Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 6-7 Aralık’ta İstanbul’da önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı. Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na uluslararası katılımların yanı sıra Federe Kürdistan Bölgesi’nden de çok sayıda temsilci katıldı.
Konferansa katılan Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Dış İlişkiler Üyesi ve YNK Başkanlık Konseyi Üyesi Dara Xelanî, konferansta ortaya çıkan tablo ve Kürtlerin ulusal birliğinin Kürt sorunun çözümündeki etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.
Çatışma-çözüm deneyimlerinin paylaşıldığı bir konferansın yapılmasının önemli olduğunu sözlerine ekleyen Xelanî, “Çok fazla benzer tecrübeler yaşayan ülkeler burada kendi deneyimlerinden bahsetti. Güney Afrika’dan İrlanda’ya, Bask’tan Katalonya’ya bunları dinliyor olmak, bunlardan bir sonuç çıkaracak olmak çok kıymetli. Umut ediyorum ki bu konferansın sonunda çıkan kararlar, bu çözüm sürecinde önemli bir yere oturur. Türkiye ile diğer taraflar arasında çözüm ve barış açısından kıymetli olur” diye belirtti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürecin kıymetli ve değerli olduğunu dile getiren Xelanî, “Önder Abdullah Öcalan’ın yaptığı açıklamadan sonra PKK’nin kendini fes ettiğine şahit olduk. Önder Abdullah Öcalan’ın bu çağrısından sonra PKK’nin kendini feshetmesi de bu barış sürecinin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Dört parça Kürdistan’daki partiler ve kişiler bu süreci tabii ki destekliyor. Bu süreci olumlu karşıladılar. Bu barış süreci ikinci aşamasına geçmelidir” dedi.
‘YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI’
Türkiye’deki barış sürecine dair yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Xelanî, “Yıllardır savaşan insanlar, çözümün tam olarak gerçekleşmesi için bu yasaların oluşması çok önemli. Kürtlerin kendilerini Türkiye’deki yasaların, hukukun içerisinde özgür bir şekilde görmeleri ve hissetmeleri gerekiyor. Bu yasalar o yüzden kıymetli. Aynı zamanda Kürtlerin haklarının savunuluyor yani aslında korunuyor olması için de bu yasalar ve kanunlar çok önemli” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yürütülen sürecin Kürdistan’ın dört parçasını da etkilediğinin altını çizen Xelanî, “Özellikle Rojava’da Kürtler olarak önümüzde önemli bir süreç, önemli bir fırsat var. Bu fırsatı asla kaçırmamamız gerekiyor. Rojava’da bir değişim, dönüşüm söz konusu ve bütün Kürtlerin, Rojava için seferber olması gerekiyor. Rojava’daki halkımızın haklarının korunması için çaba göstermemiz gerekiyor. Biz dört parçaya ayrılmışız. Bizim dünya ülkelerinden deneyimlerinden faydalanmaya ihtiyacımız var. Birbirimizden, birbirimize katacağımız, birbirimizi desteklemekten başka neyimiz var? Bunların üzerinde durmamız gerekiyor. Kürtlerin haklarını savunurken Kürdistan’ı dört parça olarak değil bütün Kürtleri bir olarak görmemiz gerekiyor. Temel mesele burada başlıyor aslında” ifadelerini kullandı.
‘BİR OLURSAK’
“Her zaman Kürdistan’ın dört parçasından bahsediyoruz fakat tek bir Kürt meselesi var” diyen Xelanî, “O yüzden onu dört parça olarak nitelendirmek de doğru değil. Diaspora’da Kürtler var. Kazakistan’da Kürtler var. Kafkasya’da Kürtler var. Bunu doğru okumak lazım. Biz bütün Kürtler birlik etrafında şekillenirsek, tutum olarak bir olursak inanıyorum ki bütün sorunları daha kolay çözebiliriz. Kürtlerin birliği aynı zamanda müthiş bir dayanışma da demektir. Biz mesela Süleymaniye’de Başûr Kürdistan’ında bu barış sürecini ilk günden beri destekliyoruz. Süreç Bakur Kürdistan’ında ilerliyor ama biz ilk günden beri bu sürecin takipçisiyiz ve destekliyoruz. Mesela Başur Kürdistan’ında Irak hükümetini de zorluyoruz ki Güney Kürdistan hükümetini de zorluyoruz. Türkiye hükümetinin bu barış sürecine ciddi yaklaşması gerektiği konusunda bir siyaset yürütüyoruz. Sadece Güney Kürdistan ve Irak hükümeti değil. Biz dünyayla diplomasilerde de barış sürecini desteklemeleri için üzerlerinde bir baskı oluşturuyoruz” diye kaydetti.
‘BİZİ ZAFERE GÖTÜRECEK OLAN ULUSAL BİRLİKTİR’
Kürtler arasındaki ulusal birlik meselesinin daha fazla konuşulması gerektiğinin altını çizen Xelanî, “Biz ne yapabiliriz? Ben ne yapabilirim sorusunu kendimize sormamız gerekiyor. Güney Kürdistan’da bir parlamento var. Türkiye’de Kürtlerin içerisinde olduğu bir parlamento var. Avrupa’da Kürt parlamenterler var. Her birinin kendine biz Kürtlerin Ulusal Birliği için Kürtlerin ortak tutumu için ne yapabiliriz diye çaba göstermesi gerekiyor. Aramızda sınırlar var. Ama bu sınırların gerçek sınırlar olmadığını da biliyoruz. Biz bu sınırları da kabul etmiyoruz. Kürtler olarak ortak çıkarlarımız üzerinden hareket etmemiz gerekiyor. Bizim ortak çıkarlarımızı koruyacak ve bunu bir tutuma dönüştürecek kişiler de siyasilerimiz olan kişilerdir. Kürtlerin ortak bir noktada buluşması gerekiyor ve ulusal birlik dediğimiz şeyin gerçekten anlaşılması gerekiyor. Bunu hem siyasi partilerin anlaması gerekiyor. Bizi kurtaracak olan, bizi zafere götürecek ulusal birliktir. Bütün Kürtlerin bu noktada bu meseleye çok ciddi yaklaşması gerekiyor ve ben inanıyorum ki Kürtlerin birliği çok uzak değil. Çok yakın bir zamanda bunun yasal olarak da hak olarak da güvence altına alınacağına da inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Berivan Altan – Hîvda Çelebi / MA
