TSK tarafından 7 Eylül 2021’de Colemêrg’de bulunan Kato Marînos bölgesine hava saldırısı düzenlendi. Hava saldırısında Şirnex’ın Elkê nüfusuna kayıtlı Abdullah Yiğit ve Agit Acar isimli 2 HPG’li yaşamını yitirdi. HPG’lilerin cenazeleri önce Hakkâri Devlet Hastanesi morguna ardından Van Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Ailelerine haber verilmeden Yiğit ve Acar’ın cenaze kimsesizler mezarlığına defnedildi. Aileler 18 Kasım 2021’de cenazelerini teslim aldı. Aradan geçen 3 yılın ardından Jandarma Genel Komutanlığı, “personele nakdi tazminat ödemesi sonucu oluşan kamu zararı alacağı” gerekçesiyle ailelerden tazminat talebinde bulundu. Jandarma Komutanlığı, aileleri icraya vererek, tazminatın ödenmesini talep etti. Alınan idari karar doğrultusunda aileye Van İcra Dairesi üzerinden ailelere tazminat tebligatı gönderildi.
Jandarma Genel Komutanlığı, tebligatta “personele nakdi tazminat ödemesi sonucu oluşan kamu zararı alacağı” gerekçesiyle Acar ve Yiğit’in anne, baba ve kardeşlerinden 44 bin 743 TL para talep etti. Tebligatta, anaparaya 5 bin 901 TL faiz eklediği belirtildi.
Yaşananları “insanlık dışı” olarak niteleyen Abdullah Yiğit’in ağabeyi Ahmet Yiğit, kardeşinin yaşamını yitirdiği haberine öğrendikten sonra Wan’a gittiklerini, kan örneği verdiklerini ancak bu süreçte kardeşinin Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiğini söyledi. Ahmet Yiğit, kan örneği sonuçlarının çıkmasının ardından kardeşinin cenazesinin kendilerine teslim edildiğini söyledi.
‘ÖNCE KATLEDİYOR, SONRA PARA İSTİYOR’
3 yılın ardından hem Acar ailesine hem de Yiğit ailesinden tazminat talep edildiğini ifade eden Yiğit, “18 Kasım’da Van İcra Dairesi’nden bize tebligat geldi. Bu tebligata göre Jandarma Genel Komutanlığı tarafından kardeşim ve arkadaşının yasal varislerine yönelik tazminat davası açılmış. Bizim ailemizden annem ve babama, Agit Acar’ın ailesinden ise annesi, babası, kardeşleri, toplam 16 kişiden tazminat talep ediliyor. Tazminatın gerekçesi ise ‘personele nakdi tazminat ödemesi’ymiş” diye konuştu.
Talebi “insanlık dışı” olarak nitelendiren ve “Önce katlediyorlar sonrada gelip para istiyorlar” diyen Yiğit, “Ahlaki olmayan bir durumdur. Savaş gerçekliğimiz var. Bu savaşta her iki taraftan da yaşamını yitiriyor. Kim olursa olsun cenazesini alma, örf-adet ve inançlarına göre defnetme hakkı vardır. Fakat şu an sınırları içinde yaşadığımız devlet buna izin vermiyor. Bunu ailelere karşı zorluk, baskı ve sindirme olarak kullanıyor. Ailelerin, kendi çocuklarının kemiklerine bile sahip çıkmasını istemiyor. Aileyi de cezalandırmak istiyorlar. Önce çocuklarını katlediyorlar daha sonra üstüne gelip senden para istiyorlar, dava açıyorlar. Bu yapılanlar insanlık dışı bir zulümdür. Bunu kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
FELÇLİ ANNEDEN TAZMİNAT İSTENDİ
Tazminat davasının açıldığı kişilerden birinin de cihazlara bağlı yaşayan yatalak annesi olduğunu söyleyen Yiğit, “Annem, 6 ay önce kalp krizi ve beyin kanaması geçirdi. 6 aydır Cizre Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımdaydı. Bir hafta önce eve getirdik. Şu an makinalara bağlı ve tamamen felçli durumda. Bilinci kapalı durumda. Bugün ona tebligat gelmiş. Ondan para isteniyor. Bu yaşananı kamuoyu vicdanına bırakıyoruz” şeklinde konuştu.
Abdullah Yiğit’in babası Selim Yiğit de “Bu yapılan ahlaksızlıktır. Aileyi cezalandırmadır. Ölen kim olursa olsun gitmiştir artık. Ondan sonra kalanlara dava açmak nedir? Halkın, kendi inancından, adetlerinden koparmak istiyorlar. İnsanları dilinden, kimliğinden uzaklaştırmak istiyorlar. Bu uygulamalarla göz korkutmaya çalışıyorlar” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
‘BU UYGULAMALARLA SİNDİREMEZLER’
Kardeşliğin sağlanması için ilk önce bu uygulamalara son verilmesi gerektiğini ifade eden Selim Yiğit , “Bu kirli politikalarla nasıl kardeşlik olur? Eğer halklar arasında kardeşlikten bahsedeceklerse ilk önce haklar arasındaki eşitliği sağlasınlar. Eşitlik sağlanmadan kardeşlik sağlanamaz” diye belirtti.
Bu uygulamalarla halkın sindirilmek istendiğini belirten baba Yiğit, “Bu uygulamalarla halkı sindiremezler. Doğduğumuz günden beri bizi cezalandırıyorlar. Her gün cezalandırılıyoruz ama asla mücadelemizi bırakmadık ve bırakmayacağız” dedi.
Ömer Akın / MA