Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Turizm İşçileri Sendikası’nın verilerine göre, Türkiye’ye bu sezon 9’u Antalya, 9’u İstanbul olmak üzere 25 milyon turist geldi. Turizm bölgelerinde çalışan işçiler, yılın belli aylarında çalışırken, pandemi sürecinde mağdur edildi. DİSK Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, turizm sektöründe yaşanan sorunları ve emekçilerin durumlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
YILKI ATLARI GİBİ
Bu yılki turizm sezonunun geçen yıla oranla biraz daha hareketli geçtiğini belirten Yahyaoğlu, Türkiye’ye yabancı turistlerin hala gelmesi sonucu bu yılki sezonun geçen yıllara göre uzadığını söyledi. Pandeminin başlamasıyla birlikte işçilerin 26 ay işsiz kaldığını kaydeden Yahyaoğlu, bu süre zarfında işçilerin devletin hiçbir olanağından yararlanamadığını, olanaklardan yararlanılanların işverenler olduğunu ifade etti. Sezonun başında işverenlerin kalifiyeli eleman bulamadığını söyleyen Yahyaoğlu, “Oteller, asgari ücrete kalifiyeli elaman arıyor. Sektör, çalışanlarına 6 ay çalışma, 6 ay da boşta kalmayı öneriyor. Kalifiyeli işçi isteyen patron, kendisi kalifiyeli değil. Otel sahiplerinden kimi müteahhit, kimi porselenci, kimi tekstilci kimi halıcı. Sektörde çalışanlar, Anadolu’daki Yılkı atlarını andırıyor. Anadolu’da ekonomisi iyi olmayan kişiler, atların bakımını yapamadığından işleri bittiğinde atları dağlara salıyor, bahar ayında ise sağ kalanları dağlara gidip tekrardan işlerinde çalıştırıyor. İşleri bittiğinde tekrardan atlar dağlara salınıyor. Turizm işçileri de Yılkı atlarına benzettik. Sezon başladığında işçileri alıyorlar, sezon bittiğinde işçileri bırakıyorlar. Böylesi bir döngü var, turizm sezonunda. Böyle bir istihdam politikası olamaz. Bu vicdansızlıktır ve ahlaka aykırıdır” diye konuştu.
ESNAFA PAY YOK
Otel sahiplerinin krizin olmadığı yıllarda 3 yılda bir otellerini amorti ettiğine vurgu yapan Yahyaoğlu, ancak 2015’ten beri turizm sektörünün Alman, Rus ve pandemi krizi olmak üzere 3 kriz geçirdiğini belirterek, “Kriz olmadığı dönemlerde, oteller umduklarından çok daha fazla para kazanıyor. Bu parayı, ne halkla ne de çalıştırdıkları işçilerle paylaşıyor. Turizm pastası, sadece otellerde, alışveriş merkezlerinde ve acenteler arasında pay ediliyor. Bunun halka, esnafa bir faydası yok. Böylesi bir turizmin ülkeye faydası da yok” şeklinde konuştu.
ZİNCİR OTELLER
Kentte 4 bin otelin olduğunu kaydeden Yahyaoğlu, “Zincir otelleri sahipleri para kazanıyor. Onun dışında 3 veya 4 yıldızlı oteller, 2 veya 3 yılda iflas ederek zincir otellerin eline geçiyor” diye konuştu.
‘PATRONLARIN SORUNLARI ÇÖZÜLÜYOR’
DİSK’in araştırmasına göre, Türkiye’de 10 milyon üzerinde işsizin olduğunu belirten Yahyaoğlu, Türkiye’de turizm sektöründe 3 buçuk milyon kişinin çalıştığını, eğer turizm kapasitesi tam olarak kullanılmış olsaydı turizm sektöründe yaklaşık 7 milyon kişinin çalışacağına vurgu yaparak, “Turizm sektöründe profesyonellikten uzaklaşılmış durumda” dedi. Turizm Bakanlığı’nın yaptığı “turizm şurası”na tepki gösteren Yahyaoğlu, “Bu şura kimle yapıldı? 3 tane patron ile bu şura yapıldı. İşçiler, esnaflar, acenteler, üniversiteler yoktu. Şurada bütün bileşenler olur. Bakanlık, turizm işverenlerin dışında herhangi bir örgüte randevu bile vermiyor. Bizleri dinlemeye bile tenezzül etmiyor. Çıkan kararların hiçbiri işçilerin lehine değil, patronların lehinedir. Bakanlık, patronların sorunlarını çözüyor” diye konuştu.
ÖRGÜTSÜZLÜKTEN KAYNAKLI
AKP’nin istihdam politikasının işçiyi “köleleştirme” üzerine kurulu olduğuna vurgu yapan Yahyaoğlu, “Şu anda yaşananlara vahşi kapitalizm bile demek yetersiz kalır. Kuralsızlığı kural haline getiren politikalar yürütülüyor. Dünyanın hiçbirinde kabul edilmeyecek bir sistem, şimdi Türkiye’ye dayatılıyor. Siyasi iktidarın işçiye bakışı çok nettir. Bu uygulamalar, sürdürebilir değil. İşçiler, haklarına almak için hukuk yoluna başvuruyor; ancak çıkarılan yasalarla işçilerin adalete erişimi engelleniyor” dedi. Türkiye’deki vergi adaletsizliğine dikkati çeken Yahyaoğlu, “İşçilerden vergi alınıyor, ama işverenlerin vergi borçları siliniyor” diyerek, tepkisini dile getirdi. Yahyaoğlu, toplumun ve işçilerin örgütsüzlüğünden kaynaklı bu tür politikaların yürütüldüğünün altını çizdi.
SAVAŞ POLİTİKALARI
İktidarın yürüttüğü dış politikanın turizm sektörünü olumsuz etkilediğini belirten Yahyaoğlu, “İktidar, savaş politikasından hiç elini çekmedi. Türkiye’de bir talan var, bu talanı örtmek için savaş politikalarına ihtiyaç var. Turistlerin gittiği yerlerde ilk bakacakları şey can güvenliğidir. Huzursuz bir halkın içinde turist ne arasın. Türkiye’nin 3 bin 600 ilçesinin turizm potansiyeli var. Eğer, savaş politikaları olmamış olsaydı; Türkiye’de kapasitenin yüzde yüzü üzerinde turist ağırlanırdı” şeklinde konuştu.
Mehmet Şah Oruç / MA
