Mardin’in (Mêrdîn) Derik (Dêrik) ilçesinde 9 Nisan 2016 tarihinde “silah kaçakçılığı” yaptıkları iddia edilen kişilere yönelik polislerin açtığı ateşte polis Ahmet Benli yaşamını yitirirken, bu sırada Derik Üçyol mevkiinde meydana gelen trafik kazasında yaralılara yardım etmek için toplanan kalabalık aynı polis ekibi tarafından silahla taranmış ve Sadettin Özbahçeci hayatını kaybetmişti.
Olaya dair yürütülen soruşturma kapsamında iki yıl sonra, polis Ahmet Benli’nin ölümüne ilişkin “silah kaçakçısı” Celal Mercen, Sadettin Özbahçeci’nin ölümüne ilişkin ise polisler Zülfü Demircan, Yaşar Karabay, Seyit Ali Yılmaz hakkında dava açıldı. Dosya kapsamında Celal Mercen adlı kişi tutuklu, sanık polisler ise tutuksuz yargılanıyor. “Kasten öldürme” ve “Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak” suçlarından Mardin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, Celal Mercen hakkında “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası, polisler hakkında ise beraat kararı verildi.
İSTİNAF KARARI BOZDU
İtiraz edilen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, dosyadaki sanık polislerin “Olası kastla ölüme neden olma” suçundan yargılanmalarını, polis Benli’nin ölümüne neden olan kurşunun çıktığı silahın Mercen’in aracında bulunan silahlarla uyuşmadığı gerekçesiyle beraatına ve tahliyesine karar verilmesini isteyerek, kararı bozdu.
SİLAHLARIN TAMAMI TOPLANMADI
İstinafın tekrardan Mardin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği dosyanın duruşması yeniden görüldü. Duruşmaya, Sadettin Özbahçeci’nin ailesi, avukatları ve sanık avukatları katıldı. Gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmaya, olay yerinden toplanan kovanların 3 polise tahsisli silahlarla karşılaştırılması için silahların gönderilmesi talebine karşılık Derik İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından sanık polislere tahsisli silahların bir kısmı gönderilirken, bir silahın ise Ankara’da olduğu belirtildi.
‘EMNİYET KEYFİ DAVRANIYOR’
Ardından söz verilen kardeş İrfan Özbahçeci, davanın bir an önce sonuçlanmasını istedi. Özbahçeçi, “Sanıklardan şikayetçiyim. Bir an önce cezalandırılmalarını istiyorum. Bu olayın failleri kimse cezalandırılmalarını istiyorum” diye belirtti. Ardından Özbahçeci ailesinin avukatı Muhlis Oğurgül söz aldı. Sadettin Özbahçeci’nin kardeşi Tahsin Özbahçeci’nin suçtan zarar gören olması nedeniyle dosyada katılan olarak kabul edilmesini talep eden Oğurgül, davanın uzadığını ve bir an önce kararın çıkmasını istedi.
Oğurgül, “Maalesef şu ana kadar çok ilerleme kaydedilmedi. Dosyaya istenen cevapların verilmesinde özellikle Derik Emniyet Müdürlüğü çok keyfi davranıyor. Dosyanın bozularak gelmesinin üzerinden 4 yıla yakın bir süre geçmiştir ve halen bir sonuca varılamamıştır. Silahların incelenmesi, yeniden kriminale gönderilmesi bir yana, dosyanın bu kadar uzaması gerçekten adil yargılama hakkının ihlalidir” diye belirtti.
SANIK POLİSLER HALA GÖREVDE
Sanıkların işlediği suçun somut olduğuna dikkati çeken Oğurgül, şöyle devam etti: “Ortada bir maktul var ama sanıklar dışarıda hatta görev başında. Bu bizi istemsiz şekilde öfkelendiriyor. Sanıkların en düşük ‘olası kast ile öldürme’ suçundan ceza almaları gerekiyor. Sanıklar hakkında artık bir cezalandırma yapılmalıdır. En azından bir tedbir uygulanması gerekiyor. Aile acısıyla baş başa bırakılıp, sanıklar dışarıda keyif yapmaya bırakılmıştır.”
MAHKEME BAŞKANI: BİZ DE RAHATSIZIZ
İddia makamı, eksik hususların tamamlanması talebinde bulunurken, mahkeme heyeti başkanı, “Bizde rahatsızız müzekkerelere cevap gelmemesinden. Bu kadar geç cevap verilmesinden. İstanbul Adli Tıp Kurumu’na yazıyoruz, silahları toplamaları için, cevap gelmiyor. İstanbul bize bir silah gönderecek, arıyor ‘bunu nasıl göndereceğiz’ diye soruyor. Garip anlamlandıramıyoruz. Mağduriyeti de görüyoruz. Haklısınız. Failin tespitini istiyorsunuz. Ama maalesef daha silahların tamamını da toplayamadık. Silahlardan biri Ankara’ya gitmiş. Kamu malı olmuş. Şimdi gelecek, silah ile çekirdek karşılaştırması yapılacak. Ama bilmenizi isterim ki biz de rahatsızız” ifadelerini kullandı.
TUTUKLAMA TALEBİNE RET
Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, kardeş Özbahçeci’nin davaya katılma talebini redderek, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, Ankara’da olduğu tespit edilen silahın incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesine, yazıya 10 gün içerisinde cevap verilmemesi durumunda sorumlular hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla işlem yapılacağının müzekkere ekine eklenmesine, silahın gönderilmesi durumunda emanette bulunan silahlarla birlikte Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderilerek, incelenmesine karar verdi.
Sanık polisler hakkında tedbir kararı alınması talebini de reddeden mahkeme, bir sonraki duruşmayı 16 Mayıs 2025 tarihine erteledi.
Ahmet Kanbal / MA