Kürt sorunun demokratik çözümü bağlamında yürütülen Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde gözler devlet ve iktidarın atması gereken somut adımlarda. Sürece dair Mezopotamya Ajansı (MA), Van’daki yurttaşlara mikrofon uzattı.
Yurttaşlardan Azade Abi, somut adım atması halinde devletin samimiyetine inanacağını belirtti. Azade Abi, “Her iki tarafın da birbirine güveni olmalıdır, karşılıklı güven olmazsa olmaz. Kadınlar olarak geçmişimizden süregelen mücadelemizi asla bırakmayacağız” dedi.
‘HAKLARIMIZI İSTİYORUZ’
Kürt halkının halklarının tanınması gerektiğini söyleyen Nuray Aydemir, “Haklarımızı istiyoruz. Kimseden daha fazlasını istemiyoruz. Diğer halkların sahip olduğu haklara biz de sahip olalım. Kendi topraklarımızda özgürce, benliğimizi koruyarak yaşamak istiyoruz. Kısacası kimliğimizi istiyoruz” diye belirtti.
Türkiye’deki tüm halkların bu sürece ihtiyacı olduğunu belirten Halit Alan, 100 yıldır Kürdistan’da kan döküldüğünü ve buna artık bir son verilmesi gerektiğini dile getirdi. Alan, “Bu sürece inanıyorum ama devletin de adım atması gerekiyor. Bu, öyle kolay bir süreç değildir. Bozulmamalı çünkü bu süreç bozulursa herkes kaybedecek. Türk ve Kürt halkları birbirinden kopamaz. Bu yüzden el birliğiyle birlikte yürütmeliyiz. Sürecin baltalanmasına izin vermeyip gerekli adımların atılmasını sağlamalıyız” ifadelerini kullandı.
‘DİLİMİZİ KONUŞMAK İSTİYORUZ’
Kudrettin Yıldırım, sorunun ancak barışla mümkün olduğunu vurguladı. Yıldırım, “Barışın sağlanacağına inanıyorum. Siyasetçilerimizi bırakırlarsa süreç daha sağlıklı ilerleyecek. İçeride yüzlerce siyasi tutsak var. Onlar bırakılmayacaksa barış bir işe yaramaz. Barış için şartlarımız eşitliktir. Ne zaman diğer halklarla eşit olursak o zaman süreç sonuca vardı demektir” dedi.
Mehmet Yekebak ise, “Barış güzeldir. Anlaşabilirsek kimse ölmez, dağlarımız ve köylerimiz talan edilmez. Dilimizi mahkemede de hastanede de karakolda da konuşmak istiyoruz” diye belirtti.
‘DEVLET ADIM ATARSA BARIŞ GELİR’
Buna benzer süreçlerin önceden de olduğunu belirten Yakup Ataş, herkesin bu süreci desteklemesi gerektiğini söyledi. Ataş, şöyle devam etti: “Daha önceden de PKK çekildi ve yine halk tarafından desteklendi. Yine Türkiye’ye gelen barış gruplarına çok ağır cezalar verildi. Bu süreçte bunlara dikkat etmeliyiz ve sürecin sabote edilmesine izin vermemeliyiz. Bu süreci anayasada olacak değişiklikler ve kanunlar ile ilerletmeliyiz. Demokratik toplum istiyorsak anayasalar değişmelidir. Bugüne kadar Kürt hareketinin adımlarına karşılık devlet hiçbir adım atmadı. Yine toplumsal yaşamımıza bakıyoruz ve böyle bir adımı pratikte göremiyoruz. Bir yılı aşkındır Sayın Abdullah Öcalan’ın başlattığı bu süreçte sadece PKK adım atıyor. Türk devleti yasalarını değiştirirse, o zaman insanlar sürece ve barışa inanacak.”
MA














