Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı Hacı Bektaş Veli Vakfı’nın 13’üncü Olağan Genel Kurul’unda konuştu.
Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu belirten Özel, “Tarihi bir kavşaktayız. Yani Erdoğan’ın dediği yöne gidilirse 3 bin, 4 bin dolarlık milli gelirle sürünen halkların ve onların itibardan tasarruf etmeyen liderlerinin ülkeler ligine döneceğiz. Biz, 100 yıllık tarihimizdeki ders alınacak yerleri de geçmişteki hataları da ikinci yüzyılda hep birlikte kol kola ilerlerken onların hepsini konuşuruz, konuştuk. Vakit geçmişten husumet çıkarmak değil. Vakit bazı cümleleri söyleyip de iktidara muhalefeti ayrıştıracak imkanları verme vakti değil. Vakit çerle çöple uğraşma, gözünün üstünde kaşın varla uğraşma vakti değil. Vakit, cepheyi genişletme, kararlılığı yükseltme, bir arada durma, özgüvenle bu rejimin değiştirilebileceğine inanma vaktidir” dedi.
‘HALK CEZALANDIRILIYOR’
Yerel seçimlerde muhalefetin kurduğu ittifak ve sonuçlarına da değinen Özel, “Türkiye’deki demokratik güçlerin aday oldukları yerde, kendi gönlünden kurduğu ittifakla o belediyeleri ya kazandırdı ya da kazandırmaya çok yakın iyi sonuçlar elde etti. Şimdi bu sürecin hazımsızlığı içinde olanlar, oylar kendisine verildiğinde milli iradeyi baş tacı edenler; oylar başkasına verildiğinde bu sefer kafa tutmaya, hesap sormaya, cezalandırmaya başlıyor. Eğer muhalif olanın kim olduğunu buluyorlarsa hapse atıyorlar ama bulamasalar toplu olarak cezalandırıyorlar” diye belirtti.
Özel, sözlerine şöyle devam etti: “Esenyurt’ta kayyum atanması da, Mardin’de Ahmet Türk’e kayyum atanması da, CHP’li, DEM’li belediyelere atanan kayyumlardaki esas mesele halkı cezalandırmak, halkın iradesine kafa tutmaktır. ‘Beni seçeceksin, tek seçenek benim. Benden başkasını seçersen seçme hakkını elinden alırım’ demektir. Esenyurt’ta da dayanışmaya gelen kimseyi reddetmedik, hep birlikte olduk. Ardından diğer kayyumlar da örneğin Mardin’de Ahmet Türk’le birlikte otobüsün üstüne çıkmaktan, bunu kınamaktan da geri durmadık. Çünkü mesele şu; yapılan iş bir suçtan dolayı değil, olsa zaten bütün süreçler biter yerine de belediye meclisi yenisini seçer. Ama daha soruşturma aşamasında, bu zaten darbe, OHAL mantığı, sıkı yönetim dönemlerinde olan bir şey ve OHAL artığı olan bir şey.
‘HEP BERABER OLMALIYIZ’
Son Ovacık’ta ve Dersim’de yaptıkları iş bu. Ya; 2012 yılında bir cenaze var, bu cenazeye gidilmiş. Şimdi birincisi bir temel mesele var. Taziye ölüye değil, diriye verilir. Hiç kimse hayatını kaybetmiş çocuğunun siyasi görüşünden, işlediği suçundan, örgütünden, bilmem nesinden mesul değildir. Daha da vahimi dönem farklı bir dönem, o dönemde Savcı belediye başkanlarını arıyor diyor ki ‘Bu cenazeyi biz yollarsak, bir çatışma olur, şehit veririz, şu anda bunun olmaması için siz inisiyatif alın. Belediye Başkanı olarak sorun, olursa siz gidin.’ Soruluyor, gidiliyor, defne eşlik ediliyor, katılıyor, aileye taziye veriliyor, dönülüyor. Bunu terör faaliyeti sanan bir anlayış var.
2012’den 2022’ye kadar görmeyip 2022’de müflis tüccarın eski defterleri karıştırması gibi dönüp oradan suç çıkarıp kayyum atıyorlar. 12 yıl önce 2 yıl önce açtıkları soruşturmayla. O yüzden bunların ne yapmaya çalıştıkları belli ama derdimizi halka doğru anlatmamız lazım. Onların oyununa gelmeyeceğiz. O yüzden de birbirimize nasıl güç verebiliriz, zarar vermeden muhalefetin nasıl ortaklaştırırız, toplamda hep birlikte nasıl başarırız bunun üzerinde kararlılıkla ve iyi niyetle hep beraber olmalıyız.”
MA