İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmaya karşı üniversitelerde başlayan eylemler gerekçe gösterilerek birçok öğrenci hakkında soruşturma başlatıldı. Kocaeli Üniversitesi’nde okuyan üniversite öğrencileri, 20 Mart’ta hem soruşturmaya tepki göstermek hem de özerk, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitim talepleriyle protesto eylemi gerçekleştirdi. Polisler, 5 öğrenci ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi bir akademisyeni gözaltına aldı. Gözaltına alınan 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Polis, eylemden çektiği görüntüleri 27 Mart’ta üniversiteye gönderdi. Üniversite yönetimi, 32 öğrenci hakkında disiplin soruşturması başlattı ve 22 Nisan’da öğrencilerden savunma istedi.
“KORKU DUVARI YIKILDI”
Hakkında disiplin soruşturması başlatılan İşletme Fakültesi öğrencisi Yarem Şahin, “Yurdun birçok yerinde yaşanan hak ihlallerini, kayyumları ve eşitsizliği gören öğrencilerden biriyim ben de” dedi. İBB soruşturmasının “kırılma noktası” olduğunu kaydeden Yarem Şahin, “3 yıldır üniversitemizde böylesine kalabalık bir protesto eylemi ve yürüyüş yapıldığını görmedim. Bu korku duvarının yıkıldığını hissediyorum” diye kaydetti.
Yarem Şahin, 20 Mart’ta yaşanan polis saldırısına işaret ederek, “Bir arkadaşımızın burnu kırıldı, diğer arkadaşımız ise araç içerisinde şiddet gördüğünü bana anlattı. Bu tarihten itibaren mücadele kararlılığımız da devam etti. Devamında yerleşke içerisinde bir forum gerçekleştirdik, ardından ‘şiddet varsa ders yok, boykot var’ şiarıyla çeşitli atölyeler düzenledik. MİT veya polis olduğunu düşündüğümüz tek bir numaradan birçok arkadaşımızın aileleri aranarak baskı yaratılmak istendi” şeklinde konuştu.
“SON SÖZÜ ÖĞRENCİLER SÖYLEYECEK”
32 öğrencinin isimlerinin Kocaeli Emniyet Müdürlüğü tarafından üniversiteye gönderildiğini kaydeden Yarem Şahin, “Listeyi, 22 Nisan’da İletişim Fakültesi Dekanlığı’na çağrıldığımızda öğrendik. Üniversite dışında gerçekleşen bir olayda üniversitenin jet hızıyla disiplin soruşturma açmasını antidemokratik buluyorum. Üniversitenin emniyetten gelen evrakı reddetmesi gerekirdi. Bu kararın üstten gelen siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum. Tüm üniversitelerde olduğu gibi Kocaeli Üniversitesi’nde de rektör Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından atandı. Bizim seçtiğimiz rektör değil, kayyım rektördür. Kayyım rektör de polis rektör demektir. Polis rektörün kendisi de emniyet müdürlüğü ile işbirliği içerisinde öğrencilere saldırmasına şaşırmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yarem Şahin, şunları söyledi: “Bu kararı tanımıyoruz, soruşturmalar geri çekilene ve üniversiteler özgürleşene kadar mücadelemiz sürecek. Emniyet, protestoların başından bu yana 3 öğrencinin bile yan yana gelmesini istemiyor ve fiziksel takibe başlıyor. Biz forum düzenlerken de kurum kamerasının dışında kişisel telefonlarıyla sürekli kayıt yapmaları bende endişeye yol açtı. Bunların göz korkutma olduğunu biliyorum. Son sözü de yine biz öğrenciler söyleyeceğiz.”
MA / Ömer İbrahimoğlu
