Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Samsun S Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından tahliyesi 15 aydır ertelenen tutsak H. Hasan Durak’ın durumuna ilişkin Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verilen önergede, “Tahliye tarihi gelmiş olmasına rağmen özgürlüğünden yoksun bırakılan mahpuslar, yalnızca kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlaliyle karşı karşıya bırakılmamakta; aynı zamanda hukuk devleti ilkesini aşındıran, toplumsal adalet duygusunu zedeleyen ve barışın toplumsallaşmasını engelleyen bir infaz rejimine maruz bırakılmaktadır” denildi.
Tutsak H. Hasan Durak’ın infazının önce Erzincan Cezaevi’ndeyken 6, oradan sevk edildiği Samsun Cezaevi’nde 6 ay, en son 3 ay daha ertelendiği hatırlatılan önergede, infaz erteleme kararlarında gerekçe olarak gösterilen “örgütten kopmadığı” ifadesinin nesnel bir dayanağının bulunmadığı, öznel bir değerlendirmeye açık olduğu vurgulandı.
‘İDEOLOJİK BİR İTAAT TESTİ’
İyi hal değerlendirmelerinde sorulan soruların düşünce ve ifade özgürlüğüne müdahale olduğu, ideolojik bir itaat testine dönüştüğü vurgulanan önergede, “Bu gerekçenin siyasal niteliği, resmi devlet söylemiyle birlikte değerlendirildiğinde daha da görünür hala gelmektedir. Zira resmî açıklamalarda PKK’nin fiilen varlığını sürdürmediği ifade edilmekteyken; fiilen var olmadığı ileri sürülen bir yapı üzerinden mahpusların özgürlüklerinin kısıtlanması, hukuki tutarlılık ve mantıksal bütünlükten yoksun bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Bu çelişkili durum, infaz erteleme kararlarının siyasal saiklerle verildiğine dair güçlü bir kanaat oluşturmaktadır” ifadelerine yer verildi.
‘BARIŞIN TOPLUMSALLAŞMASINI ENGELLİYOR’
Hasan Durak’ın durumunun tutsakların sorunlarının göstergesi olduğu belirtilen önergede, “Tahliye tarihi gelmiş olmasına rağmen özgürlüğünden yoksun bırakılan mahpuslar, yalnızca kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlaliyle karşı karşıya bırakılmamakta; aynı zamanda hukuk devleti ilkesini aşındıran, toplumsal adalet duygusunu zedeleyen ve barışın toplumsallaşmasını engelleyen bir infaz rejimine maruz bırakılmaktadır. Bu noktada, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun sorumluluğu özel bir önem taşımaktadır” denildi.
Önergede, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması talebiyle şu sorular yöneltildi:
“*H. Hasan Durak’ın infazının toplam 15 ay süreyle ertelenmesine ilişkin Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararları, Bakanlığınız tarafından hukuka uygunluk açısından incelenmiş midir?
*İnfaz erteleme kararlarında gerekçe olarak kullanılan ‘örgütten kopmadığı’ ifadesi hangi somut, nesnel ve denetlenebilir kriterlere dayanmaktadır?
*Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun mahkemece belirlenen infaz süresini fiilen uzatmasının, Anayasa’nın 9’uncu maddesi gereği yargı yetkisinin ihlali oluşturduğu değerlendirmesine Bakanlığınız katılmakta mıdır?
*H. Hasan Durak’a yöneltilen soruların mahpusun düşünce özgürlüğünü ve politik görüşlerini hedef aldığı iddiaları araştırılmış mıdır? Bu tür soruların iyi hâl değerlendirmesi kapsamında sorulmasının hukuki dayanağı nedir?
*H. Hasan Durak örneğinde olduğu gibi, infaz süresini tamamlamasına rağmen kurul kararlarıyla tahliyesi engellenen kaç hükümlü bulunmaktadır?
*Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararlarının etkili yargısal denetime tabi olmaması, adil yargılanma hakkı ve etkili başvuru hakkı bakımından Bakanlığınızca sorun olarak görülmekte midir?
*İyi hâl değerlendirmesi ve infaz erteleme uygulamalarının hukuki belirlilik, kişi özgürlüğü ve insan hakları standartları doğrultusunda yeniden düzenlenmesine ilişkin Bakanlığınızın bir çalışması bulunmakta mıdır?”
MA














