Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) 31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha kazandığı Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmasının ardından başlayan protestolar sürüyor. İrade gaspına karşı birçok yerde eylemler gerçekleşirken, gaspın gerçekleştiği merkezlerden biri olan Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin önünde nöbet başlatan yurttaşlar, irade gaspının sonlandırılmasını istedi.
80 YAŞINDA EYLEM ALANINDA
Kayyım haberiyle birlikte sabah saatlerinde belediye önünde başlayan protesto eylemlerine bastonuyla katılan 80 yaşındaki Mehmet Zeki Doğan, Kürtlerin haklarının ezelden beri gasp edildiğini belirtti. Okuduğu Kürtçe bir şiir ile kayyım atanmasını anlatan Doğan, “Herkes kendi iradesine sahip çıkmalı, herkes kendi iradesi ile yönetilmeli. Böyle bir zulmü yapmaya kimsenin hakkı yok. Bu şekilde elbet belalarını bulacaklar. Allah onların bu zulmüne karşı bir bela verecek. Kürdistan’ın her dört parçasında da, dünyanın diğer yerlerinde de herkes hak ettiğini alacak. Bugün burada halk hakkını arıyor. İradesine sahip çıkıyor. Direnmek haklarıdır” ifadelerini kullandı.
“BİR TARAFTAN EL UZATIYOR, BİR TARAFTAN DA VURUYORLAR”
İzmir’den Mardin’e misafir olarak gelen ve kayyım haberini alır almaz belediye binası önündeki eyleme katılan Hüsnü Ekrem, “Ne zindanlardan ne de ölümden korkuyoruz. Düne kadar biz Kürtlere devlet teklif ediyorlardı. Ellerini uzatıyorlardı. Demek ki, bir taraftan bizi oyalıyor, bir taraftan da bizi vuruyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Bir damla kanımız olduğu sürece de kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.
Babasının seferberlik ilan edilmesi nedeniyle 7 yıl askerlik yaptığını ancak Türkiye’de Kürtlerin yüzyıldır baskı altında olduğunu kaydeden Ekrem, “Bizlerin buna karşı Kürdistan’ın dört parçasında birlik olmamız, birliğimizi kurmamız gerekiyor” dedi.
Yurttaşlardan Mehmet Ezgi, kayyımın kanuni olmadığını, iradenin gasp edilmesi olduğunu kaydederek, “İrademizin gasp edilmesine karşı durmalıyız. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Barış istiyoruz. Halkın iradesidir. Halkın iradesine karşı yapılanı kınıyoruz” diye belirtti.
“MÊRDÎN BİZİMDİR”
Nöbette yer alan Barış Anneleri Meclisi’nden Halime Kaya, iradelerini teslim etmeyeceklerini belirterek, “AKP ne kadar kayyım atasa da, valinin biraz vicdanı, imanı varsa, bu halkın iradesinin üzerine oturmaması gerekiyor. Orada oturuyorsa; iman yok, vicdan yok, zaten insanlık kalmamış. Mêrdîn bizimdir. Onlar ölse de, yaşasa da, kayyım atasa da, ne yaparsa yapsın, Mêrdîn bizimdir. Belediye bizim belediyemizdir. Var olduğumuz sürece davamızın, peşinde olacağız. Belediyelerimizi savunacağız. Kürdistan bizimdir. Mêrdîn bizimdir. Defolup gitsinler. Burada hiçbir şeyleri yok. Defolup gitsinler. Mêrdîn’den çıksınlar. Mêrdîn bizim Mêrdîn’imizdir. Vali orada oturamaz. Oradan çıkmalıdır. Orası halkın yeridir. Hepimizin iradesidir” şeklinde konuştu.
“HERKES AYAĞA KALKMALI”
Ne olursa olsun kayyımı kabul etmediklerini kaydeden Nure Tarlak adlı yurttaş da, şunları söyledi: “Kayyım toprağımıza, yurdumuza ayağını basamaz. Yurt bizim yurdumuz, toprak bizim toprağımız. Belediye bizim belediyemiz. İnsafları olsa gelip, yurdumuzda belediyemize kayyım atamazlardı. Biz onların yurduna gidip, ellerinden belediyelerini zorla almıyoruz. Onlar da gelmesin belediyemize, gelmesin yurdumuza, toprağımıza. Biz onları istemiyoruz. Yaşasın direniş. Yaşasın direniş. Kürt halkı ayağa kalkmalı, kimse evinde oturmamalı. Ne tok, ne aç dinlemeden herkesin ayağa kalkması lazım. Wan’da nasıl herkes ayaklandı, belediyemizi geri aldıysak, burada da öyle yapmalıyız. Herkes ayağa kalkmalı, gözlerini, kulaklarını açmalı. Biz topraklarımızı kimseye bırakmayacağız.”
MA / Ahmet Kanbal – Ömer Akın