Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 3 bin 530 sayfadan oluşan Kobanê iddianamesinde, 108 siyasetçi için “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma” ve 37 kez “adam öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve yüzlerce yıl hapis cezası talep edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede yer alan çelişkili tanık beyanları dikkat çekti.
7’si açık 2’de gizli tanık beyanının yer aldığı iddianamede, açık tanık olarak ifade veren Kerem Gökalp’in Kobanê eylemleri ve o süreçte yaşananlara dair 5 sayfalık değerlendirmesine yer verildi. Siyasetçiler üzerine verilen ifadelerin benzer olması dikkat çeken ULAŞ isimli gizli tanık, aralarında Ayhan Bilgen, Ayla Akat Ata, Demir Çelik, Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Bircan Yorulmaz, Pervin Oduncu, Kamuran Yüksek, Zeynep Karaman, Mesut Bağcık, Ayşe Yağcı, Meryem Adıbelli, Nezir Çakan ve birçok kişi hakkında iddialarda bulundu.
TANIKLARIN İFADELERİ ÇELİŞTİ
Gizli tanık ULAŞ, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Muş Milletvekili Demir Çelik hakkında, “KCK Türkiye yapılanması İdeolojik Alan merkezine bağlı olarak örgütsel çalışmalarda yer aldı. Bu kapsamda, Diyarbakır ilinde DTP, BDP ve HDP il binalarının içerisinde düzenlenen KADRO ve Gençlik kadroları eğitimleri sürecinde PKK Tarihi konularında ideolojik eğitimler verdi” iddiasında bulundu. Açık tanık Sami Baran ise Çelik ile ilgili şunları ileri sürdü: “KCK/TM (Koma Ciwaken Kürdistan-Kürdistan Halklar Topluluğu/Türkiye Meclisi) bünyesinde Yerel Yönetimler Komisyonunda Belediyelerden sorumlu Kadro olarak tabir edilen ve Tüm yaşamını terör örgütü faaliyetlerine adayan örgüt mensuplarındandır.”
6 YIL SONRA KURULAN KJA’YA ÜYE YAPTI
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna hakkında ifade veren tanık Sami Baran, 2015 yılında kurulan Kongreya Jinên Azad’ın (KJA) 2009 yılında kurulduğunu iddia ederek, Ayna’yı da üyesi yaptı. Tanıklardan Neşe Boran Aslankılıç ise Ayna’nın eşbaşkan olduğunu ve partisinde toplantılar yaptığını söyledi. Aslankılıç’ın Ayna hakkındaki ifadesi iddianamede şöyle yer aldı: “Bu şahsı 2009 yılında BDP genel merkezinde eş başkanlık yaparken tanıdım. BDP siyasi parti kimliği adı altında PKK\KCK silahlı terör örgütü adına toplantılar yapmaktaydı. Ancak yapmış olduğu toplantılara saymış olduğum isimler haricinde bizleri dâhil etmediğinden dolayı toplantıların içeriği hakkında bilgi sahibi değilim.”
KIŞANAK’LA İLGİLİ İDDİALAR
Tanık Sami Baran, Emine Ayna ile ilgili KJA üyeliği iddiasını benzer şekilde Gültan Kışanak içinde sürdürerek, 2009 yılında BDP Eş Genel Başkanlığı görevini yürüten Gültan Kışanak’ın, KJA üyesi olduğunu öne sürdü. Baran’ın Kışanak’la ilgili iddiaları şöyle: “Resim –296’da bana göstermiş olduğunuz şahıs GÜLTAN KIŞANAK isimli şahıstır. Bu şahsı ilk olarak 2009 yılında Diyarbakır ilinde BDP il binasında görmüştüm. O dönem KJA isimli sözde kadın hareketi içerisinde yerel kadro olarak faaliyet yürütmekteydi. Tarihini hatırlamamakla birlikte sonrasında milletvekili seçildiğini ve HDP Genel Eş Başkanı olduğunu biliyorum.”
Gizli tanık ULAŞ, Kışanak’ın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı adayı gösterilmesinin PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından istendiğini belirterek, İmralı Adası’nda yapılan görüşmelere dair notları hatırlattı.
KOPYALA-YAPIŞTIR
DBP eski Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek hakkında gizli tanık ULAŞ’ın beyanıyla açık tanık Muhammet Zengin’in beyanı birebir aynı olması dikkat çekti.
ULAŞ beyanları: “Ben bu örgüt mensubunu KAMURAN YÜKSEK olarak tanırım. KADRO örgüt mensubudur. 2009 yılında KCK Ana davasından cezaevine girdi, 2014 yılında KCK Ana davasından tahliye oldu, tahliye olduktan sonra illegal yollardan Kandil alanına giderek burada düzenlenen Zindan Konferansına katıldı…”
Açık tanık Muhammet Zengin: “Ben bu örgüt mensubunu KAMURAN YÜKSEK olarak tanırım. KADRO örgüt mensubudur. 2009 yılında KCK Ana davasından cezaevine girdi, 2014 yılında KCK Ana davasından tahliye olduğunu biliyorum. Tahliye olduktan sonra Kandil alanına giderek örgüt üst yönetimi ile görüşmeler yaptı…”
YANLIŞ TARİHLER
Tanık Sami Baran, tutuklu Meryem Adıbelli’yi 2012 yılında kurulan HDP’ye 2011 yılında gidip geldiğini, 2015 yılında kurulan KJA’da da 2011 yılında aktif çalışma yürüttüğünü iddia etti.
RETWEET DELİLİ
Siyasetçilerin açıklamalarının yanı sıra paylaşımları, evde yapılan aramalarda el koyulan kitaplar ve telefonlarında yer alan fotoğraf, videolarda suç delilleri arasında yerini aldı. HDP’li siyasetçilerin sosyal medya paylaşımları ve yapılan aramalarda el konulan kitaplar, dergiler, fotoğraflar için ayrı oluşturulan klasörde, HDP RTÜK üyesi Ali Ürküt’ün 1 Kasım 2014 tarihinde HDP Genel Merkezine ait olan resmi Twitter hesabı üzerinden 31 Ekim 2014 günü “1 Kasım Dünya Kobane ile Dayanışma Günüdür” şeklinde yapılan paylaşımını retweetlemesi delil sayıldı.
JİNEOLOJİ DERGİLERİ
Yine iddianamede, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in tecride karşı açlık grevi eylemini sürdürdüğü 2019 yılında yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’e yazdığı, “Selam yoldaşlar, Hepinizi Amed zindanın direniş ruhu ile selamlıyorum. Burada hiçbir dönem başarısız bir eylem olmamış, dolayısı ile bu eylemde başarı ile sonuçlanacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bazen eylemlere yaşayarak tanık oluruz bazen de bedel ödeyerek, bende bu uğurda yitip gitsem de eylemin başarıya gideceğine eminim. Hep beraber demokratik Türkiye özgür Kürdistan’da buluşmak dileğiyle” mesajı ile Jineoloji dergileri ve gözaltına alınmasının ardından HDP’ye yönelik yaptığı eleştirel tweetler de dosyaya konuldu.
ANAHTARLIK
Eski vekil Ayla Akat Ata’ya yönelik suçlamalarda, Bejan Matur’un “Dağın Ardına Bakmak”, Hasan Cemal’in “Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri”, DTK’nin “Kürt Sorunu’nun Çözümü için Demokratik Özerklik” kitabı deliller arasında yer aldı. İddia makamı, DTK’yi “KCK/TM yapılanması içinde sözde-meclis ayağını oluşturduğu değerlendirilmektedir” yorumunda bulundu. Ata’nın sarı, kırmızı, yeşil boncuklardan yapılan ve üzerinde “Leyla” yazan anahtarlığı da suç delili olarak gösterildi.
HDP eski MYK üyesi Gülfer Akkaya’nın, 15 Aralık 2014 tarihli Adana’da yapılan polis müdahalesi haberi, 10 Ekim 2014 tarihinde CHP Gençlik Kolları’nın Bahçelievler’de yaptığı Kobanê eylemine ilişkin fotoğraf kareleri, Suruç sınırında polis tarafından darp edilen Mersin HDP İl Eşbaşkanı Müslüm Tank’ın fotoğrafları ve bununla ilgili haberleri sosyal medya hesabından paylaşması da suç delili oldu.
KENDİ HABERİNİ PAYLAŞMASI SUÇ
HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın KHK ile kapatılan Gazete Şûjin’de yer alan “Selma Irmak: Kadınlar çektikleri acıların hesabını sandıkta sormalı” haberini retweetlemesi, 2009’da yapılan KCK operasyonlarına ilişkin fotoğrafı alıntılayarak, “KCK operasyonlarının ‘kahramanları’ tasviye oldu, cezaevinde. Kürt siyasetçilerinin hukuksuz yargılamaları baki!!” yorumuyla yaptığı paylaşım da iddianameye eklendi. HDP eski Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler’in de sosyal medya hesabından 1 Kasım 2015’te gerçekleştirilen seçimlere ilişkin yaptığı paylaşımlar suçlama konusu yapıldı.
PANDEMİDE NEWROZ DOSYADA
HDP eski Urfa Milletvekili İbrahim Binici’nin evinde bulunan KHK ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi sayısı ve pandemi nedeniyle geçtiğimiz yıl evlerde gerçekleştirilen Newroz kutlamalarına dair ailesi ile fotoğrafı da dosyaya delil olarak eklendi. İddia makamı, PKK’nin Newroz’a dair yaptığı açıklamaların esas alındığını öne sürdü.
Berivan Altan / MA