Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla, kutlama gerçekleştirdi. MED-DER’in önünde bulunan parkta gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda dil kurumu temsilcisi katıldı.
Burada ilk olarak konuşan MED-DER Eğitmeni İbrahim Halil Taş, Öğretmenler Günü’nün Kürt halkı için çok daha önemli olduğuna dikkat çekti. Taş, Kürt eğitmenlerin bilinçli olduğunu ve demokratik, ahlaklı ahlaklı toplumu esas aldığını vurgulayarak, “Kültür ve dilinin savunuculuğunu yapıyorlar. Dil olursa, Kürtler de olur. Bizi bir araya getiren dilimizdir. Siyasetimizde, örgütlülüğümüzde dilimiz önemli bir rol oynuyor. ‘Kendimi ifade edemiyorum’ söylemi kendini kandırmadır, kendinden uzaklaşmadır, sorumluluğunu yerine getirmemedir. O yüzden Kürtçe yazmak, okumak emek istiyor. Anadilde ulusal bilinç çok önemli. Ulusal bilinç insanı dil ve kültürüne bağlıyor. Ulusal bilinci olmayanlar; dilinden, kültürden, kendinden uzaklaşıyor” dedi.
Taş, “Ulusal bilinci olanlar ise; kendini Kürtlüğünde uzak tutmuyor. Kültür, sanatını seviyor. Dil ve kültürüyle barışıktır. Kürtlüğünü, sanatını, kültürünü savunabilir. Dilini konuşup, savunabilir. Çocuklarına anadilini öğretebilir” diyerek, ulusal bilincin önemine vurgu yaptı.
KÜRTLERİN ‘İLK ÖĞRETMENİ’
Kürt halkının ilk öğretmen olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı gördüğünü sözlerine ekleyen Taş, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın modeli İmralı’da demokratik müzakerenin önünü açtı. Sürecin başarıya ulaşması için devletin de olumlu adımlar atması gerekiyor. Kürtçe gibi zengin, dünyada zengin diller arasında yer alan bir dil, Meclis’te ‘Bilinmeyen dil‘ olarak görülürse Kürtlerin gönlü nasıl olacak bu sisteme? Demokratik sistemde Kürtlerin de kendini görmesi gerekiyor. Kürt dili, kültürü, sanatı kabul edilmelidir. Kürt dili her alanda kullanılmalı. Kürt ve Türk dillerinin aynı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘ANADİLDE EĞİTİM VERMEK İSTİYORUZ’
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi Serhat Kılıç ise, şu ifadeleri kullandı: “İnsanlık var olduğu sürece kendi içerisinde eğitim de var olmuştur. Bu şekilde var olan bilgi ve kültür, gelecek nesillere aktarılmıştır. İlk başta bu aktarım bir meslek olarak icra edilmese de belli bir yerden sonra toplum içinde bazı kişiler bu görevi icra etmişler ve bu şekilde öğretmenlik mesleği doğmuştur. Bu anlamıyla öğretmenliğin çok kutsal bir meslek olduğunu ifade edebiliriz. Ancak yaşadığımız toplumda da görüyoruz ki, öğretmenlik ancak çocukların ve toplumun ana diliyle gerçekleşirse anlam kazanabilir. Dolayısıyla Eğitim-Sen olarak, bu toplumun öğretmenleri olarak, bizler anadilde eğitim vermek istiyoruz. Çünkü mesleğimiz o zaman anlam kazanır. Mesleğimiz o zaman hak ettiği itibarına ulaşabilir.”
Kürt Dil Eğitmeni Musa Sanak da, Kürt dilinin önemine dair konuşarak, “Kendinizden, evinizden, sokağınızdan başlayarak, Kürt dilini geliştirin” çağrısında bulundu.
Kutlama Kürtçe stranlar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.
MA
