Küresel olarak buğdayın fiyatı yılbaşından beri yaklaşık yüzde 60 oranında arttı. Bu durum, ekmek ve diğer unlu mamullerin fiyatlarını artırıyor. Buğday krizi bu nedenle ekmek krizine dönüşüyor. Uluslararası analizler 2022-2023 sezonunda da buğday üretimin azalması ve stokların daha fazla erimesi fiyat artışının devam edeceği ve açlık çekenlerin sayısında ciddi artışlar olacağına işaret ediyor.
Tarım uzmanı gazeteci Ali Ekber Yıldırım, bugün yayınlanan yazısında buğday fiyatındaki küresel artışın “ekmek krizi”ne dönüşme tehlikesine işaret etti. Konuyu Türkiye açısından değerlendiren Yıldırım, 2021 yılında Doğu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu’da etkili olan kuraklık nedeniyle buğday üretimi son 14 yılın en düşük seviyesine gerilediğine işaret ederek bu yıl beklentinin uzun yıllar ortalaması olan 20 milyon ton seviyesine çıkması olduğunu yazdı.
ABD Tarım Bakanlığı’nın 12 Mayıs 2022’de yayınladığı dünya tahıl piyasalarına ilişkin kapsamlı raporuna göre, dünya buğday üretiminin geçen yıla göre 4 milyon ton gerileyeceğine işaret eden Yıldırım, tüketimin üretimden fazla olduğu için stokların da eridiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin buğday üretiminin uzun yılların ortalaması olan 20 milyon tonun altına düştüğünü belirten Yıldırım, kuraklık ve gübre fiyatlarının fahiş oranda artmasından dolayı çiftçinin kullandığı tohum ve gübre miktarında yüzde 25-30 düşüş yaşanmış olmasından dolayı beklenenin altında mahsul kaldırılabileceği ihtimaline dikkat çekti. “Yüksek girdi fiyatları nedeniyle geçmiş yıllara göre ekim alanını daraltan, ekim yaptığı halde yeterli gübre kullanamayan çiftçiler var. Yine kuraklığın bir miktar etkisi olacak. Dolayısıyla üretim beklendiği gibi 20 milyon tonun üzerinde çıkmayabilir de.”
TMO’nun buğday alım fiyatını henüz açıklamadığına dikkat çeken Yıldırım, alım fiyatının belirlenmesinde dikkate alınacak maliyet hesabı konusunda da kafaların çok karışık olduğunu belirtti. “Buğday ekiminin yapıldığı Ekim-Kasım 2021 dönemindeki girdi fiyatları baz alındığında farklı bir maliyet çıkıyor. 2022 ilkbaharındaki gübre fiyatı, mazot ve diğer girdilerin fiyatı baz alındığında daha yüksek bir maliyet hesabı yapılıyor. Bugünkü fiyatlara göre yapılan hesaplamalarda ise en yüksek maliyet hesaplanıyor.”
Buğday alım fiyatının hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruması gerektiğini belirten Yıldırım, “Buğday fiyatının artması ekmek fiyatının da artmasını beraberinde getirecektir. Bunun için devletin girdi bazında sağladığı desteklerin artırılması, destekleme priminin artırılması şart” olduğunu ifade etti.
HABER MERKEZİ