Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ikinci toplantısı bugün Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) ev sahipliğinde gerçekleşecek. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi verilerine göre, asgari ücret ve daha düşük ücret alanların yüzde 49’unu kadınlar oluşturuyor. Dolaylı ve doğrudan etkilendiği asgari ücret görüşmelerinde ise kadın yok. Ankara’nın Çankaya ilçesi Kızılay semtindeki kadınlara, yaşadıkları ekonomik sorunları ve asgari ücret görüşmelerini sorduk.
GENÇLER İŞSİZ
Yaşam şartlarına göre asgari ücretin en az 4 bin TL olması gerektiğini belirten emekli Kadriye Çavas, asgari ücret alan yurttaşların nasıl geçindiklerine şaşıranlardan. Uzun bir süre yurtdışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndüğünü ifade eden Çavas, “Türkiye’de hiçbir zaman için kadınlara yer verilmedi, döndüğüm için binlerce kere pişmanım, keşke dönmeseydim. Yurt dışında insan gibi yaşıyorduk” dedi. İşsizliğin her geçen gün arttığına dikkati çeken Çavas, üniversite bitirmelerine rağmen iş bulamayan binlerce genç olduğunu hatırlattı.
Meclis’teki bütçe görüşmeleri sırasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un sarf ettiği “Türkiye için yoksulluk sorun olmaktan kalktı” sözlerine tepki gösteren Çavas, “Sadece gülüyoruz. Aldıkları 3-4 maaşla kendilerini yoksul insanlarla kıyaslamasınlar” diye belirtti.
‘KADINLAR GÖRÜLMÜYOR’
Her geçen gün yükselen enflasyon rakamları nedeniyle geçimin zorlaştığını vurgulayan Şükriye Dinçer, asgari ücretin 4 bin TL olması gerektiğini söyledi. Artan fiyatların ardından market alışverişinde zorunlu kısıtlamaya gittiğini ifade eden Dinçer, 64 yaşında olmasına rağmen market market gezerek, ucuz ürünleri almaya çalıştığını anlattı. Dinçer, “Çalışma sektörlerinde en çok kadınlar çalışıyor ama onları ilgilendiren konularda fikirleri alınmıyor. Seçmenler sandığa gittiği zaman bu yapılanları unutmaması lazım” ifadelerini kullandı.
‘PEYNİRDEN BAHSEDELİM’
Asgari ücretten daha fazla maaş aldığını dile getiren mühendis Sinem Kulak da, buna rağmen geçinemediğinin altını çizdi. Aldığı maaşla fatura gibi zaruri ihtiyaçlarını ancak karşılayabildiğini dile getiren Kulak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda olmayan kadınların taleplerinin önemsenmediğini söyledi. Alım gücünün her geçen gün azaldığına dikkati çeken Kulak, “Mesela peynirden bahsedelim dün 8 TL’ye aldığınız peynir bugün 10 TL, yarın 12 TL, artık para yetiştiremiyoruz” dedi.
‘MECLİS’TEKİLER BİR AY GEÇİNSİN’
Asgari ücretin çoğunun vergilere gittiğini belirten Gülümser Aslan da, şöyle dedi: “Tek başıma yaşıyorum, evin bütün ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Ancak neye, ne kadar vergi verdiğimi bilmiyorum. Markete gittiğim zaman alacaklarım arasında seçim yapmak zorunda kalıyorum. Her gün zam olduğu için artık şeker alsam yağ kalacak; yağ alsam un kalacak. Elektrik, su onları artık hesaplayamıyorum bile. Asgari ücrete yapacakları 300-400 TL yetmeyecek. Milletvekillerine bir ay asgari ücret versinler onlar geçinebilirse, asgari ücrete zam yapmasınlar.”
‘EVİNE EKMEK GÖTÜREMEYENLER VAR’
Asgari ücretin 3 bin 500 TL olması gerektiğini ifade eden Merve Tektaş ise, “Türkiye’de yaşamak çok zor, ben daha önce yurt dışındaydım orada dilediğimizi alabiliyorduk. Ancak Türkiye’de evine ekmek götüremeyen insanlar var. İnsanlar alışveriş yapmaktan çekiniyor. Evine ekmek götüremeyen insanın huzuru olur mu?” diye sordu.
Emrullah Acar / MA