■ Politika’dan Yorum
Seçim hazırlıkları çok farklı bir atmosferde yürüyor. 14 Mayıs 2023 seçimleri ittifak tartışmaları ile geçmişken, 31 Mart seçimleri süreci ittifakların dağılmış olduğu bir ortamda gelişiyor. Devlet-iktidar cenahında AKP-MHP-Ergenekon ittifakı sürerken, muhalefetin tüm güçleri bireysel davranıyor. Düzen içi muhalefet parçalı haldeyken, “sol” güçler arasında da aynı manzara izleniyor. Kendi içinde tutarlılığını koruyan ve sürdüren tek siyasal güç DEM Parti. Gerçi DEM Parti bileşenleri arasında da CHP’li adayların desteklenmemesi ve ayrı adaylarla batı metropollerinde seçimlere katılma konusunda tartışmalar yaşandı ama şu anda yek vücut bir seçim çalışması yürütüldüğünden yola çıkabiliriz.
Bu seçimler konusunda birden fazla amaç değerlendirilebilir: Birincisi; düzen içi ve dışı tüm muhalefetin AKP-MHP bloku karşısında toplamda oy çoğunluğunda artış sağlaması hedefi. Böyle bir durumda AKP-MHP bloku belediye başkanlıklarında kazanımlar elde etse de oy çoğunluğu açısından geriletilmiş olacaktır. Bu arada şu notu düşmeliyiz. Düzen içi muhalefet hiçbir güven telkin etmez ve bu güçlerle fiili olarak birlikte mücadele etmek mümkün değildir. 14 ve 28 Mayıs seçimleri İYİP, CHP açısından nasıl senaryolar içinde olabileceklerini bir kez daha doğruladı. CHP bu devletin kurucu partisi olarak, İYİP ise devletin faydalı bir figüranı olarak rollerini oynadılar. Salt seçimlerle hiçbir değişim yaşanamayacağı gerçeğini tekrar vurgulayarak, düzen dışı muhalefetin devrimci demokratik direnişinin belirleyici öneminin altını çizmek istiyoruz.
İkincisi; Kürt illerinde DEM Parti ağır baskılara ve HÜDA-PAR senaryolarına karşı seçimleri ezici oy çoğunluğu ile seçimleri kazanma hedefindedir. Kayyumlara karşı bir başarı ve yıllardır süren teröre karşı Kürt halkının irade beyanı anlamına gelecek olan bu sonuç ülkenin demokratikleşmesi için verilen devrimci mücadele açısından yeni bir aşamayı belirleyecektir.
Üçüncüsü; Batı metropollerinde ve diğer tüm il ile ilçelerde özel durumlar haricinde DEM Parti adayları çerçevesinde yoğun bir seçim çalışması yürüterek mümkün olan il ve özellikle ilçelerde seçimlerde başarı elde etmek hedeflenmektedir. Seçim sonucunda elde edilecek başkanlıklar ve/veya belediye meclis üyelikleri yanı sıra bu sahada asıl olan devrimci demokratik oy oranını konsolide etmek ve artırmaktır.
Tüm seçimler göstermiştir ki, farklı nedenlerden dolayı seçim sonuçları belirleyici değildir. Seçim hileleri, yani belirleyici olanın seçimde oy veren değil sayanın olduğu bir düzende bağımsız ve özgür seçimlerden söz etmek mümkün değildir. Tek başına hangi düzeyde olursa olsun iktidar olmak da bu sistem içinde bir kazanım olmakla birlikte, kayyum örneklerinde de görüldüğü veya vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılıp tutuklanmalarının da gösterdiği gibi kalıcı ve sürekli sonuçlara işaret etmemektedir. Düzen içi partiler ile, muhalefet dahi olsa koalisyonlar kurmak veya destek sunmak, suça ortak olmak dışında bir sonuç doğurmamakta ve devrimci demokratik mücadeleyi dejenere ve deforme etmektedir. Dolayısıyla asıl olan devrimci demokratik alternatifin büyütülerek işçi sınıfının, ezilen ve sömürülen halkların nezdinde yığınsal desteğini almaktır. DEM Parti’nin seçimlere kendi adayları ile katılması ve seçim çalışmalarının bu çerçevede yürütülmesi bu açıdan çok önemli ve doğrudur.
Bir saptama yapmak gerekirse… DEM Parti’nin düzenlediği NEWROZ mitingleri bu seçim sürecinde olabilecek en güçlü seçim çalışmasının gerçekleştirilmesi anlamına gelmektedir. Devrimci muhalefet için seçim çalışması, yığınların eylemliliği ve kararlılığıdır. Milyonların katıldığı NEWROZ etkinlikleri tam da bunu ifade etmiştir.
Bu topraklarda kesin ve kalıcı değişim ancak devrimci demokratik ve sosyalist alternatifin kazanması ile olur. Söz konusu sonuca ulaşmak için ise belirleyici olan sınıf mücadelesinin işletmelerde ve yerellerde gelişmesi, yığınsallaşması ve güçlenmesidir. Seçimler ancak bu çalışmanın gerçekleşmesi ve büyümesi sonucunda bir anlam taşır. Seçimler sebep ve hatta amaç değil sonuçtur. O açıdan devrimci, demokratik, sosyalist alternatifi görünür kılmak ve tüm güçleri bu alana mobilize etmek 31 Mart seçimlerini de bu çalışmanın bir alanı olarak görmek doğru yaklaşımdır.