Êlih’te, Tevgera Jinên Azad (TJA) tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen imza günü ile tutsak kadınların kitapları halk ile buluşturuldu. Bahar Kültür Merkezi’nde gerçekleşen buluşmaya Êlih Belediyesi Eşbaşkanları Gülistan Sönük ve Yeşil Işık, Barış Anneleri, TJA, DEM Parti, DBP Êlih İl Örgütleri katıldı. Amed Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak, TJA aktivisti Ayla Akat Ata, yazarlar Ayşe Berktay, Rojbin Perişan, Leyla Saraç ise konuşmacı olarak katıldı.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
İlk olarak konuşan TJA aktivisti Ayla Akat Ata, cezaevinde ciddi bir üretimin var olduğunu belirterek, “Bulunduğumuz mekan sınırlı bir mekan, o dört duvarı aşan bilgi birikim var. Orda ki üretim iktidarın düşünceyi hapsetme uğraşını boşa çıkardı. İkinci şiirimi Kürt Halk Önder’inin 74’üncü yaşına hitaben yazdım. Cezaevinden kitap çıkar ama az girer. Arkadaşlardan ricam cezaevine kitap göndermeleridir. Cezaevinde üretim içinde olan arkadaşlar ile dayanışma içinde olalım” diye konuştu.
‘KENT HALKI BÜYÜK DİRENDİ’
Yazar Ayşe Berktay ise kayyım protestolarında kent halkının büyük direniş gösterdiğini belirterek, “Êlih halkının direnişi tüm dünya tarafından görüldü. Cezaevlerini üretim alanına çevirenler eserlerini halka ulaştırıyor. Ne kadar yaratıcı ve derin olduklarını bu eserleri bizlere kazandıranlar bize gösteriyor. İdareler iki de bir baskı yapıyor ve yazdıklarına el koyuyor. Bu kitapların satılması okunması gerekir. Çünkü içeriden dışarıya gelen bir ses olarak görmek lazım… Bu direnişe sahip çıkıp güç vermek lazım” dedi.
‘BÜTÜN ZİNDANLARIN KAPISINI AÇACAĞIZ’
Gültan Kışanak da kayyım ataması sonrası kente gelişen direnişe dikkat çekerek, kayyım politikasının halkın iradesi karşısında duramayacağını söyledi. Cezaevlerinde direnişin devam ettiğini kaydeden Gültan Kışanak, “Uzun bir mücadele ve devam edecek. Bu uzun bir nehir ve uzun nehir olarak devam edecek. Bir binayı, bir eşyayı, gasp edebilirsin ama iradeyi gasp edemezsin. Özgürlük tutkunuz her bir insanımızın zihninde ve bedeninde yaşamaya devam edecek. Arkadaşlarımız 30 yıl tutuldular ama düşünceleri ve iradelerini kıramadılar. Kıramayacaklar. Özgürlüğü yüreğimizde taşımaya devam edeceğiz. Zindanlarda ki bütün arkadaşları selamlıyorum. Bir gün bütün zindanların kapısını açacağımızı buradan dile getiriyorum” ifadelerini kullandı.
Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren ve çocukluk arkadaşı olan Tekoşin Kurhan için şiir okuyan Leyla Saraç, “Cezaevinde binlerce yazar kadın arkadaş var. Ama yazıları halka ulaşmıyor. Bugün bu yazıların ulaşması için bizler buradayız. Arkadaşım Tekoşin Kurhan için şiir okumak istiyorum” dedi.
‘KİTAPLAR İLE DIŞARI İLE KÖPRÜ KURULUYOR’
Rojbin Perişan ise cezaevinde yazılan yazıların dışarıdaki dünyayla bir köprü görevi konumunda olduğunu belirterek, “30 yıl nasıl kaldın, nasıl yaşadın” sorularına “Kadınla var olan bir dünya yaşanılır olandır” dedi. “Kadınla birlikte bir hayatı paylaşmak, yaşamak aynı zamanda hayatı en güzel kılmaktır” diyen Rojbin Perişan, “İçeride yazmak dışarıdaki dünyayla bir köprü kurmaktır. Yani dışarıya sesini ulaştırmaktır. O sesin sana geri dönmesini beklemektir. İçeride yazmanın bir rolü de toplumsal bir bellek oluşturmaktır. Bu belleği paylaşmak ve sonraki kuşaklara aktarmak çok önemli. Bu belleğe yönelik ciddi tahribatlar da var. Bunun onarımı ve yeniden oluşturulması için bütün bunların paylaşılması ve okunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından tutuklu yazarlar Havva Ak, Zerrin Yılmaz, Medya Yaklav, Laleş Çeliker, Neslihan Çetin, Mülkiye Doğan, Leyla Atabay, Nibel Genç, Gülazer Akın’ın kitapları imzalandı.
MA