Yeşiller ve Sol Gelecekler Partisi (Yeşil Sol Parti) Gençlik Meclis üyeleri, Türkiye ve Kurdistan kentlerinde madde bağımlılığı ve özel savaş politikalarına karşı “Li dijî şerê taybet, tekoşînek bi heybet” (Özel savaş politikalarına karşı görkemli bir direniş) şiarıyla kampanya başlattı. Kampanya kapsamında birçok merkezde çeşitli etkinlikler düzenleyen Gençlik Meclisi, özel savaş politikalarına karşı etkili bir mücadele yürütülmesi, aynı zamanda farkındalık yaratmak amacıyla gençler ve aileleriyle buluşuyor.
Yeşil Sol Parti Gençlik Meclis üyeleri, kampanyanın hedeflerinin yanı sıra özel savaş politikalarına karşı yürütecekleri mücadeleye dair değerlendirmelerde bulundu.
‘KADINLAR FAŞİZME KARŞI DİRENMELİ’
Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi üyesi Rümeysa Bozkurt, Kürt kadınlarının devlet tarafından hedef alındığına işaret etti. Kürt kadınlarının, özel savaş politikaları kapsamında uyuşturucuya ve fuhuşa sürüklenmeye çalışıldığını belirten Bozkurt, buna karşı mücadele yürüteceklerini vurguladı. Bu temelde mahallelerde çalışma yürütmeye ve farkındalık yaratma çalışmalarına başladıklarını dile getiren Bozkurt, “Bu devlet kadınlardan korkuyor. Kadının kendi gücünden korkuyor. Kadın kendi gücünün farkına vardığında güçlenir. Biz özgücümüzün farkına varmalıyız. Faşizme karşı savaşçı bir ruhla direnmeliyiz” diye belirtti.
‘ÖZEL SAVAŞA KARŞI KİMLİK MÜCADELESİ’
Gençlik Meclis üyesi Abdullah Gök, AKP -MHP’nin gençler üzerinde özel savaş politikaları yürüttüğünü ve bu tehlikeye karşı etkinlikler düzenlediklerini dile getirdi. Bu etkinliklerin amacının gençleri kurtarmak olduğunu ifade eden Gök, “Devlet etnik kimliğini kaybetmiş, kendine yabancılaşmış ve Kapitalist Modernite’nin bir ürünü olmuş bir genç istiyor. Devlet yurtsever kimliğini kazanmış ve özel savaş politikasına karşı mücadele eden gençlerden korkuyor. AKP- MHP, yıllardır bunu gençler üzerinde uyguluyor. Bizim bu politikalara karşı etnik kimliğimizi ve yurtsever kimliğimizi korumalıyız” dedi.
‘GENÇLER OLARAK TECRİDİ KIRACAĞIZ’
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride dikkat çeken Gök, “Bu özel savaş politikası, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a kadar dayanıyor. Bu tecrit sadece Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan bir tecrit değildir. Bu tecrit tüm dünya halklarına uygulanan bir tecrittir. Abdullah Öcalan önemli bir kişiliktir. Biz gençler olarak bu tecridi kıracağız. Abdullah Öcalan üzerinde tecridin kırılması bu özel savaş politikalarının son bulması demektir” diye konuştu.
‘MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ’
İktidarın özel savaş politikasıyla amacının gençleri sorgulama bilincinden yoksun bırakmak olduğunu ifade eden Gençlik Meclisi üyesi Dijwar Ahmet ise, devletin sorgulamayan, öğrenmeyen bir gençlik modeli oluşturmaya çalıştığını söyledi. Ahmet, şunları söyledi: “Özellikle Kürtlerin yoğunlukta bulunduğu mahallelerde bu çalışmaları büyüteceğiz. Devlet özellikle yurtsever aileleri seçiyor ve uyuşturucuyu onlara bulaştırıyor. Biz bu özel savaş politikalarına karşı gençlik olarak mücadele vereceğiz. Bu özel savaş politikası hayatımızın her alanına nüksetmiş durumda. Bugün gençlerimiz Kürt halkının verdiği mücadelenin bilincinde değildir. Devlet ne kadar insanların arasına yozlaşmayı, çeteleşmeyi sokmaya çalışsa da bu politikaları hep boşa çıkaracağız.”
‘KURTULUŞUN YOLU MÜCADELEDEN GEÇER’
Gençlere çağrıda bulunan Ahmet, şöyle devam etti: “Ailelerin bu yozlaşmış ve çeteleşmiş düzenin içine girmiş gençleri çıkartmak için bize destek vermesi gerekir. Biz demokratik bir alanda mücadele veriyoruz. Gençler neden bu dünyaya geldiklerini sorgulasınlar. Kürt olmanın ve benliğinizin farkında mısınız? Bundan kurtulmanın yolu mücadeleden geçer.”
MA / Ferdi Bayram
