AKP iktidarı, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra bir kez daha kayyım uygulamasını devreye soktu. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) kazandığı Colemêrg Beldiyesi’ne 3 Haziran’da 3’üncü kez kayyım atandı. Kayyım kararını değerlendiren Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Engin Cengiz, kayyımların asimilasyon politikasının parçası olduğuna işaret etti.
‘KÜLTÜR YOK EDİLİYOR’
Kayyımların “yerelin iradesine ipotek koyma” olduğunu belirten Cengiz, “Siyasi iradeyi baskı altına alıp yönlendirmeye, işlevsiz hale getirmeye çalışan bir zihniyet, tabi ki yerel yani otantik kültürü de kendi baskısı altına alma, asimile etme, bozma, çürütme eğiliminde olur” dedi.
Kayyımlarla otantik kültürün yok edilmek istendiğine dikkati çeken Cengiz, “Kayyımların olduğu yerde toplumun kültürel anlamda çok fazla seçeneği yok. Burada toplum, ya bu kayyım durumunu değiştirene kadar direnecek ya da o kayyım atanan zihniyeti muhatap almayacak. Tabi ki siz yereli ipotek altına aldığınız zaman dilden tutun sanata kadar, kısaca kültürü kapsayan bütün alanların hepsini ipotek altına alıyorsunuz. Bu aynı zaman oradakileri kendi asimilasyon sürecine tâbi tutmaktır” diye belirtti.
KÜLTÜREL ALANDA BELEDİYELERİN YERİ
Belediyelerin görevlerinin sadece yol ve köprü yapmak olmadığını, aynı zamanda toplumun kültürel değerlerini yaşatmak olduğunu söyleyen Cengiz, “En büyük hizmet toplumun kendi varlığıyla yaşamasını sağlamaktır. Dünyanın neresinde olursa olsun bu sadece Kürt halkına özgü bir durum değil. Dünyanın her yerinde insanlar kendi ürettikleri değerlerin öğretilmesini ve aktarılmasının sağlanmasını ister. Toplumu ayakta tutan da budur. O yüzden kayyım zihniyeti sadece politik olarak tartışılıyor olabilir. Ama o zihniyetin alt başlıklarında büyük bir kültürel asimilasyon var” diye belirtti.
‘ALTERNATİF ALANLAR YARATILMALI’
Kayyımın kültürel alandaki etkilerine karşı alternatif alanların yaratılması gerektiğinin altını çizen Cengiz, “Burada MKM ve MKM gibi çalışma yürüten kurumların işlevi ortaya çıkıyor. Sizi resmi olarak ipotek altına aldılar, diye bunu kabul etmek yanlış olur. Bizim ve bizim gibi bakan sanatçıların yapması gereken alternatif alanlar yaratmaktır. Yoksa onlar yapmak istediklerini başarırlar ve asimilasyon politikası daha derinleşmiş bir halde devam eder” ifadelerini kullandı.
Cengiz, kayyımlara direnerek cevap verilebileceğine işaret ederek, şunları söyledi: “Türkiye’de insanım diyen herkesin bu meseleye tepki göstermesi gerekiyor. Bu vicdanı bir sorundur. Bugün bir nabız ölçümü ile karşı karşıyayız. Susuyorlar mı, direniyorlar mı diye bakıyorlar. Direnmeden bunu engellememizin başka bir şansı yok.”
MA
