İstanbul’un Üsküdar ilçesinde 354 bin metrekare alana sahip olan ve Anadolu yakasının en büyük ikinci yeşil alanı olan Validebağ Korusu, 1999’da Sit Alanı ilan edilerek korumaya alındı. Koru, 2018 yılında “Millet Bahçesi Projesi” ile bir kez daha gündeme geldi. Validebağ Savunması üyeleri ve mahallelinin direnişi sonucu yapımı engellenen proje, AKP’li Üsküdar Belediyesi tarafından yeniden gündeme getirildi. Geçtiğimiz günlerde Belediye Meclisi’nden geçirilen “Validebağ Korusu Düzenleme ve Rehabilitasyon Projesi” tasarısıyla yeniden gündeme gelen proje kapsamında, 500 araçlık otopark, aydınlatma direkleri, festival alanı yapılmak isteniyor. Mahalleli, Validebağ Korusu ile ilgili projenin yeniden gündeme gelmesine tepki gösterdi.
YAŞAMA ZARAR VERİYOR
26 yıldır Validebağ Korusu’nun bulunduğu mahallede yaşadığını ve sık sık koruyu ziyaret ettiğini ifade eden Aysel Hoşgit, yıllardır korunun yok edilmek istendiğini ancak tüm girişimlere karşı koyduklarını söyledi. Hoşgit, verilen mücadele sayesinde korunun Sit Alanı olarak tescillendiğini belirterek, “Koru için sunulan projeler hayata geçirilseydi, yaşama büyük zarar verirdi. Burası İstanbul’un tek koru özelliği taşıyan yeri” dedi.
GENÇLER SAHİP ÇIKMALI
AKP’li belediyenin “Millet bahçesi” yapma ısrarının sürdüğünü dile getiren Hoşgit, “Biz ise yaptırmamakta kararlıyız. Korunun hep bu haliyle kalmasını istiyoruz. Pandemi döneminde dışarı çıktığımda burada yürüyorum. Önceden buraya gelmeyen gençleri burada görüyorum. Bu durum beni çok mutlu etti. Gençler buranın artık sahibi olsun. Buranın insanı koruya sahip çıkıyor. Burası İstanbul’un, onlarda buraya sahip çıkmalı” şeklinde konuştu.
EKOSİSTEM UYARISI
27 yıldır mahallede yaşayan Işık Demirtaş, Validebağ Korosu’nun gerçek bir hazine olduğunu söyledi. Korunun sadece çevredeki insanların değil, tüm İstanbul’un oksijen kaynağı olduğunun altını çizen Demirtaş, “Ranta kurban edilmeyecek kadar değerli bir alan burası. Her yere tesis yapılır ama buranın içine yapılmasının bir anlamı yok. Bu ısrarı rant dışında bir şey açıklayamaz. Buradaki ekosistem sonradan inşa edilebilecek bir şey değil. Ekosistemin kendi varlığını sürdürebilmesi için, kendi haline bırakılmaya ihtiyacı var. Buraya ne yol ne de tesis yapılmasına ihtiyaç yok Burada basit tesisler var zaten, bunların sayısını arttırmak burayı ortadan kaldırmaktır” diye belirtti.
TAM BİR VAHA
“Türkiye’de sayıları oldukça azalmış yeşil alanları düşünürsek, burası tam bir vaha” diyen mahalle sakinlerinden Sibel Akyıldı, “Burada yaşanan değişim, İstanbul’un güncel değişimden farklı değil. Bu izlenen bir politika. İktidarı elinde bulunduranların yeşil alanlar üzerindeki görüşünü gösteriyor. Yeşil alanları boş alanlar olarak görülüyor” diye konuştu.
İKTİDARIN PLANLARI
Koruyla ilgili iktidarın hep bir planının olduğunu ifade eden Mesut Öztürk, “Mahallenin örgütlü olmasından kaynaklı projelere karşı bir direniş ortaya konuluyor. Ama salgını fırsat bildiler. Bizi evlere kapattıkları bir dönemde kucağımızda otopark projesini bulduk” dedi. Korunun insanların ve canlılığın yaşam alanı olduğunu vurgulayan Öztürk, “Buraya yapılacak her müdahalenin yaşam alanına bir müdahale olduğunu düşünüyorum. AKP burayı kendi zenginleri için yaşam alanı halinde getirmek istiyor. Bu beni tedirgin ediyor” ifadelerini kullandı.
DESTEK BULAMAZLAR
İktidarın yeşil alanlara rant olarak kullandığını dile getiren Cihan Uyanık, şunları söyledi: “Validebağ konumu açısından yapılaşma olduğunda inanılmaz bütçelere satılacak bir yer. Bu havzada bu projeyi destekleyecek insan bulamazlar. İktidarın en tepeden yaptığını aşağıdan yaptığını düşünüyorum.”
Kadir Güney / MA
