“Kuyu tipi” cezaevlerinin kapatılması talebiyle Wan’da düzenlenen eylemde yaşanan ihlallere dikkat çekilerek, toplumun muhalif kesimlerini sindirmek için uygulanan politikalara son verilmesi istendi.
Wan’da Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, “Kuyu Tipi hapishaneler kapatılsın” şiarıyla Sanat Sokağı’nda açıklama yapıldı. “Tecrit insanlık suçudur. Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın” pankartının taşındığı açıklamaya platform bileşenlerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
Basın metnini okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şube Eşbaşkanı Mehmet Salih Coşkun, kötü muamele, hak ihlalleri ve işkencenin yaşandığı “kuyu tipi” cezaevlerinin kapatılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’deki cezaevlerinin işkence ve kötü muamele aracına dönüştürüldüğünü ifade eden Coşkun, “Yer seçimi ve mimarisi dahil fiziksel koşulları kendi başına pek çok hak ihlalinin nesnel zeminini oluşturmaktadır. Özellikle 2005 yılından itibaren her yıl belirgin artışlarla seyreden kapatılma pratikleri, tecridin değişik boyutlarının uygulanmasına cevaz verecek tasarımlarla ihlallerin de derinleşmesine yol açmıştır. Yeni hapishaneler arasında özellikle 2021 yılından itibaren de ‘S Tipi Ceza İnfaz Kurumu’, ‘Y Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ ve ‘Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ adları altında, bilindiği kadarı ile son verilere göre Y tipi 22 hapishane, yüksek güvenlikli 22 hapishane ve S tipi 7 hapishane olmak üzere toplam 51 yeni tip hapishane kullanıma açılmıştır” dedi.
TEKLİ TUTULMA
Tutsakların büyük bir kısmının tekli hücrelerde az bir kısmının üç kişilik odalarda tutulduğunu ve yeni cezaevlerinin en belirgin özelliğinin olduğunu belirten Coşkun, “Mahpuslar günün en az 22.5 saatini hücrede geçirmekte ve nerede ise ‘tek başına hücreye kapatılma’ düzeyine ulaşan uygulamalar rutine dönüşmektedir. İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun, Y ve S tipi hapishanelere dair hazırladığı raporda, yaşan hak ihlalleri ‘ayakta sayım, izolasyon, çıplak arama, kötü muamele ve tecrit’ olarak özetlenmektedir” diye konuştu.
RAPORDA YER ALAN VERİLER
Coşkun, raporda yer alan verileri şu şekilde sıraladı: “Hangi tür suç veya ceza aldığına bakılmadan mahpuslar, İdari ve Gözlem Kurulları’nın kararları neticesinde tekli odalara konulmaktadır. S tipi hapishanelerindeki uygulamaların özelikle insan psikolojisi üzerinde birçok tahribata yol açtığı, şüpheli ölümler, intihar vakaları, işkence ve kötü muamele uygulamalarının çokça yaşandığı yapılan başvurulardan derlenen verilerdir. Bu tip hapishanelerle, mahpusların hem dışarıyla hem de diğer mahpuslarla ilişkilerinin olabildiğince kısıtlandığı, bağlarının kesildiği ve mahpusların hapis hayatlarının mutlak bir tecritle geçmesine sebep olan bir politika olduğu belirtilmektedir.”
TECRİT POLİTİKASI
Yeni cezaevlerinin tecrit, sosyal izolasyonu sağlayacak şekilde inşa edildiğini dile getiren Coşkun, havalandırma saatlerinin sınırlı olduğu, havalandırmaya bakan camların tel örgülerle kaplı olduğu ve havalandırmaların dahi gökyüzünü görmeyi engelleyecek şekilde inşa edildiğini vurguladı.
AÇLIK GREVLERİ
“Kuyu tipi” cezaevlerine karşı farklı yerlerde tutulan 15 tutsağın açık grevi ve ölüm orucunda olduklarını hatırlatan Coşkun, eylemdeki tutsakların durumuna işaret ederek geçen zamana rağmen Adalet Bakanlığı’nın çözüm noktasında adım atmadığını ifade etti.
KAMUOYUNA ÇAĞRI
Adalet Bakanlığı başta olmak üzere devletin yetkili kurumlarına çağrıda bulunan Coşkun, “Toplumun muhalif kesimlerini sindirmeye yönelik hapishaneler üzerinde uygulanan politikalara derhal son verilmesini, kuyu tipi olarak adlandırılan hapishanelerin kapatılmasını ve mahpusların isteği olan insanlık onuruna yaraşır koşulların bir an önce sağlanmasını talep ediyoruz.”
MA













