Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Mardin (Mêrdîn) Kadın Meclisi tarafından “Kadın ve Barış” konulu panel düzenlendi. Mêrdîn’de bulunan özel bir salonda düzenlenen panele çok sayıda kadın katıldı. Gülbin Tüfek Öner moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’nden Yasemin Özgün, KESK MYK Kadın Sekreteri Döne Gevher ile TJA’lı Sabahat Tuncel panelist olarak katıldı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu sonrasında açılış konuşmalarının yapıldığı panelde, panelistler sırasıyla söz aldı.
İlk sunumu yapan Yasemin Özgün, Kürt sorununun demokratik çözümü ve barışın inşası için kadınların 90’lı yılların başından bu yana çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekti. Şiddetin sorumluları ile yüzleşilmemesi durumunda toplumsal barışın mümkün olmadığını kaydeden Yasemin Özgün, “Bugün her yerde cezasızlıkla karşı karşıyayız. Bir yandan barış konuşuluyor bir yandan da cezasızlıklar devam ediyor. Her ikisi ile de yüzleşmek zorundayız” dedi.
Ardından söz alan Döne Gevher de, kadınların emek ve barış süreçlerinin örgütleyicisi olmak gibi bir görevi olduğunu dile getirerek, bunun için mücadele etmek gerektiğini söyledi. Barışın inşasında emekçilerin rolünün olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Döne Gevher, “Barışın ekonomik getirisini her birlikte tartışarak ortaya çıkarmak, sendikal mücadeleyi emek örgütlülüğüne dönüştürmek gerek. Tabi burada gerçek ve sürdürülebilir bir barış kadınların dahil olduğu bir ortamda olabilir” ifadelerini kullandı.
‘SÜREÇ ORTADOĞU’YU ETKİLEYECEK’
Ardından söz alan Sabahat Tuncel, Kürtler için barışı konuşmanın toplumsal bir mesele olduğunu belirterek, “Özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten kadınlar olarak şiddetsiz bir toplumun nasıl yaratılması konusunda tartışmamız gerekiyor” diye belirtti.
Demokratik Toplum Süreci ve beraberinde yaşanan gelişmelere dikkat çeken Sabahat Tuncel, “Daha önceki süreçlerde hatırlarsanız barış grupları geliyordu Türkiye’ye. Sonra tutuklandılar birçoğu. Kürt hareketi, o nedenle bu süreçte hukuki ve siyasi zemin olmadan gelmeyeceğini söylüyor. Bu nedenle yapılması gereken hukuki ve siyasi zeminin oluşturulmasıdır” diye konuştu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürtlerin ve Ortadoğu halklarının barışa kavuşturularak, barış içinde yaşamasını sağlamayı amaçladığını ifade eden Sabahat Tuncel, “O açıdan demokratik entegrasyon meselesini yakın zamanda Türkiye açısından da konuşacağız gibi görünüyor. Önümüzdeki dönem Kürt sorunu bakımından başlatılan bu süreç tüm Ortadoğu’yu etkileyecek” şeklinde konuştu.
‘CHP TOPLUMSAL GERÇEKLİĞİ OKUYAMIYOR’
Meclis’teki komisyonun İmralı’da Öcalan’la görüşecek olmasının önemli olduğunu ifade eden Sabahat Tuncel, şöyle devam etti: “CHP bence tarihi bir fırsatı kaçırdı. CHP toplumsal gerçekliği okuyamıyor. Aynı zamanda iktidar olma olgusuna da cesaret edemiyor. Daha önce bunu dokunulmazlıklar konusunda yaptılar. Sonradan özeleştiri vermek zorunda kaldılar. Muhtemelen bu konuda da günü geldiğinde özeleştiri verecekler. Ama toplumsal gerçekliği okuyamıyorlar. AKP karşıtlığını süreç karşıtlığına da götürüyorlar. Kürt sorununu çözmeye karşı olmadıklarını söylüyorlar. Kimse kusura bakmasın İmralı’ya gitmeden Kürt sorununu çözemezsiniz. Kürtler açısından CHP yüzyıllık tarihi fırsatı kaçırmıştır.”
‘YASAL ADIMLAR İÇİN SÜREÇ BAŞLAYACAK’
CHP veya diğer partiler gitmese dahi Meclis’teki komisyonun İmralı’ya gideceğini kaydeden Sabahat Tuncel, komisyonun İmralı’dan dönüşü sonrası raporlar hazırlanacak ve yasal adımların atılmasına dönük sürecin başlayacağını söyledi.
Panel soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.
MA
