmalarımız Meclis aritmetiğini, Meclis’te yaratılacak güç ise sahayı etkileyecek ve ülkemizdeki köklü demokratik değişikliklerin sağlanmasının koşullarına katkı sağlayacaktır. 14 Mayıs seçimleri ülke sorunlarının çözümü için yeterli olmayacak ama daha köklü değişikliklerin yolunu döşeyecektir.
Onun için, tartışma bitmiştir, şimdi mücadele zamanı diyoruz…