Künye   Hakkımızda
21 Kasım 2025, Cuma
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı

Uğur Kaymaz davasının tekrar tekrar hak ihlalinin yaşandığı bir davaya dönüştüğüne dikkat çeken Avukat Erdal Kuzu, sürecin başarıya ulaşması durumunda “Hak ihlaline uğramış kesimlerin taleplerini karşılayacak yeni mekanizmaların yaratılması gerektiğini” belirtti.

21 Kasım 2025
Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

Uğur Kaymaz davasının tekrar tekrar hak ihlalinin yaşandığı bir davaya dönüştüğüne dikkat çeken Avukat Erdal Kuzu, sürecin başarıya ulaşması durumunda “Hak ihlaline uğramış kesimlerin taleplerini karşılayacak yeni mekanizmaların yaratılması gerektiğini” belirtti.

Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nden bir gün sonra 21 Kasım 2004 tarihinde evinin önünde babası Ahmet Kaymaz ile beraber yaylım ateşine tutulan 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın katledilmesinin üzerinden 21 yıl geçti. 12 yaşındaki bedeninden 13 kurşun çıkarılan Uğur Kaymaz’ın babasının bedeninden ise 8 kurşun çıkarıldı. Uğur Kaymaz’ın yanına bırakılan kaleşnikof silah ile olaya “çatışma” süsü verilmek istenirken, dönemin Mardin Valiliği, söz konusu fotoğrafı “eylem hazırlığındaki 2 terörist öldürüldü” iddiası ile servis etti. Ancak Uğur Kaymaz ve babasının sivil yurttaşlar olduğu kısa süre içinde ortaya çıktı.

Kaymaz ailesinin ve avukatlarının mücadelesi sonucunda saldırıyı gerçekleştiren polisler Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz (Serdar Gökbayrak), Seydi Ahmet Döngel ve Salih Ayaz hakkında “meşru müdafaa sınırlarını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek” suçlamasıyla dava açıldı. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava bir süre sonra “güvenlik” gerekçesiyle Eskişehir’e nakledildi ve 4 polis hakkında yapılan yargılamada, “meşru müdafaada bulunmak” iddiasıyla beraat kararı verildi.

Yargıtay’ın “meşru müdafaa” gerekçesiyle verilen beraat kararını onamasının ardından iç hukuk yolları tükenince dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkmesi’ne (AİHM) taşındı ve AİHM “yaşam hakkının ihlal edildiği” yönünde karar vererek, Türkiye’yi tazminata mahkum etti. Yapılan yeniden yargılama başvuruları ise kabul edilmedi. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan bireysel başvuru da Türkiye tarafından “AİHM kararları takdiri kararlardır” denilerek, reddedildi. Son olarak ise, dosya yeniden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. Ancak AİHM halen dosyada karar vermedi.

‘ADALET TALEBİ DEVAM EDİYOR’

Uğur Kaymaz’ın katledilmesinin üzerinden geçen 21 yılı değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Kaymaz ailesinin avukatı Erdal Kuzu, “Adalet talebi hala ilk günkü gibi duruyor. Toplumun, bizlerin, ailenin bu davada gerçeğe uygun bir ceza verilmesindeki talebimiz halen bütün sıcaklığını koruyor” dedi. Uğur Kaymaz davasının Türkiye’deki cezasızlık politikasının en önemli örneklerinden bir tanesi olduğunu dile getiren Kuzu, “Cezasızlık politikası çerçevesinde bakmak gerekirse, Türkiye’de yaşam hakkı ihlallerinin olduğu bütün davalarda devletin sistematik bir şekilde cezasızlık politikası uyguladığı, bunu yüz yıldan bu yana uyguladığı açık. Dolayısıyla Uğur Kaymaz davası kamu görevlilerinin sivil insanlara yönelik suç işlemiş olduğu dava dosyalarındaki pratik, Uğur Kaymaz davasında tüm yönleriyle ortaya çıkmıştır. Bu Uğur’un davasının kamuoyunda neden cezasızlık algısı yarattığının en önemli kanıtının da bu olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

YARGI FAİLLERİ AKLAMA MEKANİZMASINA DÖNDÜ

Türkiye’de cezasızlık politikasının sistematik bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşu ile beraber var olduğuna dikkat çeken Kuzu, “Dolayısıyla ceza mahkemeleri ile bu cezasızlık zırhının kaldırılmasının mümkün olmadığı ortaya çıktı. Toptan bir zihniyet değişiminin, insanı önceleyen, insanın yaşam hakkını önceleyen bir zihniyet değişiminin yaşanması gerektiği açık hale gelmiştir. Ceza yargılamaları sadece burada yaşam hakkı ihlalini gerçekleştirenlerin aklandığı, kollandığı bir mekanizma haline geldi. Ki; Uğur Kaymaz davasında da bunun en tipik örneklerini gördük. Dönemin Başbakanı tarafından küçük yaşta bir çocuğun örgüt üyesi olamayacağı ifade edilmiş olmasına rağmen yargı bürokrasisi devlet geleneğinden öğrenmiş olduğu sistemi bu davada da devam ettirdi. Toplumun tüm kesimlerinin tepkisine rağmen Uğur’un yaşam hakkına kastedenler hakkında beraat kararı verdi. Bu Uğur Kaymaz davasının cezasızlık boyutu. Bu davanın ikinci önemli boyutu da Uğur’un kimliğinin Kürt olması. Uğur şahsında aslında tek tip anlayışı üzerinden şekillenmiş devlet sistemi içerisinde Kürtlerin durumu ortaya konmaktadır. Uğur’un faillerinin cezasızlıkla ödüllendirilmesinin arkasındaki neden Uğur’un etnik kimliğinin Kürt olması, Kürt ilinde yaşıyor olması. Esasen cezasızlık politikasının arkasındaki temel neden budur. Dolayısıyla Uğur’un şahsında 100 yıl içinde Kürtlerin uğramış olduğu tüm haksızlıkların tamamını net bir şekilde görebiliriz” dedi.

‘TEKRAR TEKRAR HAK İHLALİNİN YAŞANDIĞI DAVADIR’

Devletin AİHM kararlarını uygulamayarak kendi Anayasası’nı çiğnediğini belirten Kuzu, “Bunu en başta Uğur Kaymaz davasında gördük. AİHM tarafından verilen yeniden yargılama kararına rağmen mahkeme tarafından bu karar reddedildi. Yaptığımız itirazlarla bu anlamda sonuçsuz bırakıldı. Yani çatışma koşulları bir anlamda devletin keyfi hareket etmesinin önünü açmaktadır. Türkiye’deki mevcut hukuki sistemin önünü de dikkate aldığımızda aslında mevcut devlet zihniyetinden farklı hareket etmenin imkanı olmadığını görüyoruz. Yani Türkiye’deki hukuk sistemini tartıştığımızda aslında neden AİHM kararlarına uymadığı ya da uygulanmadığını çok daha net olarak görüyoruz. Çünkü bugüne kadar devam eden mevcut durum aslında devletin keyfi olarak bu kararları uygulamamasını sağlıyordu. Çok ciddi bir yaptırım mekanizmasının olmadığı zaten kamuoyunun bildiği davalardan da görebiliyoruz. Uğur Kaymaz davası bu anlamda tekrar tekrar hak ihlalinin yaşandığı davadır. Ve bugüne kadar bu ihlal halen devam etmektedir. Şimdi ise süreç içinde atılacak olumlu adımlarla birlikte altını çizmek isterim ki, mağdur ailelerinin yeniden kendilerini ifade edebilecekleri, adalet talebinin gerçekleşebileceği bir zemin yaratılması beklentisi var. Bu beklentinin tüm taraflarca dikkate alınması ve karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim bu anlamda beklentimiz büyük. Umarız önümüzdeki günlerde bu çatışmalı süreç içinde mağdur olan ama adalete ulaşamayan herkesin kendisini ifade edebileceği uluslararası örneklerinin de dikkate alınacağı yeni mekanizmalar kurulur” diye ifade etti.

‘ADALET İÇİN YENİ MEKANİZMALAR YARATILMALI’

Barış ve demokratik Toplum Süreci ile beraber herkes gibi yaşam hakkı ihlal edilen sivillerin yakınlarının da beklentileri olduğuna dikkat çeken Kuzu, devamında şunları söyledi: “Temennimiz süreç başarı ile sonuçlandığında bu tür yaşam hakkı ihlallerinin yeniden konuşulacağı bir zeminin yaratılması, mağdurların yeniden dinlenebileceği bir zeminin yaratılması. Ya da uluslararası örnekler dikkate alınarak adalet duygusunu karşılayacak şekilde yeni mekanizmaların yaratılması, bu süreç içinde mağdur ailelerinin en büyük beklentisi. Yaşam hakkı ihlalleri, belki Uğur bunun en sembolik örneği ama 90’lı yıllarda işlenmiş faili meçhul cinayetler, 2015 yılından sonra yaşanan yaşam hakkı ihlalleri, tüm bunları bir araya getirdiğimizde yeni bir süreç içerisinde mağdurların, insanların, toplumun ya da hak ihlaline uğramış kesimlerin taleplerini karşılayacak yeni mekanizmaların yaratılması gerektiğini düşünüyoruz. Yahut, bunun üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Umarım önümüzdeki günlerde bu mekanizmaların yaratıldığı bir ülkede yaşamış olacağız. Bu anlamda Uğur’u tekrar anarken, 21 yıllık adalet talebinin halen toplum tarafından dile getirildiğinin altını özellikle çizmek isteriz.”

MA / Ahmet Kanbal

İlgili Haberler

İstanbul’da sahte reçete soruşturması
Gündem

İstanbul’da sahte reçete soruşturması

21 Kasım 2025
Netleşme zamanı
Gündem

Netleşme zamanı

21 Kasım 2025
Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi
Gündem

Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi

21 Kasım 2025
Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı
Gündem

Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı

21 Kasım 2025
Türkiye Riknaddin’de neyi amaçlıyor?
Gündem

Türkiye Riknaddin’de neyi amaçlıyor?

21 Kasım 2025
Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var
Gündem

Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var

21 Kasım 2025
Politika'dan Günün Yorumu
Barış ile demokrasinin öncülüğünü kim yapacak?
Politika'dan Yorum

Barış ile demokrasinin öncülüğünü kim yapacak?

Politika Haber
9 Kasım 2025
Politika'dan Söyleşi
Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba:  Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.
Politika'dan Söyleşi

Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba: Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.

Politika Haber
26 Ekim 2025

EN SON HABERLER

Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı

Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı

21 Kasım 2025
İstanbul’da sahte reçete soruşturması

İstanbul’da sahte reçete soruşturması

21 Kasım 2025
Netleşme zamanı

Netleşme zamanı

21 Kasım 2025
Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi

Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi

21 Kasım 2025
Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı

Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı

21 Kasım 2025
Türkiye Riknaddin’de neyi amaçlıyor?

Türkiye Riknaddin’de neyi amaçlıyor?

21 Kasım 2025
Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var

Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var

21 Kasım 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!