Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN), PTT’nin personel eksikliğini gidermeyerek mahkemenin çalışanlar lehine verdiği kararlara rağmen mevcut personeli Cumartesi günlerinde çalıştırmasına ilişkin açıklama yaptı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Adana Şubesi’nde yapılan açıklamaya, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ve KESK’e bağlı sendikaların şube başkanları katıldı.
HABER-SEN Ceyhan Temsilcisi İsmet Koç, PTT’nin 2018’den bu yana personel alımı yapmadığını ve mevcut çalışan sayısının taşeron emekçiler dâhil 40 binin altına düştüğünü söyledi. Koç, “PTT, tüccar mantığı ile hareket ederek mevcut personelden iki-üç kişilik iş bekliyor. Bu durum, mobbinge dönüşen bir cumartesi çalıştırma dayatmasını da beraberinde getiriyor” dedi.
Bu konuda yargının hukuka aykırılıktan çalışanlar lehine karar verdiğini vurgulayan Koç, ancak mahkeme kararlarına rağmen PTT yönetiminin bu uygulamayı sürdürdüğünü ve bu dayatmaya son vermesi gerektiğini ifade etti.
‘TEBLİGAT YÖNETMELİĞİ İHLAL EDİLİYOR’
HABER-SEN Genel Başkanı Mesut Balcan, PTT’yi yargı kararlarına uymaya davet ederek, “PTT, tebligat hizmetlerinin PTT A.Ş. alışanlarına yaptırılması gerektiğini belirterek tebligat teslim edilmeye zorlanan taşeron işçilerin tebligatı yaparken kanun karşısında haksız duruma düşmemek için kurumun sorumluluğunu gösteren bir şerh düşmesini istedi. PTT, az çalışanla çok kar etme derdinde. Tüccar mantığı ile hareket eden PTT, çalışanlardan iki kişilik, üç kişilik iş bekliyor. Bu durum mobbinge dönüşen bir Cumartesi çalıştırma dayatmasını beraberinde getiriyor. Ancak mahkemeler bu uygulamayı hukuka aykırı bulmuş, kurum birçok davada zarara uğramıştır. Mahkemeler, devlet memurlarının hafta sonu çalıştırılmasının bir hafta önceden yazılı bildirilmesi gerektiğini söylüyor. Bu usule uyulmayan görevlendirmeler disiplin cezası gerektirmez. PTT’nin bu hukuksuzluğa son vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘BİRLİK OLMALIYIZ’
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, giderek kötüleşen çalışma koşullarına dikkat çekerek “Bu süreç hepimizi aşağı çekiyor. Artık yan yana gelmekten başka şansımız yok. Bugün sağlık ve eğitim gibi temel alanlarda karşılaştığımız sorunlar, liyakatsiz atamaların oluşturduğu çürümenin sonucudur. PTT de bu durumun açık bir örneği. Çalışanların havasız ortamlarda, zor şartlarda, hiçbir ara vermeden çalışmaya zorlandığı bir düzen söz konusu. Bugün kamuda çalışanlar emekli olduklarında açlık sınırının yarısı düzeyinde maaş alacaklarını biliyorlar. Çalışırken aldıkları maaş da açlık sınırında. Bu şartlarda insan onuruna yakışır bir hayat mümkün değil. Bu iktidarın 22 yıllık pratiği, adaleti yok eden ve emekçiye sırtını dönen bir politika izlediğini gösteriyor. Artık bireysel kurtuluş çabalarının anlamı kalmadı. Gerçek bir emek mücadelesi içinde örgütlenmekten başka yolumuz yok. Geçinemiyoruz. İşyerlerinde yaşanan mobbing ve baskılar dayanılmaz hale geldi. Tepkimizi ortak bir şekilde dile getirmek için 30 Kasım’da Ankara’da düzenlenecek ‘Geçinemiyoruz Mitingi’nde buluşuyoruz. Tüm kamu emekçilerini yanımızda görmek istiyoruz” diye konuştu.
MA