Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr kentine yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunan ve Musul vilayetine bağlı olan Mexmûr Kampı, 10 Nisan’dan bu yana abluka altında. Irak hükümetinin uyguladığı ambargo ve baskıların her geçen gün arttığı kampa girişler sınırlandırılıyor. Hiçbir inşaat malzemesinin kampa girişine izin vermeyen yetkililer, kamptakilerin diğer kentlere çalışmaya gitmelerine de izin vermiyor. Burada yaşayan yurttaşların mülteci kimlikleri “eksik evrak” gerekçesiyle üç yıldır yenilenmiyor. Bu nedenle yurttaşlar özgür seyahat edemiyor ve kontrol noktalarında durduruluyor. Bu durum eğitim ve sağlık başta olmak birçok hak ihlalini beraberinde getirirken, en insani ihtiyaçların dahi karşılanmasına izin verilmiyor.
Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkanı Ehmed Şehbaz, sürdürülen ambargoya ilişkin konuştu.
‘AMAÇ TESLİM ALMAK’
Irak hükümetinin Türkiye’nin talebi üzerine kampa dönük böyle bir politika geliştirdiğini söyleyen Ehmed Şehbaz, “Bakurê Kürdistan’dan 30 yıl önce göç etmiş bir halkız. Bu 30 yıllık süreçte birçok kamp değiştirdik ve zorlu günlerden geçtik. 27 yıla yakın bir süreçtir de Mexmur’da yaşıyoruz. Colemêrg ve Şirnex’te zulme uğrayan halkımız göç etmek zorunda bırakıldı. Göç etmemize rağmen yürütülen politika hiç bir zaman bitmedi. Çünkü teslimiyeti, boyun eğmeyi dayatıyorlar ancak Mexmûr halkı olarak her zaman yurtsever bir tavır koyduk. Çünkü meselenin bir varlık sorunu olduğunu biliyoruz. Irak’ın Hewlêr ile ya da Ankara ile sürekli bir diplomatik trafiği oldu. Mültecilik hakları alınmak isteniyor. Yaşam hakkı ihlal ediliyor. Halkın sağlık, eğitim ve ulaşım hakkı engelleniyor. Ancak insanlıktan, haktan ve hukuktan uzak olan bu politikalar amacına ulaşamayacak” diye belirtti.
‘IRAK KANUNLARINI İHLAL EDİYOR’
Irak’ın kanunlarını ihlal ettiğine dikkat çeken Ehmed Şehbaz, mültecilere verilen haklardan hiçbir şekilde yararlanamadıklarını belirtti. Ehmed Şehbaz, “Türkiye’nin baskıları, politikaları bu sonucu getirdi. Irak’ın mülteciler için düzenlemiş olduğu kanunlardan yararlanamıyoruz. Irak ve Türkiye’ye ortak olmuş, var olan haklarımızı ihlal ediyor. Irak hükümetinden talebimiz, kanunları uygulamasıdır. Kampın sağlık, eğitim, ulaşım ve diğer hakları tanınmalıdır. Halkımızın Bağdat ve diğer kentlere girişleri durduruluyor, geri gönderiliyorlar. Kampta doğmuş, büyümüş bir kişi ne eğitim hakkından ne sağlık ne de diğer haklarından yararlanamıyor. Burada yaşayan yurttaşlara imkanlar tanınmıyor. Irak bu şekilde kendi kanunlarını ihlal ediyor. Çünkü mülteci olan bir insanın okuma ve diğer hakları vardır. Bizim bir mülteci ve siyasi kimliğimiz var. Uyduruk gerekçelerle bu haklar ihlal edilemez” ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRATİK TEPKİLERE BAŞVURACAĞIZ’
Irak hükümetinin anti demokratik politikalarını devam etmesi durumunda demokratik eylemlerde bulunacaklarını söyleyen Ehmed Şehbaz, şöyle devam etti: “Kimlikler için yapılan başvuruların üzerinden 3 yıl geçti ancak halen verilmiyor. Buraya gelen heyete bildirdiğimiz bu talebimiz çarpıtılıyor. Sürekli oyalıyorlar. Bu da Türkiye’nin yürüttüğü politikaya hizmettir. Kampı maneviyat ve değerlerinden düşürmek istiyorlar. Ancak Irak da Türkiye’de biliyor ki bu kamp, her zaman iradesine sahip çıktı. Hiç bir zaman kimliğinden taviz vermedi. Çünkü bizlerin bir tarihi var, bir direniş geleneği var. Buradaki sorunların diyalogla çözülmesini istiyoruz. Eğer ki bu şekilde sürerse ve herhangi bir diyalog geliştirilmezse demokratik eylemlere başvuracağız. Kimliğimiz, varlığımız ve haklarımız için bunu yapacağız. Hiç kimsenin bizim haklarımızla oynamasına izin vermeyeceğiz. Irak Diş İşleri Bakanlığı, diğer kurum ve yapılar eğer ki üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmezse, Mexmûr sorunlarına bir çözüm geliştirmezlerse karşı tepkilerimiz ve demokratik eylemlerimiz olacak. Herkese sesimizi ulaştırmak istiyoruz. Ev yapımı için istenilen inşaat malzemelerin getirilmesine izin verilmiyor. İnsanlar ev yapamıyor çünkü malzemelerin getirilmesine izin verilmiyor. Bizler de buna karşı tepki geliştirmek ve demokratik tepkimizi göstereceğiz. Bu yanlış politikalara karşı tavrımız nettir.”
MA / Zeynep Durgut
