Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Efrîn-Şehba Kantonu’nun Türkiye ve bağlı paramiliter güçler tarafından “işgal” edilmesinin yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, bölge halkının yaşadığı zorunlu göç, silahlı grupların devam eden ihlalleri ve güvenli dönüşün engellenmesine dikkat çekildi.
Özerk Yönetim, 2 Aralık 2024’te on binlerce kişinin evlerini terk ederek Kuzey ve Doğu Suriye’nin diğer bölgelerine göç etmek zorunda kaldığını hatırlatarak, 2018’deki Türkiye’nin saldırılarının başlangıcından bu yana insanlık değerleri ile uluslararası anlaşmaların sistematik biçimde ihlal edildiğini belirtti. Silahlı grupların Efrîn-Şehba halkına yönelik saldırı, göç ettirme, tacizlerden mülke el koymaya kadar pek çok uygulamasının sürdüğü, Suriye Geçici Hükümeti’nin bu grupları kontrol etmediği ve hatta kimi zaman bu ihlalleri onayladığı ifade edildi.
‘GÜVENLİ DÖNÜŞLER SAĞLANMADI’
Açıklamada, Baas rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede birçok değişim yaşanmasına rağmen Efrîn-Şehba’nın yanı sıra Serêkaniyê ve Girê Spî gibi bölgelerin halkının hâlâ güvenli bir biçimde evlerine dönemediği vurgulandı. Güvenli dönüşün sağlanması için ulusal ve uluslararası düzeyde acil bir hareketliliğe ihtiyaç olduğu belirtildi.
Göç meselesinin Özerk Yönetim açısından merkezi bir gündem olduğu ifade edilerek, siyasi ve toplumsal güçler ile yapılan görüşmelerde konunun sürekli ele alındığı kaydedildi. “Güvenli dönüş olmadan, işgal sona ermeden ihlallerin durdurulması da Suriye’de barış ve istikrarın sağlanması da mümkün değildir” denildi. Ayrıca, halklar arası güvenin yeniden inşası için zorla göç ettirilenlerin dönüşünün temel bir koşul olduğu vurgulanarak uluslararası kurum ve ülkelere sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuldu.
‘İNŞAYI ENGELLİYOR’
Özerk Yönetim, son dönemde nefret söylemi ve kışkırtıcı söylemlerin özellikle medya aracılığıyla yaygınlaştığını, Geçici Hükümet yetkililerinin açıklamalarının da bu söylemleri beslediğini belirtti. Bu tutumun toplumsal barışı zedelediği, demokratik ve ortak yaşam temelli yeni bir Suriye’nin inşasını engellediği dile getirildi. Şam’daki Geçiş Hükümeti’ne bu kışkırtıcı söylemlere karşı sorumluluk alma ve bu uygulamalara imza atanlardan hesap sorma çağrısı yapıldı. Açıklamada, “Suriye Devrimi’nin hedeflerinin hayata geçmesi, göç ettirilenlerin güvenli dönüşünün sağlanması, gerçek bir iç diyaloğun başlatılması ve dış müdahalenin sona erdirilmesiyle mümkündür. Ancak bu şekilde, tüm halkının haklarını güvence altına alan demokratik, adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir” sözleriyle tamamlandı
MA















