TJA, 11’inci Yargı Paketi’nin geri çekilmesini, barış ve demokratik entegrasyon yasalarının gündeme alınmasını istedi.
Kamuoyuna yansıtılan 11’inci Yargı Paketi’ne dair Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada “Barış ve demokratik toplum gündemli yasal ihtiyaç ve beklentilerin konuşulduğu bu dönemde, özgürlükler ve eşitlikler temelinde dil, yöntem ve yönetim tarzına dair dönüşümlerin yaşanması temel toplumsal bir sorumluluk olarak hâlâ meclis, sivil toplum, kadın hareketleri gibi odakların önünde durmaktadır” denildi.
Acil çözülmesi gereken toplumsal sorunlara işaret edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Yaşamları cinsiyetçilik kıskacında tutulan, ayrımcı politikalarla görünmezleştirilen, her gün katledilen kadınlar başta olmak üzere toplumda demokrasi, özgürlük ve eşitlik isteyen, bunlar için mücadele eden tüm kesimler, bu sorumlulukların tüm odakların çabasıyla ve bir araya gelmesi sağlanarak acilen yerine getirilmesini beklerken; paket yasalarla barış ve demokratik toplum gündeminin zayıflatılması içinden geçtiğimiz sürecin hayatiliği ve ciddiyeti açısından kabul edilemez bir girişimdir. Bu sürecin ihtiyacı, gündelik hayatı ve örgütlü sivil toplumun mücadele alanlarını daha fazla denetim altına almayı hedefleyen düzenlemeler değil toplumsal özgürleşme ve eşit yurttaşlık için temel hakların kullanımının geçiş dönemine uygun olarak desteklenmesi ve yaşamın bu temelde yeniden inşasının önünün açılmasıdır.”
Barış için yasal ve anayasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Türkiye’deki farklılıkları ve çeşitlilikleri evrensel ve anayasal haklarını kullanmaktan alıkoymaya ve kaynağını cinsiyetçi, iktidarcı, dinci ve milliyetçi ideolojilerden alan ahlakçı yaklaşımları toplumsal hassasiyetler olarak meşrulaştırmaya çalışmak ise ne barış ne de demokratik toplumun inşası açısından gündemleştirilmelidir. Toplumun kendini barış içinde ve güvende hissedeceği yasal, anayasal düzenlemelere ihtiyacı varsa; bunun yolu, demokratik toplumun, demokrasinin gereği olarak toplumla, kadın örgütleriyle, insan hakları kurumları ve diğer tüm toplumsal hareketlerle bir araya gelerek bu ihtiyaçların karşılanması olmalıdır. Aksi düzenlemeler demokratik hukuk devleti olma özelliğinin yitirildiğinin göstergesidir”
‘ENTEGRASYON YASALARI GÜNDEME ALINMALI’
Gündeme sızdırılan 11’inci Yargı Paketi taslağı da “genel ahlak” ve “çocukların korunması” gibi gerekçelerle ayrımcılığa ve antidemokratik düzenlemelere bir yenisini ekleme girişimi olduğunun ifade edildiği açıklamada, şunlara yer verildi: “Bu paket, demokratik toplum ölçülerinin değil ideolojik, politik bir baskı aracı olarak ayrımcılığın derinleşmesinin ve güvenlikçi politikaların yasalaştırılmasının ilanı olacaktır. LGBT+ları kriminalize etmek, taraf olunan, yasal evrensel düzenlemeleri ihlal etmekle kalmaz aynı zamanda toplumdaki kutuplaşmayı derinleştirir. Gerçek adalet, kimseyi dışlamayan eşitlikte yatar. Tüm bu sebeplerle eşitsizlik ve ayrımcılık üzerine kurulu 11’inci Yargı paketi Meclise sunulmamalıdır. Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki devletlerin yükümlülükleri; ayrımcı yasa ve uygulamaları ortadan kaldırmak, zarar verici yargılarla mücadele etmek, bunları yasalaştırmak değil önlemektir. Toplumu soruşturma ve kovuşturma tehdidine maruz bırakmak değil; bütün toplumsal kesimlerin demokratik bir toplum içinde eşit yurttaşlar olarak korunmasını ve varoluşlarının demokratik toplumun yurttaşları olarak tanınmasını sağlamaktır. Bu ölçüleri ve varoluşları hiçe sayan, ağır ayrımcı politikalardan derhal vazgeçilmelidir.
‘TOPLUMUN İHTİYACI BARIŞ VE ÖZGÜRLÜKTÜR’
Yine cezaevlerinin güncel, acil ve hayati sorunları varken çocukların bazı koşullarda yetişkinler gibi cezalandırılması, infazlarının yetişkinler gibi ele alınması, çocuk adalet sistemini tümden göz ardı eden, çocuğun suça sürüklendiği koşulları ve tüm infaz sistemi sorunlarını dışlayan bir politikanın ürünüdür. Halbuki suç toplumsal bir sorundur ve demokratik toplumda bu toplumsal sorunun çözümü çocukları cezalandırmak ya da daha fazla cezalandırmak olarak ele alınamaz, böyle ele alınması bizler tarafından kabul edilemezdir. Toplumun ihtiyacı barış ve özgürlüktür. Barış ve özgürlükleri kısıtlayan her girişim var olan şiddet ve toplumsal çatışmayı, kriz ve kutuplaşmayı derinleştirmektedir. Bu nedenle TJA olarak sözümüz; bu paketin tümden geri çekilmesi ve toplumun acil ihtiyacı olan barış ve demokratik entegrasyon yasalarının gündeme alınmasıdır.”
MA














