Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), il ve ilçe örgütleri, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin işkence merkezi olan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde başlatılan “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu” eyleminin 38. yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı. MYK’den yapılan açıklamada ölüm orucunda yaşamını yitiren Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz anıldı.
14 Temmuz direnişinin bugünde tarihsel etkilerinin sürdüğüne dikkati çekilen açıklamada, “Başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarına karşı zulüm ve işkenceyi olağan bir rejim haline getiren 12 Eylül uygulamalarına karşı geliştirilen 14 Temmuz 1982 Diyarbakır Cezaevi Direnişi, saldırı ne kadar büyük ve pervasız, saldırganlar ne kadar nobran ve ‘güçlü’ olursa olsun toplumsal mücadele ve onun iradesi karşısında yenilmeye mahkum olduklarını kanıtlamıştır” denildi.
“MÜCADELE BUGÜNE KADAR DEVAM EDİYOR”
12 Eylül darbesinin belli bir zaman aralığında başlayıp ya da sona eren bir darbe olmadığı vurgulanan açıklamada, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin darbe mekaniğinin zirvesi ve onun en somut hali olduğu kaydedildi. 12 Eylül’ün darbeci ruhunun başta Diyarbakır olmak üzere en çok cezaevlerinde hissedildiğini ve hayata geçirildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Buna karşı direniş tarihinin en anlamlı, en görkemli direnişi de yine toplum öncülerinin doldurulduğu cezaevlerinden filizlenerek büyümüş ve bugüne kadar varlığını sürmüştür. 14 Temmuz direnişi, Dörtler, Mazlum Doğanlar ve demokratik siyaset alanında bedel ödeyen binlerce kişi bu direnişi sırtlamış ve bugünlere taşımıştır” diye belirtildi.
“DİRENİŞ İRADESİ KAZANACAKTIR”
Darbeyle tarihsel hesaplaşmanın bugünde her alanda etkisini sürdürdüğü kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bir yanda halk iradesine kayyım atayan, halkın seçilmiş temsilcilerini cezaevlerine koyan ve cezaevlerinden başlayarak toplumun tümüne tecridi dayatan bugünkü AKP-MHP darbeci zihniyeti; diğer yanda içeride ve dışarıda bu zihniyete karşı yürütülen kesintisiz mücadele vardır. Bugünkü darbeci zihniyete karşı en anlamlı direnişlerden biri de tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi cezaevlerinden yükselmektedir. Cezaevlerinden yapılan açıklamaya göre 230’uncu gününe giren açlık grevleri bugünden itibaren 15 günlük dönüşümlü süresiz eyleme dönüştürülecektir. Bir kez daha söylüyoruz: Açlık grevini sürdüren tutsakların talepleri meşru ve haklıdır, bizim de taleplerimizdir. 14 Temmuz direnişinde olduğu gibi bugün de darbecilere karşı direniş iradesi kazacaktır.
DARBECİ ZİHNİYET YENİLİNCEYE KADAR MÜCADELE
AKP’nin son dönemlerde gündeme getirdiği Diyarbakır Cezaevi’ni kültür merkezine dönüştürme açıklamaları gerçeği ters yüz etmeye yöneliktir. Bu, teknik bir mesele değil köklü bir siyasal sorundur ve mutlak anlamda yüzleşmeyi gerektirir. 12 Eylül darbeci ruhunu taşıyan ve neredeyse bütün Türkiye’yi Diyarbakır Cezaevine dönüştüren bir iktidarın, Diyarbakır Cezaevini bir kültür merkezine dönüştürmesi onun darbeci gerçekliğini ortadan kaldırmaz. Mücadelemiz Diyarbakır Cezaevi gerçeğiyle yüzleşme gerçekleşinceye ve darbeci zihniyet ilelebet yenilgiye uğratılıncaya kadar sürecektir. Türkiye demokrasi güçleri ve partimiz topluma karşı işlenen suçların açığa çıkmasını sağlayacak bir hakikatler komisyonu kurulmasını mutlaka sağlayacaktır.”
HAKKARİ
HDP Yüksekova İlçe Örgütü de, ölüm orucunda yaşamını yitiren Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek için anma programı düzenledi. Programa çok sayıda kişi katıldı. HDP İlçe Eş Başkanı Şadiye Kırmızıgül, faşizme karşı direniş mücadelesinin devam edeceğini ifade ederken, Barış Anneleri Meclisi üyesi Gülbeyaz Mıhçı, “Onlar işkence ve zulme baş eğmediyse bizler de onların mücadelesine sahip çıkmalıyız. Onların davasının ve mücadelesinin takipçisi olacağız” dedi.
MA












