Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın, özel okullarda çalışan öğretmenlerin taban maaş, güvenli çalışma koşulları, işkolu düzenlemesi ve özlük haklarının tanınması talebiyle 25 Haziran’da İstanbul’dan başlattığı “Büyük Öğretmen Yürüyüşü” 4’üncü gününde. Yürüyüş sırasında farklı kentlerde sorunlarını ve taleplerini dile getiren öğretmenler, 1 Temmuz’da Ankara’da olacak.
Sendikanın Ankara İl Sözcüsü Fatih Özbek, asgari ücretle çalıştırılan öğretmenlerin en önemli talebinin taban maaş olduğunu belirterek, “Taban maaş hakkımızın dışında başka hak gasplarımız da oluyor. Belirli süreli iş sözleşmesi hakkımız yok. Biz çok çok şanslıysak 12 aylık, çoğunlukla ise 10 aylık sözleşmelerle çalışıyoruz. Bizim hiçbir zaman belirsiz iş sözleşmesi yapmamız gibi bir durum olmuyor. Bu durum vakıf üniversiteleri, rehabilitasyon birimleri, kolejler, sürücü kursları ve müzik kurslarında çalışan öğretmenlerimiz için de geçerli” dedi.
“KAMUDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERLE EŞİT HAK TALEBİ”
Özel sektörde öğretmenlerin tazminat hakkı gaspıyla da karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Özbek, “Hiçbirimizin bir sonraki sene nerede çalışacağının garantisi yok. Kamuda çalışan öğretmenlerle aynı özlük haklarına sahip olmak istiyoruz. Onlarla aynı işi yapıyoruz, aynı eğitimi veriyoruz ama aynı haklara sahip olamıyoruz” ifadelerini kullandı.
20 yıldır tarih öğretmenliği yapan Hasan Basit Ekici ise, bakanlığın eğitimdeki sorunları çözmek yerine daha da büyüttüğünü belirterek, “Bakanlık, eğitimin özelleştirilmesi ve bu alandaki emek sömürüsünün daha da katlanarak büyümesi için politikalar yürütüyor. Taleplerimiz çok net. Kamuda ya da özelde yapılan işin kamu işi olması nedeniyle benzer standartlarda olması ve bu konuda denetimlerin yapılması gerekir. Özlük hakları ve çalışma koşulları açısından eşitlenmesi gerektiğini dile getirmesi gerekiyor. Bu bir kamusal sorun, bununla ilgilenin” dedi.
“GİDERLER”
Özel sektörde çalışan öğretmenlerden İnci Gürkan, kamu alımlarının çok düşük olması sebebiyle mezun olduktan sonra özel sektörde çalışmak zorunda kaldığını ifade etti. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan Gürkan, bu kurumlarda şartların hem öğretmenler hem de öğrenciler ve veliler açısından kötü olduğunu belirterek, “Özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerimiz bu kurumlara geliyor. Aslında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin giderlerini devlet karşılıyor. Kurumun çok bir gideri olmamasına rağmen, burada çalışan öğretmenler gün sonunda asgari ücret ya da biraz üstü bir ücret alıyor” şeklinde konuştu.
“ZAM SÜRECİNDE MOBBİNG”
Sendikal çalışma yürüten öğretmenlerin işlerini kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren Gürkan, “Mücadele etmeden bir şeylerin değişmeyeceğini biliyoruz. En temel sıkıntılardan biri bu. Ya da elden maaş veriliyor. Zam süreçlerinde mobbing uygulanıyor” dedi.
“ÖĞRENCİLER VE VELİLER DE SORUNLARIN PARÇASI”
1 Temmuz’da yürüyüşü tamamlayıp Ankara’ya varacak olan öğretmenleri kitlesel şekilde karşılayacaklarını belirten İnci Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğretmenin emeğini yok sayan ve sadece patronların çıkarlarını koruyan bu sisteme karşı bir yürüyüş bu. Öğretmenlik mesleğini sadece bir kâr aracı olarak görmüyoruz; bu mücadeleyi de sadece maaşla sınırlı görmüyoruz. Özel sektörlerde çalışan tüm emekçilerle aynı kaderi paylaşıyoruz. Eğitim alanında sadece öğretmenler değil, öğrencilerimiz ve velilerimiz de bu sorunların bir parçası. Dolayısıyla tüm kamuoyuna, 1 Temmuz’da yürüyüşü tamamlayacak arkadaşlarımıza destek olmaları için; tüm öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kitle örgütlerini yanımızda olmaya çağırıyoruz.”
MA