Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Diyarbakır Şubesi, eşbaşkanların ihraç edilmesine ilişkin sendika binası önünde açıklama yaptı. “İhraçlar bizi yıldıramaz; Varız ve var olmaya devam edeceğiz” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri destek verdi.
Burada basın metnini okuyan TÜM BEL-SEN Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, Diyarbakır halkının iradesini gasp eden kayyım uygulamalarını kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL fırsatçılığıyla iktidar tarafından kurulan baskıcı, otoriter rejimin tahkim edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yıldırımcı, ülkede yaşanan hukuksuz süreçten en çokta yerel yönetim emekçilerinin nasibini aldığını ifade etti.
AKP’Lİ OLMAYANLAR HEDEFE KONULDU
Yıldırımcı, kayyım atanan belediyelerin hemen hepsinde, dışardan atama ile getirilen ve birçoğu daha sonra yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma ve taciz gibi suçlarla yargılanan yöneticiler eliyle, sendika üyelerinin hedefe konulduğunu belirtti. Yıldırımcı, üyelerinin meşruluğu tartışılan disiplin kurullarında, asılsız ve hukuk dışı iddialarla kademe durdurma, maaştan kesme yâda memuriyetten men cezalarına maruz bırakıldığını aktardı.
TEKLİF KAYYIMDAN
Bu kapsamda en dikkat çekici olumsuzlukları kayyım ile yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde yaşandığını kaydeden Yıldırımcı, “OHAL KHK’leri ile Diyarbakır Şubemiz yöneticisi, işyeri temsilcisi ve üyesi birçok arkadaşımız hukuksuz bir şekilde ihraç edilmiş olması son atanan kayyım Münir Karaloğlu’na yetmemiş; ihraç edilmeyen üye ve yöneticilerimiz de yoğun bir baskıya ve mobinge maruz kalmış, hukuksuz ihraç ve açığa alma uygulamaları tehdit aracı olarak kullanılarak üyelerimiz sendikamızdan istifaya zorlanmıştır.
Tüm bu anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalara rağmen Sendikal faaliyetlerimizi durduramayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı olan Vali Münir Karaloğlu son olarak da 375 sayılı KHK’ye geçici 35. madde kapsamında şube eşbaşkanlarımız Mehmet Candar ve Nihal Yanık’ın kamu görevinden ihraç edilmesini İçişleri Bakanlığına teklif etmiş, İçişleri Bakanlığı da herhangi bir inceleme veya soruşturma yapma gereği duymadan bu teklifi onaylayarak arkadaşlarımızı ihraç etmiştir” diye belirtti.
HAKLARI İADE EDİLMELİ
Bu ihraçlarla birlikte 2020 Ekim ayından bu yana, OHAL döneminde açığa alınmış ancak haklarında herhangi bir yargı kararı olmadığı için yeniden göreve başlatılan toplam 40 üyelerinin herhangi bir soruşturma dahi yapılmadan ihraç edildiği bilgisini paylaşan Yıldırımcı, şunları söyledi: “Bu itibarla son örneğini Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanlarımız Mehmet Candar ve Nihal Yanık nezdinde yaşadığımız kamu emekçilerinin haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmesi uygulamasına son verilmesi sadece hukuk devletinin korunması değil ihraç emekçilerin aileleriyle birlikte yaşamak zorunda bırakıldıkları insanlık trajedisine de son verilmesi anlamına gelecektir. Bu nedenle haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan ve ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir.
OTURMA EYLEMİ
Biz yerel yönetim emekçileri ihraç edilen arkadaşlarımızın işe iade edilmesi başta olmak üzere; haklarımız için, özgür, demokratik ve barış dolu aydınlık bir gelecek için, adalet için ülkenin dört bir yanındaki tüm üyelerimizle bu zulmün karşısına dikilecek; tüm demokratik ve hukuki yolları kullanacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve diğer tüm belediyelerde gasp edilen bütün haklarımızı yeniden kazanacak, belediye emekçilerinin birliğini ve haklarını koruyarak mücadelemizi yükselteceğiz”
Açıklamanın ardından 3 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
MA
