12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından kapatılarak mal varlığına el konulan Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) posta yoluyla başvuruda bulunuldu.
Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Yenişehir PTT’den gönderilen başvurunun ardından, TÖB-DER’in eski üye ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin katılımıyla basın açıklaması yapıldı. Polisin açıklamanın PTT önünde yapılmasına izin vermemesi üzerine Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Ankara 5 Nolu şube binası önünde yapıldı.
“5 BİN ÖĞRETMENİN GÖREVİNE SON VERİLDİ”
“TÖB-DER kapatılamaz, mal varlığına el konulamaz” yazılı pankartın taşındığı açıklama konuşan TÖB-DER eski Genel Sekreteri İsmet Yalçınkaya, “TÖB-DER, 12 Eylül faşizminin emir ve komutasındaki askeri mahkemelerce kapatıldı. 100 yıllık birikimi olan 85 parça taşınmaz dahil tüm varlığımıza el konuldu. 5 bin öğretmenin görevine son verildi. 10 binlercesi sürgüne gönderildi. Alelacele tutukladıkları yöneticilerine 4-9 yıl arasında cezalar verildi” bilgilerini paylaştı.
BERAAT KARARLARI
“12 Eylül cuntasının ilk hedefi TÖB-DER’ di” diyen Yalçınkaya, “Çünkü; öğretmenlerin 220 binini çatısı altında toplamıştı. Demokratik, laik, bilimsel, kamusal ve anadilde eğitim için, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri için mücadele etti. Faşist saldırılara teslim olmadı, aksine direniş destanları yazdı. 670 şubesi ve 220 bin üyesiyle faşizmin korkulu rüyası oldu. Bu nedenle TÖB-DER yönetici ve üyelerine cezalar yağdırdılar. Daha sonra sivil mahkemelerde aynı yasa ve gerekçelerle yargılanan tüm TÖB-DER yönetici ve üyeleri berat etti. Ceza alanların cezaları kaldırıldı. Vatandaşlıktan çıkarılanların hakları ve el konulan malları iade edildi” dedi.
“12 EYLÜL HUKUKSUZLUĞU DEVAM EDİYOR”
12 Eylül’ün kapattığı tüm siyasi partiler, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin açıldığını, el konulan varlıklarının iade edildiğini dile getiren Yalçınkaya, “Hatta liderleri Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldular. Ama TÖB-DER üzerindeki 12 Eylül hukuksuzluğu devam etmektedir. İşkencede, hapishanelerde, yurtdışında sürgünde hayatlarını kaybeden genel sekreter yardımcımız İbrahim Sevimli, genel saymanımız Abdullah Gülbudak ve o süreçte katledilen 230’a yakın öğretmen arkadaşımız geri gelebilir mi? Görevden atılan beş bin öğretmenin ve aç susuz bıraktıkları çocuklarının, eşlerinin, yakınlarının yaşamlarında açtıkları yaraları kim onarabilir? 12 Eylül faşizminin izlerini o günleri yaşayan insanların beyninden silmek olası mı? Hayır” ifadelerini kullandı.
AİHM BAŞVURUSU
12 Eylül’ün kurumları ve verdiği cezaların hala yaşadığını vurgulayan Yalçınkaya, “TÖB-DER olarak bizimde davacı olduğumuz 12 Eylül cuntası TÖB-DER’e yaptıklarından dolayı ağır ezalara çarptırılırken, onların verdiği cezaların yürürlükte olması, en hafif ifadeyle hukuka ve topluma saygısızlıktır. TÖB-DER yöneticileri olarak, iktidar partisi dahil tüm siyasi parti temsilcileriyle görüşerek tek maddelik yasa ile 12 Eylül’ün tüm sonuçlarının ortadan kaldırılmasını önerdik. ‘Hayır’ demediler, ama siyasi iktidar 12 Eylül hukuksuzluğunu inatla devam ettiriyor. TÖB-DER yöneticileri ve üyeleri olarak, yürütmenin bu tutumuna karşı, kapatılmamıza dayanak tüm nedenler ortadan kalktığı için TÖB-DER’i canlandırarak çalışmalarımıza devam etme amacımızı Ankara Valiliğine ilettik. Valiliğin reddetmesi üzerine yeni bir hukuk süreci başlattık. İç hukuk süreci bittiği için bugün AİHM’ başvurumuzu gönderiyoruz” şeklinde konuştu.
MA
