Künye   Hakkımızda
28 Mart 2023, Salı
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

HDP’li Tülay Hatimoğlulları: Biz AFAD’ı da Saray rejimini de asla affetmeyeceğiz

HDP Adana milletvekili Tülay Hatimoğlulları deprem bölgesinde yaşananlara dair gözlemlerini aktararak “Gerçekte yaşananlar ortada, tek bir felaket değil, felaketler zinciri yaşatıldı. Ve tüm felaketlerin mimarı ve başımıza gelen en büyük felaket saray rejiminin-tek adam rejiminin ta kendisidir" dedi.

28 Şubat 2023
HDP’li Tülay Hatimoğlulları: Biz AFAD’ı da Saray rejimini de asla affetmeyeceğiz
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

6 Şubat depremlerinde bölgeye ilk giden HDP heyetinde yer alan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, ilk günlerden itibaren yaşadıklarını aktardı. Daha önce madende, kurtarma ekiplerinde gönüllü olarak çalışmış kişiler ve bir grup sağlıkçı depremin ilk saatlerinde Hatay’a vardıklarını belirten Hatimoğulları, “Varır varmaz çalışmalara katıldık. “Kürek var mı, kepçeee, kepçe lazım, çok karanlık, biraz aydınlatııınnn…” İşte arama kurtarmanın hali böyleydi. Kazma yok, kürek, yok, hilti-kepçe yok, AFAD-Kızılay yok, asker-polis-devlet yok. Daha sonra bölgeye intikal eden AFAD çalışanlarının çaresizliğine, hiçbir malzemesi olmadan bölgeye gönderilen arama kurtarma çalışanlarının enkazdan yükselen yardım çığlıklarına karşın gözyaşlarına boğulduğunu da gördük” diye yazdı.

Tülay Hatimoğulları’nın Artı Gerçek’te yayınlanan yazısının tamamı şöyle:

Depremin olduğu ilk saatlerde Hatay’a doğru yola çıktık. Bölgeye ulaşınca kentin sadece karanlığa değil; acımasızca, yalnızlığa ve ölüme terk edildiğini gördük. İskenderun, Antakya, Defne, Samandağ’da büyük bir yıkım vardı. Maraş, Adıyaman… 10 ilimizi sarsan depremin bilançosu çok ağırmış meğer. On binlerce insan enkaz altında. Kimini yakınları, komşuları kurtarmaya çalıştı, kimini gönüllüler… Çıplak elleriyle, tırnaklarıyla kazıyorlardı molozları. Dayanılabilir gibi değildi. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyen insan çığlıkları. Enkaz önünde “Dayan kurtaracağız” diyen çaresiz haykırışları karışıyordu birbirine.

Daha önce madende, kurtarma ekiplerinde gönüllü olarak çalışmış arkadaşlarla ve bir grup sağlıkçı ile yola çıkmıştık. Varır varmaz çalışmalara katıldık. “Kürek var mı, kepçeee, kepçe lazım, çok karanlık, biraz aydınlatııınnn…” İşte arama kurtarmanın hali böyleydi. Kazma yok, kürek, yok, hilti-kepçe yok, AFAD-Kızılay yok, asker-polis-devlet yok. Daha sonra bölgeye intikal eden AFAD çalışanlarının çaresizliğine, hiçbir malzemesi olmadan bölgeye gönderilen arama kurtarma çalışanlarının enkazdan yükselen yardım çığlıklarına karşın gözyaşlarına boğulduğunu da gördük. Biz AFAD’ı da Saray rejimini de asla affetmeyeceğiz. Ama şunu hep merak edeceğim; o gözyaşını döken AFAD çalışanı kendi kurumunu ve onu bu hale getiren Saray rejimini affedebilecek mi? Yaşadıkları canlı tanıklıkları unutabilecek mi?

CİNAYETİ GÖRDÜM KARANLIĞIN KÖR ETTİĞİ GÖZÜMLE

Kırmızı Pazartesi’ndeki cinayet gibi deprem felaketi göz göre göre geldi. Uzmanların sayfalar dolusu raporlarla uyardığı fay hatlarındaki kentlerde, yaşanacak potansiyel depremlerin olası sonuçlarına kulaklar tıkandı, gözler yumuldu. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasının her yıl yayınladığı raporlarda bugün yaşanan gerçeğin öngörüldüğü apaçık ortadadır. Deprem uzmanları yıllardır uyarıyor, bizler Mecliste bu uyarılara dikkat çekiyor, sivil toplum kuruluşları bu yönde çalışmalar yapıyor ama sonuç değişmiyor. İmar affı kanununa hayır diyen tek parti olan HDP, bu konuda sayısız çalışma/çağrı yaptı. AKP-MHP iktidarı hepsini görmezden geldi. “Ben görmezsem aslında yoktur” dercesine.

18 Aralık 2022’de Kırıkhan’da 4.8 şiddetinde gerçekleşen deprem üzerinden acilen alınması gereken önlemleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanına sorduk. Cevap dahi alamadığımız önergemizin ardından, dikkat çektiğimiz her şey maalesef gerçek oldu. Aynen önergemizin gerekçe kısmında yazdığımız şekliyle; “…Bu fayların büyük kısmı 7 veya daha üzerinde deprem üretme potansiyeline sahiptir. Bu açıdan bakıldığında yapılacak çalışmaların sadece il merkezinde değil kent bütününde yapılmasının önemi ve aciliyeti kendisini açıkça göstermektedir.”

TEK ADAM REJİMİNİN CİNAYET SERİSİ

6 Şubat Pazarcık depremi ile, cinayet serisine yenisini daha ekledi tek adam rejimi. Rejimin, 21 yıllık iktidarları boyunca devlet kurumlarını ne hale getirdiği gözler önüne serildi. Kurumların beceriksizliği, devletin ilgisizliği, umursamazlığı ve ihmali depremde kaybettiğimiz can sayımızın bu denli çok olmasının esas nedeni. Kızılay’ın ve AFAD’ın geldiği noktayı hepimiz gördük; liyakatsiz, beceriksiz, yakınlarını ve yandaşlarını atayarak, bu kurumların nasıl da içinin boşaltıldığını da.

Deprem bölgesinde kime sorsanız duyacağınız şey “deprem değildi bizi öldüren, saray rejiminin bize karşı niyetiydi” diyecektir. Bilerek ve isteyerek cinayete göz yumuldu, gönderilen yardımlar engellendi, yardımlar il sınırında askerler tarafından bekletildi. Antakya merkeze sadece 22 km uzaklıkta olan Serinyol Tugay Komutanlığı, Malatya 2. Ordu Komutanlığı yani asker, enkaz kaldırmaya gelmedi. Savunma Bakanı her ne kadar aksini iddia etse de askerin ilk andan itibaren görevi başında olduğunu söylese de…

Gerçekte yaşananlar ortada, tek bir felaket değil, felaketler zinciri yaşatıldı. Ve tüm felaketlerin mimarı ve başımıza gelen en büyük felaket saray rejiminin-tek adam rejiminin ta kendisidir. Bütün yetkileri kendine bağlayan, kurumların özerkliğini sonlandıran, Kızılay’ı, AFAD’ı iyice içi bomboş kurumlara çeviren saray rejimi, bu katliamın sorumlusudur.

CUMHURBAŞKANI, HÜKÜMET, UTANÇ VERİCİ KURUMLARIYLA BERABER İSTİFA ETMELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet ve AFAD-Kızılay yetkililerifelaket zincirlerindeki sorumlulukları gereği derhal istifa etmelidir. Çünkü sadece sınıfta kalmadılar, bu cinayetin aynı zamanda ortağı konumundalar.

Üzerinden üç hafta geçmesine rağmen Antakya’da afetzedelerin barınma ihtiyacını dahi çözmeyen, ağır-orta hasarlı konutlara geçebilirsiniz aklı veren iktidar 20 Şubat akşamı yaşanan depremlerde de sınıfta kaldı. Evleri tekrar başına yıkılan yurttaşlara omuz veren yine toplumsal dayanışma oldu.

Çadırları, konserveleri satan Kızılay’a, adı dışında hiçbir varlık göstermeyen AFAD’a laf kondurmayan, “ihmal yok” diyerek muhalefete saydıran AKP Başkanı ve kurmaylarının cesareti varsa deprem bölgesindeki insanlara direkt söylesin bunu. Gerçekler apaçık ortada. Depremde arkadaşlarını, dostlarını, komşularını, yakınlarını ve kentini kaybetmiş biri olarak benim hissettiğimi, deprem bölgesindeki herkesin hissettiğini ilk bakışta görebilirsiniz. Kendine reva görüleni halk asla unutmayacak, tarih bunu büyük harflerle not etti.

TOPRAKLARIMIZI TERK ETMEYECEĞİZ, YENİ YAŞAMI BİRLİKTE KURACAĞIZ

Hala enkaz altındaki yakınlarını bekleyen insanlar “Ölümü kabullendik. En azından bir mezar taşı olsun” diyorlar. Buna rağmen enkaz kaldırma çalışmaları bu hassasiyetle değil, gelişigüzel yürütülüyor. Bu düzenin canlıya da ölüye de saygısı yok.

İktidarın bölgenin insansızlaştırılması, demografik yapısının ve kentin dokusunun geri dönüşümsüz şekilde değiştirilmesi planları olduğuna dair duyumlar yükseliyor. Antakya tarihsel olarak bu mayanın tutmayacağı yerlerin başında gelir. Çok dilli, inançlı, kültürlü ve en önemlisi birbiriyle uyum içerisinde yaşayan Antakya toplumu ilk elden kurduğu toplumsal dayanışma ağları ile de bu yanını gözler önüne serdi. Deprem enkazında kalan komşusuna el verdi, omuz verdi. “Tenekeden baraka yapsam da bu topraklardan çıkmam. Mahallemi terk etmem” dedi. İşte yeni yaşamı bu yaklaşım kuracak.

KENTLERİMİZİN KOKUSU VE DOKUSU ASLA KAYBOLMAYACAK

Tarifi imkânsız bir acı. Kelimeler yetmiyor yaşadıklarımızı anlatmaya. Göz yaşlarımız kurumuyor, kurumaz da. Yitirdiğimiz insanlara, dostlara, arkadaşlara, akrabalara, adını bilmediğimiz insanlara ağladık hep birlikte. Ve bir de yıkılan kentlerimize. Doğup büyüdüğümüz, çalıştığımız, içinde mücadele ettiğimiz kentlerimiz. Her biri birbirinden kıymetli ve tarih kokuyor.

Ve Antiochia… Milattan önce zuhur eden, çok tanrılı dinlerden bütün semavi dinlere beşiklik etmiş, farklı halkların ve inançların zengin mozaiği gibi kendi rengiyle yaşamayı başarabilmiş nadide ketlerden biri. Şu an bu antik kentin yarısından fazlası enkaz altında. Yüzyıllar önce benzer bir yıkımı yaşamış olan bu kent küllerinden yaratmış kendini yeniden.

Bütün zorluklara rağmen kendimizi de kentimizi de yeniden yaratacağız. Yeniden boy verecek, sarmaşık gibi tutunacağız yaşamın dallarına. Asi’nin Lübnan’dan taşıdığı sular yine mağrur mağrur dökülecek Akdeniz’in derinliklerine. Kentimiz/kentlerimiz yıkım yaşasa da kalanlarla yeniden dirilteceğiz. Renklerinin, dokularının, kokularının kaybolmasına asla izin vermeyeceğiz.

HABER MERKEZİ

İlgili Haberler

YSK açıkladı: Seçime 24 parti girecek
Gündem

Cumhurbaşkanlığı seçimi için 4 ismin adaylığı kesinleşti

27 Mart 2023
187 örgütten BM’ye “Türkiye’nin saldırılarını durdurun” çağrısı
Gündem

KCK eylemsizlik kararını seçimlere kadar uzattı

27 Mart 2023
Kılıçdaroğlu: Bazılarının inadına karşın beraber olacağız
Gündem

Kılıçdaroğlu’nun kampanyası resmen başladı: Sana söz yine baharlar gelecek

27 Mart 2023
Şenyaşar ailesinin iftar sofrasına KESK’ten ziyaret
Gündem

Şenyaşar ailesinin iftar sofrasına KESK’ten ziyaret

27 Mart 2023
“Engellilerin sesi Meclis’e taşınsın”
Gündem

“Engellilerin sesi Meclis’e taşınsın”

27 Mart 2023
Depremin ardından Düzce’nin doğusu ile batısının 20 santimetre uzaklaştığı tespit edildi
Gündem

AFAD: Maraş’ta 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi

27 Mart 2023
Politika'dan Günün Yorumu
Akşener, Millet İttifakı ve olasılıklar
Politika'dan Yorum

Akşener, Millet İttifakı ve olasılıklar

admin_ca
8 Mart 2023
Politika'dan Söyleşi
Siyaset Bilimci Görkem Doğan: Seçimle çözülecek bir kriz yok
Politika'dan Söyleşi

Siyaset Bilimci Görkem Doğan: Seçimle çözülecek bir kriz yok

admin_ca
27 Mart 2023

EN SON HABERLER

BMGK’dan Zaho’daki saldırıya kınama

BMGK, Rusya’nın Kuzey Akım soruşturmasıyla ilgili tasarısını kabul etmedi

27 Mart 2023
Biden: Benzin fiyatları Ruslar ve Suudilerin yaptıkları yüzünden artıyor

Biden’dan bireysel silahlanmanın kısıtlanması çağrısı

27 Mart 2023
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Flake’den Ege açıklaması: Taraf tutmuyoruz

Beyaz Saray: Rusya’nın nükleer silah kullanma niyetinde olduğunu görmüyoruz

27 Mart 2023
YSK açıkladı: Seçime 24 parti girecek

Cumhurbaşkanlığı seçimi için 4 ismin adaylığı kesinleşti

27 Mart 2023
187 örgütten BM’ye “Türkiye’nin saldırılarını durdurun” çağrısı

KCK eylemsizlik kararını seçimlere kadar uzattı

27 Mart 2023
Türkiye-İsveç-Finlandiya’nın NATO toplantısı sona erdi

Macaristan Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğini onayladı

27 Mart 2023
Kılıçdaroğlu: Bazılarının inadına karşın beraber olacağız

Kılıçdaroğlu’nun kampanyası resmen başladı: Sana söz yine baharlar gelecek

27 Mart 2023
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber MA, ANKA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2020 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2020 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!