Üniversite öğrencileri ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiriyor. Fahiş ev kiraları ve özel yurt ücretlerindeki artış nedeniyle barınma sorunu yaşayan öğrenciler, aylık giderlerini karşılamak için de farklı işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Seçimler sonrası art arda gelen zamlar, öğrencilerin belini daha da büktü. Üniversite öğrencileri, yaşadıkları sorunlar ve taleplerini dair konuştu.
3 GÜN TAM ZAMANLI ÇALIŞIYOR
Medeniyet Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Hilmi Erdem, geçinebilmek için haftada tam zamanlı olarak 3 gün çalıştığını söyledi. Bu nedenle derslerine vakit ayıramadığını İfade eden Erdem, “Bu çalışma hem sosyal hayatımı hem de eğitim hayatımı etkiliyor. Çalışmasam kaldığım evin kirası ve faturasını ödeyemeyeceğim. Hatta bu hafta iki farklı işyerine gidip çalışacağım. Artan enflasyon karşında bu şekilde baş etmeye çalışıyorum” dedi.
“SORUMLUSU HÜKÜMET”
Aldığı bursla geçinemediğini belirten Erdem, çalışmaktan dolayı derslere zaman ayıramadığını bu nedenle başarısız olduğunu ve aldığı bursun krediye dönüştüğünü belirtti. Erdem, “Başarısızlığın en temel sebeplerinden biri öğrencilerin farklı işlerde çalışmasıdır. Burs olarak aldığımız bin iki yüz TL sadece bir hafta yetiyor. Artık öğrenciler haftalık oda kiralıyorlar. Bunun mevcut sorumlusu hükümet” şeklinde konuştu.
“EĞİTİMİMİZ SEKTEYE UĞRUYOR”
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bölümü öğrencisi Mehmet Nazım Öztoprak, artan enflasyonla birlikte eğitim materyallerini alamadığını ve bunun derslerine yansıdığını kaydetti. Eğitim kaynaklarının fiyatlarının çok yüksek olduğunu ifade eden Öztoprak, “Bu yüzden ders kitaplarını alamıyoruz ve eğitimimiz sekteye uğruyor. Öğrenciler robot değil. Üniversite öğrencileri sadece derslere girip çıkmakla yükümlü değil. Sosyal aktiviteleri de olmalı. Bunun için de ekonomik yeterliliklerinin olması gerekiyor. Üniversitelerin ve burslarımızın bu konudaki yetersizliği nedeniyle sosyal aktivitelerimizi yapamıyoruz” diye belirtti.
“BOYUN EĞEMEYECEĞİZ”
İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Gastronomi Bölümü’nde eğitim gören Buse Ataş ise, ekonominin sadece öğrencileri değil, bütün yurttaşları etkilediğini dile getirdi. Son beş yıl içinde pandemi ve depremle birlikte eğitimde çok kötü bir tablonun ortaya çıktığını vurgulayan Ataş, “Bizim üniversitemiz yüzde 97’lik bir zam yaptı. Ben geçen sene yıllık 38 bin TL harç ödeme yaptım. Bu sene gelen zamla birlikte 78 bin TL oldu. Şuan yapılan zam oranları, artan fiyatlar, oluşturulan baskı bunların tamamı halka vurulan bir darbedir. Hükümet kendi halkına karşı böyle bir savunma mekanizmasına geçiyor. Bunu doğru bulmuyorum. Buna boyun eğmeyeceğiz. Yurttaşları da boyun eğmemeye davet ediyorum” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTELER TİCARETHANEYE DÖNÜŞTÜ”
İstanbul Gelişim Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğrencisi Samet Özmen ise, seçimlerin ardından üniversitelere yapılan zamlara dikkat çekti. Özmen, üniversitelerin ticarethane merkezine dönüştüğünü belirten Özmen, öğrenici olmanın zorlaştığını söyledi. Eğitimin öğrencinin en temel ve doğal hakkı olduğuna vurgu yapan Özmen, “Eğitimi parayla satamazsınız. Bu durumu kabul etmeyeceğiz” dedi.
MA
