Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci, devam ederken iktidar somut adım atmadığı gibi cenaze ve taziyelere yönelik engellemeler ise devam ediyor.
Meclis’teki komisyonda dinlenen ve Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun silah yakma törenine katılan Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Êlih Eşbaşkanı Nezahat Toprak Hasan, taziye ve cenaze gömmeye yönelik engellere dikkat çekerek iktidarı sürecin ciddiyetine uygun davranmaya çağırdı.
HAREKET BARIŞ İÇİN İSTİKARARLI
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan süreçte Kürt Özgürlük Hareketi’nin net adımlar attığını belirten Nezahat Toprak Hasan, “27 Şubat’ta asrın çağrısını İstanbul’da dinlemiştik. O günden bugüne gelinen noktada, gerek silah bırakma töreni olsun, gerekse hareketin 3 gün önce açıkladığı bütün silahlı güçlerini Türkiye’den çekmesi olsun, hareketin çok samimi adımlarını görüyoruz. PKK’nin fesih edilmesinden, kendi adının artık kullanılmadığı bir yere geldiği, hareketin merkezi olarak aslında çok dikkat çekiciydi bu açıklama. Hareketin merkezi olarak ‘Güçlerimizi çekiyoruz’ demişti. Şimdi bu noktada açıkçası bu tarafın artık yapacak bir şeyi kalmadı, istikrarlı olma dışında pratik noktada bir adımı kalmadı” ifadelerini kullandı.
‘KÜRT’ÜN TAZİYESİNE HALA SALDIRILAR VAR’
Devletin hala somut bir adım atmadığını belirten Nezahat Toprak Hasan, “Geriye kalan şey, devletin hala somut adımlar atmamış olmasıdır. Evet, ülkenin refah düzeyi biraz yükselmiş oldu diyebiliriz, çatışmalar durdu diyebiliriz ama somut bir adım yok. Kürt’ün hala anayasal güvencesi yok ya da ben MEBYA-DER adına söyleyeceğim: Hala Kürt’ün taziyelerine saldırıların olduğu, hala cenazelerimizi alamadığımız bir yerdeyiz. Kimin ölüsünün nerede olduğunu bilmediğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Ya da hala infaz yakmalarının devam ettiği bir ülkede yaşıyoruz” diye konuştu.
KEMİKLERLE HELALLEŞME ÇAĞRISI
Sürecin baş müzakerecisi Abdullah Öcalan’ın hala cezaevi koşullarında olduğunu ve buna yönelik herhangi bir düzenlemenin yapılmamasının bir eksiklik olduğunu söyleyen Nezahat Toprak Hasan, şöyle devam etti: “Bir tarafın bu kadar somut adımlar attığı yerde, öbür taraftan söylemler yerine somut adımlar bekliyoruz. Yani saydığım bu gerekçeler, gerek Sayın Abdullah Öcalan’ın daha aktif katılması için koşullarının sağlanması, ya da cezaevindekilerin yasal süreçlerinin düzeltilmesi veya infazların durdurulması. Hala bu süreçte infazlar yakılıyor. Ya da biz kurumumuz açısından söyleyelim: Artık aileleri cenazeleriyle buluşturmalıyız. Meclis’e gittiğimizde de bunu söyledik, aileler evlatlarıyla helalleşmek istiyor. Yani aileler o toprakla, yıllardır hasretini çektiği bu çok acı; ama o kemikle gerçekten helalleşmek istiyor. Bütün bunları sağlamak, karşı tarafın misyonu değil, devletin rol ve misyonudur. Bu yüzden artık devlet bu konularda somut adım ataması gerekiyor. Ben her defasında söyledim, tekrardan söyleyeyim: Barışa çok yakın olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. En azından bunu hissedebiliyoruz.”
MA / Fethi Balaman – Melik Varol















