Künye   Hakkımızda
15 Ekim 2025, Çarşamba
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Politika'dan Yorum

İstenmeyen Elçiler, Savaş Tezkeresi, CHP ve Cumhuriyet

29 Ekim 2021
İstenmeyen Elçiler, Savaş Tezkeresi, CHP ve Cumhuriyet
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

■ Politika’dan Yorum

Geçtiğimiz hafta AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan “one minute” tarzı bir çıkış yaparak aralarında ABD, Almanya ve Fransa Büyükelçilerinin de olduğu elçilerin “istenmeyen elçiler” olarak ilan edilmesi konusunda yine AKP’li Dışişleri Bakanını görevlendirdi.

Savaş koşullarında ve soğuk savaşın en gergin dönemlerinde olabilecek “elçilerin istenmeyen adam” olarak ilan edilmesi neden oldu?

Aralarında ABD Büyükelçiliklerinin de olduğu 10 elçinin bazılarının 2 gün sonra “Biz Viyana anlaşmasının 41 maddesine bağlıyız” açıklamasını yaptılar. Erdoğan bu açıklamayı kendine göre yorumlayıp sanki elçiler geri adım atmış ve açıklamalarını geri çekmiş gibi açıklamalar yaptı ama gerçek bu değil. Söz konusu açıklama “Biz Türkiye’nin iç işlerine karışmadık yani, Viyana Anlaşmasının 41. Maddesine bağlıyız” demiş oldu. Türkiye’nin üyesi olduğu AİHM kararlarını uygulamasını istemesi iç işlerine karışmak anlamına gelmez. Uluslararası bir karar olan AİHM’nin Osman Kavala konusunda tahliye edilmesine dair kararı hatırlatmaktan ibarettir.

Erdoğan elçilerin Viyana Anlaşmasının 41. Maddesine atıfla yaptıkları açıklamayı ihtiyaç duyduğu şekilde yorumlayarak “Pirus zaferini” ilan etti. İç politikada, kendi parti tabanı ve seçmen potansiyeli açısından buna ihtiyacı vardı.

Dışişleri Baklanı Çavuşoğlu’nun dün “bazı elçilerin bavullarını topladıkları bilgisi bizde var” açıklaması ise tam bir komedi. Çünkü estirilen tüm bu fırtınaya karşı TC devleti ilgili 10 devletin Büyükelçilerine yönelik resmi bir bildirimde bulunmadı. Halbuki böyle bir istemin resmileşmesi için resmi bildirim yapılması gerekmektedir. Çıkarabildiğimiz sonuç, bu manevranın boş bir propagandadan öte bir anlam taşımadığı ve Türkiye kamuoyunu günlerce gereksiz yere meşgul ettiğidir. Değilse ağırlığı NATO üyesi ülkelerin Büyükelçilerinin “istenmeyen adam” ilan edilmesi Türkiye’nin dış politikası ve NATO üyeliği ile ileri karakolu rolünü üstlendiği ABD ile çok farklı sonuçlara neden olurdu. Bu nedenle bu çıkış “one minute” tarzı bir propaganda faaliyetinden başka bir içeriğe sahip değildir

Elçiler propagandasının etkili olduğu propaganda ortamında Savaş Tezkeresi Meclis’e getirildi ve onaylandı. HDP, TİP ve CHP ret oyu verdi. İyi Parti evet dedi. Irak, Suriye ve nedense Lübnan’a karşı savaş izni almış oldular. Önceleri 6 ay için geçerli olan, sonra 1 yıla yükseltilen savaş tezkeresi ilk defa 2 yıllığına onaylandı. Bu konularda yeteri kadar yazıldı çizildi. Biz dahil herkes CHP’nin bugüne kadar olduğu gibi ret oyu vermeyeceğini düşünüyorduk. Bizi mahcup etti. CHP neden ret oyu verdi?

Birincisi; CHP tabanı parti yönetimine savaş tezkeresine ret oyu vermesi yönünde ciddi bir baskı uyguladı. İl ve ilçe örgütleri, belediye başkanları bu yönde görüş belirttiler. Tahminimizde yanıldık ama diğer yandan CHP tabanı ve örgütlerinin parti yönetimine baskı yaptıklarında parti politikalarını nasıl etkileyebileceklerini yaşadık. Bu baskı şimdi MHP destekli AKP-Saray yönetiminin tümüne yönelik sonuç alıcı muhalif politikaların geliştirilmesine yöneltilmelidir.

İkincisi; TC devletinin kurucu siyasi iradesi olan CHP’nin devletteki rolünün etkisizleştirilmediğini yaşayıp görmüş olduk. Yeri geldiğinde “milli çıkarlar” için AKP politikalarını dahi devletin bir bileşeni olarak destekleyen CHP’nin bu tavrı devlet içindeki çelişkilere işaret ediyor. Suriye ve Irak’ta görevli olarak savaşa sürülen beş generalin istifaları da bu konuyla ilintilidir. TÜSİAD açıklaması da bu konuda işaretler vermiştir. TC devleti içinde Erdoğan’ın miladını doldurduğuna inanan ve çekilmesi gerektiğini düşünen güçlerin, sermaye güçleri dahil temsilcisi CHP’dir. Rolünü oynamıştır. CHP’nin TC devletinin ana kodları ile ilgili bir sorunu yoktur ancak uygulama konusunda ABD ve AB güçlerinin de desteğini alarak “yumuşak geçiş” hazırlıkları vardır.

Tezkere ikili işleve sahiptir. Bir yandan savaş ilanıdır. Diğer yandan iç politikada çöküşe fren vazifesi görme işlevi amaçlanmıştır. Savaş ilanı rejim açısında bir intihar eylemidir. ABD ve AB emperyalistleri AKP-MHP’nin bu stratejisini desteklememektedirler. Onlar yumuşak geçişten yanalar. Bu nedenle savaş ilanı AKP-MHP için kısa vadede iktidarlarını korumak için çözüm olarak görülse de, aslında tam tersi bir işlev görecek ve iç politikada çöküşü hızlandıracaktır. Kısacası AKP-MHP-Saray rejimi çıkmaz sokaktadır. Düzen muhalefetinin de çıkışı yoktur.

Tek çıkış yeni bir cumhuriyetin kurulmasıdır. Bugün kuruluş yıl dönümü olan 29 Ekim 1923’de kurulan cumhuriyet, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye işçi, emekçileri, yoksulları ve halklarına gelecek vaat edemez. Yanlışlık baştan yapılmıştır. 23 Nisan 1920’de kurulan I. Meclis ve 1921’de düzenlenen Birinci Anayasa yok sayılarak, Ekim 1923’te kurulan ve 1924 Anayasası ile ifadesini bulan tekçi diktatoryal yönetime geçilmiştir. Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinde hedeflenen tüm amaçların tersinin uygulamaya konduğu, başta komünistler olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen tüm siyasal görüşlerin yasaklandığı ve temsilcilerinin katledildiği; devletin kodu olan sünni İslam dışında tüm mezheplerin yok sayıldığı ve Alevi katliamlarının gerçekleştirildiği, Türk milliyeti dışında bu toprakların mozaiğini oluşturan başta Kürt halkı olmak üzere, tüm milliyetlerin yok sayılıp imha edildiği bir devletin geleceği olamaz.

Yeni bir cumhuriyet öncelikle demokratik olmalıdır. Anti-emperyalist demokratik bir halk iktidarı niteliğine sahip bir cumhuriyet olması işçi, emekçiler ve yoksulların geleceği açısından önem taşımaktadır. Demokratik bir cumhuriyet işçi sınıfının ve başta Kürt halkı olmak üzere tüm yoksul halkların eşit haklı yaşamlarının temini için olmazsa olmaz ilk adımdır. Kalıcı çözüm ise demokratik halk iktidarının sosyalizme açılmasıdır. Federatif, sosyalist bir cumhuriyet niteliği itibarıyla bu toprakların ihtiyacıdır. Savaşsız ve barışçıl bir dış politika, sömürüsüz bir ekonomi ve nüfusun çoğunluğu için politik sosyalist demokrasi tek çözüm yoludur.

İlgili Haberler

“Dostum Trump” ile buluşma
Politika'dan Yorum

“Dostum Trump” ile buluşma

28 Eylül 2025
CHP’ye kayyum ve mücadele
Politika'dan Yorum

CHP’ye kayyum ve mücadele

6 Eylül 2025
Uçum’un uçurumları!
Politika'dan Yorum

Uçum’un uçurumları!

2 Eylül 2025
Gizli oturum devletin zayıflığını gösterdi
Politika'dan Yorum

Gizli oturum devletin zayıflığını gösterdi

18 Ağustos 2025
Sahte “TKP”’nin sahtekarlığı
Politika'dan Yorum

Sahte “TKP”’nin sahtekarlığı

16 Ağustos 2025
Kürtlere kefen biçenler ve Kürtlere rol biçenler
Politika'dan Yorum

Kürtlere kefen biçenler ve Kürtlere rol biçenler

12 Ağustos 2025
Politika'dan Günün Yorumu
“Dostum Trump” ile buluşma
Politika'dan Yorum

“Dostum Trump” ile buluşma

Politika Haber
28 Eylül 2025
Politika'dan Söyleşi
sinan dervişoğlu
Politika'dan Söyleşi

Sinan Dervişoğlu: Yeni olgular ve bilgiler Marksizm açısından yeni problemler ve yeni fırsatlar yaratıyor.

Politika Haber
28 Eylül 2025

EN SON HABERLER

Öğrenciler 3 gündür Rojin için ayakta: Rektör açıklama yapsın

Öğrenciler 3 gündür Rojin için ayakta: Rektör açıklama yapsın

15 Ekim 2025
DEM Partili Sakık: Kürdü yok sayanlar alçaktır

DEM Partili Sakık: Kürdü yok sayanlar alçaktır

15 Ekim 2025
Wan’da kadınlar Rojin için yürüdü: Adını unutturmayacağız

Wan’da kadınlar Rojin için yürüdü: Adını unutturmayacağız

15 Ekim 2025
30 yılın ardından 6 tutsağa tahliye

30 yılın ardından 6 tutsağa tahliye

15 Ekim 2025
Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’ye giden yollar açılmadı

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’ye giden yollar açılmadı

15 Ekim 2025
KHK Eylemi 342’nci haftasında

KHK Eylemi 342’nci haftasında

15 Ekim 2025
Ayfer Koçak: Adalet mücadelemizden vazgeçmedik

Ayfer Koçak: Adalet mücadelemizden vazgeçmedik

15 Ekim 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!