Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, gündemdeki gelişmelere dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
İzmir Seferihisar ve Menderes’te devam eden orman yangınlarının Türkiye’nin “ciğerlerini yaktığını” belirten Temelli, son 48 saatte Türkiye genelinde 78 yangının çıktığını vurguladı. Yangınların yalnızca doğal nedenlerden değil, ihmaller ve ormanlık alanlara yönelik yanlış politikalardan kaynaklandığını ifade eden Temelli, “Ormanlar, ağaçlar ve içindeki canlılar yok oluyor. Geçen yıl Mardin Mazıdağı ile Diyarbakır Çınar arasında çıkan yangında 15 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu yangınlar neden bu kadar sık yaşanıyor? Çünkü yeterli önlemler alınmıyor, ihmaller devam ediyor ve ormanlık alanlar her türlü yatırıma açılıyor. Mazıdağı-Çınar yangınından sonra verdiğimiz araştırma önergesi iktidar tarafından reddedildi. Eğer bir araştırma komisyonu kurulsaydı, belki bugün Seferihisar yanmayacaktı” dedi. Temelli, ormanlara değer vermeyen bir anlayışın hakim olduğunu ve yerleşim yerlerinin ormanlarla iç içe olmasına rağmen gerekli araç-gereçlerin sağlanmadığını belirtti.
“SERMAYENİN KAR HIRSI DOĞAYI YOK EDİYOR”
Meclis’te görüşülen enerji yasasını eleştiren Temelli, yasanın ormanları, meraları ve su havzalarını hedef aldığını söyledi. Temelli, “Bu yasa, enerji arz güvenliği için değil, sermayenin kâr güvenliği için tasarlandı. Türkiye’nin enerji arz sorunu yok. Sorun, doğayı hiçe sayan, kömür gibi fosil yakıtlara dayalı politikalarla devam edilmesi. Dünya temiz enerjiye yönelirken, biz kömürde ısrar ediyoruz. Bu, doğanın katliamından başka bir şey değildir. Dolayısıyla yasa geri çekilmelidir” ifadesinde bulundu.
İKLİM YASASI
Temelli, Meclis’te görüşülen iklim yasasının da doğayı koruma amacı taşımadığını, aksine karbon ticaretini yasalaştırmayı hedeflediğini belirterek, “Sanmayın ki bu yasa iklim krizine karşı bir çözüm üretiyor. İktidar, karbon borsası kurarak fosil yakıtların yarattığı kirliliği parayla temizlemeye çalışıyor. Bu kirliliği hiçbir para temizleyemez. İklim krizine yönelik gerçek bir çözüm, doğayı koruyan politikalarla mümkündür” diye konuştu. Komisyonda 26 saat süren görüşmelerde DEM Parti’nin tüm maddelere karşı direndiğini hatırlatan Temelli, yasanın Genel Kurul’da da durdurulması için mücadele edeceklerini söyledi. Toplumun tüm duyarlı kesimlerine seslenen Temelli, “Ormanlarımızı, zeytinliklerimizi, su havzalarımızı ve yaşam alanlarımızı korumak için hep birlikte direnelim” çağrısında bulundu.
KURULTAY DAVASI
Yargının siyasete müdahalesine dikkat çeken Temelli, CHP’ye yönelik davanın 8 Eylül’e ertelenmesini eleştirerek, “YSK’nın kararına rağmen yargı süreci işletilemez. Bu, anayasaya ve mevcut yasalara aykırıdır. Mahkeme, sürmekte olan bir ceza davasının sonucunu bekleyeceğini söylüyor. Bu kararlar, yargının siyasete müdahalesinin açık bir örneğidir” dedi.
KOBANÊ DAVASI
Kobanê Davası’nın gerekçeli kararını ise “torba karar” olarak nitelendiren Temelli, “13 ayda 32 bin sayfa yazdıklarını iddia ediyorlar, ama bu karar kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlanmış bir çöptür. Bu dava başından beri bir kumpastır. Selahattin Demirtaş ve diğer arkadaşlarımız, AİHM kararlarına rağmen esir tutuluyor. Bu, siyasi tutsaklıktır. Bu vesayet sona ermelidir” ifadelerini kullandı.
“ÇÖZÜM KOMİSYONU TOPLUMUN GÜVENİNİ KAZANMALI”
Kürt meselesinin demokratik çözümüne yönelik adımların aciliyetine vurgu yapan Temelli, Meclis’te bir çözüm komisyonunun kurulmasının elzem olduğunu belirtti. Temelli, “Meclis kapanmadan bu komisyon kurulmalı ve tatile girse bile çalışmaya devam etmeli. Komisyonun temsiliyeti, çalışma esasları ve toplumun beklentilerine duyarlılığı çok önemli. Güven artırıcı adımlar atılmalı, kısır tartışmalara sıkışmamalıyız. Barışın kalıcılaşması için hukuki güvence ve altyapı sağlanmalı. TCK, TMK ve ayrımcılıkla ilgili düzenlemeler ele alınmalı. Toplumdaki güvensizlikleri gidermek için bu komisyon bir fırsattır” diye belirtti.
DEMOKRATİK ADIMLAR VURGUSU
Sonrasında gazetecilerin silah bırakma ve İmralı görüşmelerine ilişkin sorularına yanıt veren Temelli, “PKK, kongresinde silah bırakma kararını aldı. Bu, öyle ya da böyle gerçekleşecek. Asıl soru, biz ne yapacağız? Hukuki altyapı ve güvence sağlanmalı. Toplumun beklentileri karşılanmalı. İmralı Heyeti’nin Cumhurbaşkanı ile görüşmesi 8-9 Temmuz gibi planlanıyor. Bu takvim işleyecek” dedi.
Temelli, sorunun yalnızca silah bırakmaya indirgenmemesi gerektiğini kaydederek, hukuki ve demokratik adımların öncelikli olduğunu vurguladı.
MA
