Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy Meclis Genel Kurulu’nda bütçe üzerine konuştu.
Özsoy, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis’te partisine dönük hakaret etmesine ilişkin konuşarak, “Gerçekten şaşırmadık -aslında geçen sene, ondan önceki sene de- yani buraya gelip küfür, hakaret yağdırmasını çok şaşkınlıkla karşılamadık. Burada bir siyasi partiye küfür, hakaretler edilirken -bir de çok cömerttiniz Sayın Başkan, on-on iki dakika kadar da ek süre verdiniz- ben şaşkınlıkla, hayretler içinde dinledim. Sonra bazı arkadaşlar buradan çıktılar, şu kürsülerden ‘Bakan iyi yapmış, HDP’ye haddini bildirmiş.’ babında birtakım şeyler söylediler, farkında değiller, mesele orada HDP’ye had bildirme meselesi değil. Kimse HDP’ye had bildiremez, biz kendimizi müdafaa ederiz. Orada mesele şuydu: Atanmış bir Bakan şu Meclise bütçe istemeye, para istemeye geliyor ve halkın oylarıyla seçilmiş bir siyasi partiye her türlü küfrü, hakareti ediyor ve burada parlamenter demokratik kültür adına hiç kimse –Meclis Başkan Vekili dâhil- çıkıp ‘Ya, Sayın Bakan, bağırabilirsiniz, çağırabilirsiniz fakat ne partiye ne buradaki şahıslara hakaret, küfür edemezsiniz.’ Diyemedi. Siz de diyemediniz Sayın Başkan, anlayamadım niye, çekindiniz mi veyahut da tasvip mi ettiniz, belki siz de mi zevk aldınız o rezaletten? Ben bilemeyeceğim” şeklinde konuştu.
‘HDP DÜKKAN MIDIR KAPATIYORSUNUZ?’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin HDP’nin kapatılması çıkışı ile başlayan tartışmalara değinen Özsoy, “Baştan söyleyeyim; ya, kıymetli arkadaşlar, HDP, dükkân mıdır kapatıyorsunuz? HDP’yi kapattığınız zaman, müşterileri sizin dükkânlarınıza mı gelecek? Bu nasıl bir söylemdir? Resmî ideolojinin yüz yıldır ittiği, kaktığı, ezdiği, susturmaya çalıştığı, her türlü vahşetle yok etmeye çalıştığı onlarca toplumsal, siyasal geleneğin bileşkesi olarak biz buradayız. HDP’yi o açıdan iyi anlamanızı ben öneririm. Biz, biraz inatçıyız çünkü hakikat çok inatçıdır. Kıyımlardan, soykırımlardan, köy yakmalarından; 4 bin tane köy yakıldı biliyorsunuz. Dolayısıyla HDP’yi siyasi bir parti, tüzel bir kişilik olarak ‘Belki biz ketenpereye getirir de hukuken kapatırız.’ gibi düşünenler varsa, biz kendilerine şunu diyoruz: HDP, tastamamıyla halktır, resmî ideolojinin tam doksan yedi yıldır bitiremediği halkın o değişik kesimleri biziz” dedi.
‘HODRİ MEYDAN, DÜELLOYA ÇAĞIRIYORUZ’
Özsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılından bu yana partimize yönelik çok fazla saldırı oldu, zaten bir çoğunu da siz uyguluyorsunuz bize. Rahmetli Çetin Altan’ın güzel bir sözü var, biliyorsunuz, o, düello ile pusu arasına bir fark koyar, Türkiye’yi de kastederek der ki: Bizde düello kültürü çok fazla yoktur, pusu kültürü vardır hatta, düelloya çağırırlar, pusu kurarlar, vururlar yani. Düello nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Düello, bir kavganın eşit ve adil olmasıdır. 2 kişi birbirini görür, eşit koşullarda düelloya gidersiniz. Şimdi biz HDP olarak defalarca düelloya davet ettik. Yalnız, farklı anlaşılmasın burada, kavgadan taraf değiliz, kavga istemiyoruz -siyasi düello başka bir şeydir- bize karşı ilan edilmiş kavgalardan da Allah şahittir ki hiçbir zaman kaçmamışız, kaçmayız da fakat düellodan kastımız şudur, defalarca söyledik: Bizimle hesaplaşmak istiyorsanız artık enstrümana çevirdiğiniz yargının arkasına, polisin arkasına sığınmayın, hodri meydan, sandığa gidelim, halkın önüne gidelim diyoruz. Ama bizimle, halkın sandığında, halkın gönlünde yenişemeyenler birtakım pusular kurarak HDP’yi o pusularda vurdurmaya çalışıyor bugünlerde. Biz HDP’liler olarak yüzlerce pusunun zembereğinden geçip gelmişiz. Kimseye bir eyvallahımız yok, kimseyle bir kavgamız yok; haklı olanı, doğru olanı biz savunmaya devam edeceğiz. Eğer varsa, tekrar sizi düelloya davet ediyoruz, sandığa davet ediyoruz.”
MA