Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim Kadın Meclisi, belediyenin konferans salonunda “Dersim’de kadınlar ekolojiyi konuşuyor” başlıklı panel düzenledi. Moderatörlüğünü HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil’in yaptığı panelde HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve HDP Ekoloji Komisyonu Eşsözcüsü Menekşe Kızıldere konuşmacı olarak yer aldı.
Çok sayıda kadının katıldığı panelde konuşan HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, kadın ve ekoloji sorununun Türkiye’nin en büyük sorunları arasında yer aldığını belirtti. Yeşil, Türkiye’de doğa ve kadın katliamlarının yaşanmaya devam ettiğini ve iktidarın bu katliamlara bir çözüm üretmediğini söyledi.
EKOLOJİ VE KADIN
HDP olarak kadın ve ekoloji konusunu beraber işlediklerini ve Türkiye’de buna ilişkin her yerde toplantılar yapmaya başladıklarını kaydeden HDP Ekoloji Komisyonu Eşsözcüsü Menekşe Kızıldere, kadın ve ekoloji kavramının “iç içe” olduğunu belirtti. Kadın ve ekolojinin sorunun “politik birlikteliğinin” olduğunu ve partilerinin ana paradigmalarında yer aldığına dikkati çeken Kızıldere, kadın özgürlükçü, ekolojik yaşamın temel arzuları olduğunu söyledi.
Ekoloji sorununun herkesin yaşamına etki ettiğinin altını çizen Kızıldere, “Bu iklim krizi ile birlikte biraz ortaya çıktı. Çünkü iklim krizi de orta sınıfın ilgilendiği, özellikle hiyerarşinin en alt kısmını etkileyen bir mesele. Son yirmi yılda iktidarın politikaları ile beraber, iklim krizi şiddetlenmeye başlandı. Türkiye ekoloji politikası o kadar kötü yönetildi ki, bütün ekolojik varlıklar ekonomik kaynak olarak görülmekte ve bir şekilde sermayeye açılmakta” diye belirtti.
KADIN DOĞADAN KOPARILIYOR
Sistemin halklara ait olanı yok etme amacında olduğunu ifade eden HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ise özellikle bölgede yaşanan doğa katliamının sistemin yarattığı savaşın bir boyutunun olduğunu söyledi. Dersim’de yaşanan orman yangınlarının birçok boyutunun olduğunu ve bunlardan ilkinin bölgeyi insansızlaştırmak olduğunu dile getiren Başaran, “İnsansızlaştırma amacıyla yaratılan göç sonucu insanlar sistemin içine alınarak sindirilmeye çalışılıyor. Sistemin bir diğer amacı ise, insanları kendi yaşam formlarından koparmaktır. Kırsaldaki komünallik, kadınların doğası etrafında gelişen komünal ekonomi biçimi kapitalizmin en yıkıcı yüzüyle yok edilmeye çalışılıyor. Doğalında bu şekilde her türlü saldırıya açık hale getiriliyoruz” ifadelerine yer verdi.
İNANÇ MERKEZLERİ YOK EDİLİYOR
Dersim’de özel politikaların işlendiğini ve bu alanlardan birinin de inanç olduğuna işaret eden Başaran, “Daha önce reform adı altına bütün inançların eşit olduğu şeklinde bir politika ile saldırılar yaşanırken şuan ise inanç merkezleri turizm adı altında açılıyor. Biz biliyoruz ki inanç alanları turistik ve ekonomik getiri sağlayacak alanlar değildir. Ama Munzur Gözdeleri tam da şuan bu şekilde dizayn edilmiş durumda. Neredeyse bütün inanç merkezleri bu şekilde dönüştürülmeye, asimile edilmeye ve kutsallığı yok edilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Panel suru-cevap bölümün ardından son buldu.
MA
