Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası çalışmalarını sonlandırma kararı alan PKK, önümüzdeki günlerde aralarında yönetici kadrolarının da yer alacağı bir tören düzenleyecek. Törenin, Abdullah Öcalan’dan gelecek çağrının ardından yapılması bekleniyor. Federe Kürdistan Bölgesi’nin Silêmanî kentinde bulunan bir bölgede yapılacak töreni takip etmek için Federe Kürdistan Bölgesi’ne geçen gazeteci Aslan Aslan, bölgedeki son durumu aktardı.
‘İLK DEFA BÖYLE BİR ŞEY YAŞANACAK’
PKK’li bir grubun silah yakacağını dile getiren Aslan, “Eskiden birçok gerilla hareketi, silahlarını başka güçlere, devletlere ya da Birleşmiş Milletler’e teslim etmişti. Ama PKK bu hamleyle silahın artık hiçbir gerekliliğinin olmadığını gösterecek. Özellikle de PKK’nin Ortadoğu gibi bir yerde bunu yapması semboliktir. Ateşkesin ilan edildiği ve Kürdistan dağlarından Türkiye’ye barış gruplarının geldiği dönemler oldu. Ama ilk kez böylesi bir tören olacak ve bu törende bir grup gerilla Silêmanî’de silahlarını yakacak ve yok edecek” diye belirtti.
Yapılması beklenen tören hakkında bilgi veren Aslan, “Çok büyük bir tören olacak. Bir grup gerille grubunun Silêmanî veya çevresinde silahlarını yakması bekleniyor. Törenin hangi gün yapılacağına dair bir bilgi yok, ancak tahminler var. Her şeyden önce herkes Abdullah Öcalan’ın yapacağı tarihi çağrıyı merak ediyor. Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı sonrası gerilla grubu silahlarını yakacak ve büyük bir törenle bunu dünyaya gösterecek. Gelecek grubun güvenliği nasıl sağlanacak bunlar da gündemde. Buradaki kurumlar ve güvenlikten sorumlu olacak kişiler bu konu ile ilgileniyorlar” diye konuştu.
‘YNK SORUMLU OLACAK’
Aslan, “Gelecek grubun güvenliğinden YNK sorumlu olacak. Çünkü bu tören onların bölgesinde gerçekleştiriliyor. Bu tarihi anın Silêmanî’de yapılması da Süleymaniye için büyük bir onurdur. Silêmanî’nin ismi bu şekilde anılacak ve duyulacak. Süleymaniye barışın simgesi olacak. YNK de bunun öncülüğünü yapacak. Aslında YNK ilk defa bu tarihi sorumluluğu üstlenmiyor. 1993’te Mam Celal (Celal Talabani) ateşkes ilan edildiğinde Abdullah Öcalan’ın yanında yer alıyordu. Kürt Özgürlük Hareketi’nin başlatacağı bu hamle; Silêmanî, Rojava ve Ortadoğu üzerinden büyük bir etki yaratacaktır. Çünkü Abdullah Öcalan 27 Şubat’ta yaptığı çağrıda; ‘Bu süreç, bu çağrı, sadece Kürtler için değil; bütün Ortadoğu halkları için, dünya halkları içindir’ demişti. PKK bir kez daha dünyaya örnek olmak istiyor” ifadelerini kullandı.
‘KDP SÜREÇTE YOK AMA ENGEL DE DEĞİL’
KDP’nin süreç içerisinde yer almadığını ancak sürece engel de olmadığını belirten Aslan, “KDP bu tarihi anın kendi bölgesinde yaşanmasını istiyordu ve bu yönlü çabaları da oldu. Ama güvenlik sorunundan dolayı Silêmanî daha uygun görüldü. Çünkü son süreçlerde bile KDP’nin hakim olduğu bölgelerde gerilla alanlarına dönük saldırılar vardı” dedi.
Aslan, “Gerilla grubunun gelmesi bir iradeyi ve tutumu gösterecek. Ama bundan sonrasının ne olacağı, Türk devletinin ne adım atacağı da merak ediliyor. Bu grup silahlarını yaktıktan sonra alanlarına geri dönecek. Çünkü halen bunun hukuki zemini oluşturulmadı. Yoksa neden gerilla grubu Türkiye’ye gidip demokratik siyaset içerisinde yer almasın. Bu şart ve koşullar yaratılmalıydı. Bu yüzden KCK ve Kürt hareketi yöneticileri de yasaların düzeltilmesi ve hukuki zeminin öneminden bahsediyor. Eğer bu koşullar oluşturulmazsa, bu grup demokratik siyasetin içerisinde yer alamayacaksa, yine zulüm, işkence ve kırım olacaksa o zaman bu süreç amacına ulaşmayacaktır. Bu sürecin amacına ulaşması için Türkiye’nin de bir an önce adım atması gerekiyor. Cumhur Başkanı Tayyip Erdoğan, gerilla grubu geldikten sonra sürecin farklı bir aşamaya geçeceğini söylüyor. Bu ay, sıcak gelişmelerin yoğun olduğu bir ay olacak. Çok önemli gelişmeler bizleri bekliyor” şeklinde konuştu.
‘HUKUKİ ZEMİN GEREKLİ’
Bu adımdan sonra Türkiye’nin nasıl bir tutum alacağının merak konusu olduğunu vurgulayan Aslan, “Gerilla grubunun buraya gelip silah yakmasından çok devletin atacağı adım, geliştireceği tutum merak ediliyor. Bu saldırılar sürerse süreç amacına ulaşmayacak. Mesele silahların bırakılıp yakılması değildir; mesele devletin bu süreçte ne kadar samimi olduğudur. Daha bir provokasyon olmadan sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Çünkü bu dönemlerde provokasyonlar yaşanabiliyor. Devlet samimi ise bir şey yapmak istiyorsa adım atmalıdır. İlk olarak İmralı’daki tecrit kaldırılmalıdır, herkes Abdullah Öcalan’la görüşebilmelidir. Bugüne kadar Kürt Özgürlük Hareketi tek taraflı olarak bu süreci götürdü. Bütün imkansızlıklara, saldırılara rağmen adım attı. Devlet de bu süreçteki samimiyetini pratik adımlarla göstermelidir” dedi.
MA / Zeynep Durgut
