Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye, Depo ve Antrepo İşçileri Sendikası (Limter-İş) üyesi işçiler, bu sabah 7:30’da düzenledikleri basın açıklaması ile 1 Mayıs’a çağrı yaptılar.
Tersane işçilerinin mesai saatinden önce başlayan eyleme 1 Mayıs Platformu da katıldı. Eylemde “Yaşasın 1 Mayıs İşçi Bayramı”, “İşçiler birleşin, sömürüye son”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Yaşasın 1 Mayıs, Biji 1 Gulan” sloganları atıldı.
SAYGILI: PANDEMİYİ FIRSATA ÇEVİRDİLER
Eylemde bir konuşma yapan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, sermayedarların pandemiyi fırsata dönüştürerek zenginleştiğini, buna karşılık işçi sınıfının pandemi sürecinde daha da yoksullaştığını belirtti. Saygılı, “Ekonomik krizin ve pandeminin derinleştiği koşullarda 1 Mayıs’a yürüyoruz. Ekonomik krizi fırsata çeviren patronlar ve iktidar, aynı yöntemle pandemiyi de fırsata çevirdiler. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu. İşçilerin, emekçilerin payına daha çok yoksulluk, işsizlik, iş cinayetlerinde ölüm, hastalık, açlık sınırında ücretler, semt pazarlarının artıklarını toplamak ve intiharlar düştü. Buna karşılık, iktidarın etrafında toparlanan bir grup yandaş ve zengin ise daha da zenginleşti. İşte bu koşullarda 1 Mayıs’a yürüyoruz” dedi.
SİLİNEN VERGİ BORÇLARI
Saygılı, asgari ücretlilerden alınan vergilere de değindi. Saygılı, “Asgari ücretli bir işçi, maaşının yarısını vergi olarak öderken ve 122 gün vergiye çalışırken, yandaş müteahhitlerin milyonluk vergi borçları bir kalemde siliniyor. Biz buna itiraz ediyoruz. Bu zamana kadar açıklanan paketlerden ise bizim payımıza hep açlık, işsizlik ve yoksulluk düştü.” ifadelerini kullandı.
Pandemi döneminde işçilerin ekonomik koşullarının gittikçe kötüleştiğini ifade eden Saygılı, “Birileri zenginleşip kasalarını doldururken, işçiler ödeyemediği borçların altında ezilir oldular. İşçilerin alınteriyle biriken İşsizlik Sigortası ücretleri bile yandaş sermayedarlara peşkeş çekildi.” şeklinde konuştu.
SENDİKAL BASKILAR
İşyerlerinde pandemi süreci ile birlikte sendikal baskıların yoğunlaştığına dikkat çeken Saygılı, “Anayasal bir hak olan sendikal haklarımızdan dahi yararlanamıyoruz. Çünkü patronlar, ellerinde bir silah olan Kod-29 ile karşımıza dikiliyorlar. Emeğimiz ve özgürlüğümüz tam bir kuşatma altında.” dedi.
1 Mayıs’ın yasak günü olan Cumartesiye geldiğini belirten Saygılı, “Siyasi iktidar, ne kriz, ne de pandemi koşullarında işçiler ve emekçiler için hiçbir tedbir almadı. Bizlere yasaklar koyup, cezalar keserken, kendileri lebaleb kongreler yaptılar. Memleketi adeta mayın tarlasına çevirdiler. Biz buna itiraz ediyoruz. Kendilerine her şey serbest, ama işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere gelince her şey yasak. Siyasi iktidar ve patronlar, pandemiyi bahane ederek söz, eylem ve örgütlenme haklarımızı gasp ettiler. Biz bu yasakları tanımıyoruz. Pandemi yasaklarla değil, tedbirlerle çözülür.
Bakın, burada hiçbir tedbir yok. Tam kapanma olmadan bu işin çözülmesi imkansız. İşçiler ücretli izne çıkarılmadan, halkımızın tüm ihtiyaçları karşılanmadan ve bu şekilde tam kapanmaya gidilmeden alınan tedbirler tedbir değil, yasak olarak değerlendirilebilir ancak. Biz bu yasakları tanımıyoruz. Tersane işçileri olarak, taşeronluğa ve iş cinayetlerine karşı fiili hizmet zammının uygulanması, ücretlerimizin artırılması, sigortalarımızın aldığımız ücretler üzerinden yatırılması ve Covid-19 aşısında işçilere öncelik tanınması talepleriyle 1 Mayıs’a yürüyeceğiz. Biz bu düzene mahkum değiliz, değiştirebiliriz. Bütün halkımızı 1 Mayıs’a bekliyoruz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
HABER MERKEZİ


















