Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi isimlerin de aralarında olduğu 38 kişinin yargılandığı davanın 25’inci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılanan bazı kişiler ile avukatlar duruşmada hazır bulundu.
Savcı, 35 kişi hakkında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla ceza verilmesi ve 3 kişinin beraat etmesi yönünde verdiği mütalaayı tekrarladı. Tutuksuz yargılanan Hıdır Doğan, sendikal faaliyetleri nedeniyle yargılandığını söyledi.
“KADIN PEDİ” SUÇLAMASI
Tutuksuz yargılanan Filiz Yılmaz’ın avukatı Şule Recepoğlu, müvekkilinin telefon görüşmeleri nedeniyle 5 ay tutuklu kaldığını belirtti. Av. Recepoğlu, 38 kişinin siyasal faaliyetleri ve sendikal faaliyetleri nedeniyle yargılandığını vurguladı. Recepoğlu, HDP, HDK ve kadın örgütlerinin çalışmalarının illegalleştirildiğine işaret ederek, “Müvekkilimin konuşmaları delil yapılmış. Bu konuşmalardan biri yardımlaşamaya dair. Müvekkilim, siyasi çalışmalar yürüten bir arkadaşını aramış ve gıda, kadın pedi istemiş. Bu görüşme örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmiş. Yine müvekkilimden hukuki yardım isteyen bir telefon görüşmesi de örgütsel faaliyet olarak değerlendirmiş” diye kaydetti.
Filiz Yılmaz, tüm faaliyetlerini HDP bünyesinde yasal bir şekilde yürüttüğünü belirtti.
Atilla Şahin’in avukatı Diren Cevahir, HDK’nin sivil bir toplum kuruluşu olduğuna işaret ederek, “Burada bir ‘terör örgütü’ iddiasında bulunmak abesle iştigal. Kongre gayet açık bir şekilde çalışmalarını halen yürütüyor” dedi.
Müvekkilinin HDK’nin ekoloji grubunda yer aldığına dikkati çeken Cevahir, “Çünkü müvekkilim doğanın mahvedildiği bir yerde yaşamı savunan biridir. Yine Barış ve Adalet Komisyon’u üyesi olduğu belirtilmiş. Barış ve Adalet Komisyonu, bir dönem insanların öldürüldüğü dönemde yaşamı ve barışı öne çıkarmaya çalışmıştır” diye kaydetti.
Cevahir, “Sadece HDK ve HDP’nin adının geçtiği yerler suç delili sayılmış. Mesela 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün planlanması ya da mitingine katılması suç sayılmış. Bu bütün dünyada kutlanan bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Atilla Şahin de avukatının savunmasına katıldı.
“TELEFON GÖRÜŞMELERİYLE İDDİANAME HAZIRLANAMAZ”
İsmail Adalmış’ın avukatı Hüseyin Boğatekin, parti, dernek ve sendika çalışmalarında yer almanın yasal olduğunu vurguladı. Boğatekin, “Bu yargılama haksız bir yargılama. Çünkü 3 telefon görüşmesiyle ‘örgüt üyeliği’ ile suçlanıyor. Bu yöntem, Fettullahçı cemaatin bir yöntemidir. Sadece telefon görüşmeleriyle bir iddianame hazırlanamaz. Yapılan araştırmalarda görüyoruz ki herhangi bir delil bulunmamıştır. Sadece HDP ile ilgili bazı mesajlar vardır. HDP de siyasal ve yasal bir partidir” şeklinde konuştu.
İsmail Adalmış, hakkında 3 telefon görüşmesinin olduğunu ve bu görüşmelerin suç teşkil etmediğini vurguladı.
Yargılananlar ve avukatlarının her biri beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, savunmaların tamamlanması için duruşmayı 28 Kasım’a erteledi.
MA