Künye   Hakkımızda
1 Kasım 2025, Cumartesi
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Gündem

McLaren: Marx’ın dili Kürdistan dağlarında yeni bir umut grameri buldu

Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sürecin nefes alması için gerekli bir koşul olduğunu belirten akademisyen Peter McLaren, “Uluslararası solun, Kürtlerden öğreneceği çok şey var. Kürdistan dağlarında, Marx’ın dili ve direniş şiiri yeni bir umut grameri buldu” dedi.

1 Kasım 2025
McLaren: Marx’ın dili Kürdistan dağlarında yeni bir umut grameri buldu
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sürecin nefes alması için gerekli bir koşul olduğunu belirten akademisyen Peter McLaren, “Uluslararası solun, Kürtlerden öğreneceği çok şey var. Kürdistan dağlarında, Marx’ın dili ve direniş şiiri yeni bir umut grameri buldu” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile başlayan süreçte PKK birçok adım attı. Abdullah Öcalan’ın perspektifleri doğrultusunda yürütülen çalışmalar kapsamında 26 Ekim’de Qendîl’de yapılan açıklamayla gerillaların geri çekilmeye başladığını duyurdu. Atılan bu adım hem Türkiye hem de dünya kamuoyunda geniş bir yankı uyandırdı.

Kanadalı eleştirel pedagog ve akademisyen Peter McLaren, Kürt meselesinin çözümüne dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu. McLaren, Kürt Özgürlük Hareketi’nin attığı son adımı “anıtsal bir jest” olarak nitelendirerek, “Ankara sessiz kalmaya devam ederse tarih, kaybedilen bir barışı değil, onu kavrayamayan hayal gücünü de kaydedecek” dedi.

‘BARIŞ BİR GRAMERDİR’

Barış ve Demokratik Toplum çağrısıyla birlikte Kürt Özgürlük Hareketi’nin attığı adımların önemine vurgu yapan McLaren, “Bu, onlarca yılın yıkıntıları arasında yazılmış bir barış şiiridir. Ancak barış, tıpkı demokrasi gibi, bir armağan değil, bir gramerdir; öğrenilmeli, uygulanmalı, güvenilmelidir. Şimdi asıl mesele, ihanetin ağırlığı altında ezilmeden Kürtlerin siyasi, kültürel ve insani haklarını koruyabilecek hukuki ve ahlaki mimariyi oluşturmaktır” diye belirtti.

‘KÜRDİSTAN DAĞLARI AHLAKİ BİR PUSULADIR’

“On yıllardır Kürdistan dağları, dünyanın devrimci düşleri için ahlaki bir pusula oldu” diyen McLaren, barışın gerekliliğini vurgulayarak, “Kürdistan dağlarında, Marx’ın dili ve direniş şiiri yeni bir vurgu, yeni bir umut grameri buldu. Barış, orada kök salarsa, dünya sosyalizminin haritasını yeniden şekillendirebilir. Devrimlerin bir zamanlar vaat ettiği zaferle değil, aslında sessizce aydınlanarak; barışın kendisinin bir sınıf mücadelesi gelmesiyle ve demokrasinin devletten kurtulmasıyla en gerçek haline gelebilir” diye belirtti.

BARIŞIN İNŞASI

McLaren, sosyalizmin tarihsel olarak uluslar ve halklar sorununda tökezlediğini belirterek, “Sosyalizm, evrensel ile tikel, sınıf ile kültür arasında sıkıştı” yorumunda bulundu. McLaren, “Kimileri özerkliği burjuva bir hayal olarak gördü; kimileri de kolektif onurun mihenk taşı olarak benimsedi. Kürt Hareketi ve özellikle Abdullah Öcalan’ın vizyonu üçüncü bir ufuk sundu, Demokratik Konfederalizm; yönetimselliğin komünlerden yukarı doğru ilerlediği, karar almanın nefes almak kadar yerel olduğu ve iktidar fikrinin katılım pratiği haline geldiği devletsiz bir demokrasi hayali. Türkiye’nin barış süreci başarılı olursa yani silahlar susar ve yerine meclisler gelirse, sonuç sosyalizm için yeni bir gramer olacaktır. Parti ya da parlamentodan değil, mahalleden, meclislerden, topraktan ve ortak özerklikten yana, merkezi olmayan bir sosyalizm. Sola, devlet iktidarının tükenmiş modelinden ziyade çeşitliliği çözümlenmesi gereken bir sorun olarak değil, demokrasinin can damarı olarak kabul edecek bir alternatif sunacaktır. Çok uzun zamandır, birçok sosyalist iç çatışmaları ‘gerçek sınıf mücadelesinden’ dikkat dağıtan şeyler olarak gördü. Oysa Kürt örneği bu ortodoksluğun yanlışlığını ortaya koyuyor. Barış inşası, özellikle aşağıdan doğan, kadınlar, ekolojik düşünce ve toplumsal karar tarafından beslenen bir barış inşası mücadeleden kaçış değil, onun en ileri biçimidir” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ SEÇİM

Barış sürecinin başarılı olması halinde bu durumun tüm dünyaya yayılacağına işaret eden McLaren, Demokratik Konfederalizm’in canlı bir örneğinin dünyaya sosyalizmin hiçbir zaman bir iktidar yapısı değil, aslında bir özgürlük pratiği olduğunu hatırlatacağını belirtti. McLaren, “Eğer Türk hükümeti barış sürecini kasten sabote etmezse, böyle bir barışın yankıları Türkiye sınırlarının ötesine de yayılacaktır. Bunlar okyanuslar boyunca, Chiapas’ın ormanlarında ve Barselona’nın meydanlarında, Buenos Aires’in işçilerin el koyduğu fabrikalarında ve Napoli’nin belediye meclislerinde yankılanacaktır. Kürt hareketinin sunduğu ve kalıcı bir barışın üreteceği şey yalnızca yerel bir çözüm değil, kurtuluşun ve özgürleşmenin gramerinde teolojik bir değişimdir. Latin Amerika’da bu yankı hemen hissedilir. Uzun süredir Demokratik Konfederalizm’in manevi kuzeni olan Zapatizm, zaten benzer bir dil konuşuyor; egemenlik olmadan onur, yöneticiler olmadan yönetim. Zapatistalar da dünyalarını aşağıdan inşa ettiler. Özerk belediyeleri ademi merkeziyetçiliğin ve emretmekten ziyade dinlemek ve öğrenmenin sembolü olarak dışa doğru şekillendi. Konfederalizme dayanan bir Kürt barışı, sosyalizmin proletarya diktatörlüğü değil, her biri özerk ama birbirine bağlı ezilenlerin federasyonu olduğu fikrini ve geleneğini pekiştirecektir. Bu barış, bütün yarımküreye, kurtuluşun sadece devleti ele geçirmek değil, aslında onun mantığını aşmak; gücü, konseyler, kooperatifler ve komünler aracılığıyla yatay olarak örmek olduğunu hatırlatacaktır” diye belirtti.

‘ULUSLARARASI SOL VE SOSYALİSTLER GÖZÜ ANKARA’DA’

Uluslararası sol ve sosyalist kesimler için bütün gözlerin Ankara’ya çevrildiğinin altını çizen McLaren, “Eğer hükümet bu fırsatı değerlendirebilirse ve Kürt Özgürlük Hareketi’ni demokrasinin inşasında meşru bir muhatap olarak tanımaya cesaret ederse, o zaman sosyalizmin anlamı da yenilenebilir. Çünkü böyle bir barış, adalet mücadelesinin iktidarı ele geçirmekle bitmediğini, farklılıkların barışmasıyla tamamlandığını kanıtlayacaktır. Dolayısıyla Türkiye’nin önünde duran seçim, aynı zamanda dünyanın da önünde duran bir seçimdir: 21’inci yüzyılda sosyalizm, bir başkaldırı ideolojisi olarak mı kalacak yoksa bir arada yaşama etiği olarak olgunlaşacak mı? Ancak Ankara’nın sessizliği bir politikaya dönüşür ve eski baskı refleksleri geri dönerse, bu zararın sınırları Türkiye ile kalmayacaktır. Bu durum, özgürlükçü siyaset hayali kuran her harekete dalga dalga yayılacak; bir zamanlar dayanışma olan yerde sinizmi, bir zamanlar inanç olan yerde ise umutsuzluğu öğretecektir. Zaten yorgunluk ve nostaljiyle parçalanmış olan küresel sol, bir başka olasılık ışığını daha kaybedecektir” ifadelerini kullandı.

‘SOSYALİZM İÇİN PEDAGOJİ GÖREVİ GÖREBİLİR’

McLaren, bu barışın uluslararası sol içindeki “dayanışma hiyerarşisini” kıracağını vurgulayarak, “On yıllardır uluslararası sol, Kürtlere sadece sembolik sempati göstermiş ve mezhepsel rekabetler ile teorik tükenmişlikler nedeniyle büyük ölçüde hareketsiz kalmıştı. Konfederal ilkeler üzerine inşa edilecek bir barış, bu pasif dayanışmayı aktif öğrenmeye dönüştürebilir. Batılı hareketler, devrimi “Üçüncü Dünyaya” sadece romantik bir gösteri olarak yansıtmak yerine, nihayet onları dinleyebilir ve demokrasiyi soyut bir kavram olarak değil, günlük bir emek gibi aşağıdan yeniden inşa etmeyi öğrenebilirler. Bu anlamda, Kürt barışı küresel sosyalizm için bir “pedagoji” görevi görebilir; çoğulculuk içinde bir arada yaşama dersi ve silahsız mücadele müfredatı sunabilir. Bu, Marx ve Mariátegui’nin, Öcalan ve Subcomandante Marcos’un komün ve taban topluluğunun dağılmış geleneklerini bir araya getirebilir. Bu vizyonların birleşmesi, aslında aralarındaki farklılıkları ortadan kaldırmayacak aksine onları yeni bir özgürlük diyalektiğinde uyumlu hale getirecektir. Bu diyalektikte slogan artık ‘Dünyanın işçileri, birleşin’ değil, ‘Dünyanın toplulukları, konfederasyon kurun!’ olacaktır” diye kaydetti.

‘BARIŞ FISILDAYARAK MÜZAKERE EDİLEMEZ’

Barış sürecinin “yavaş ve yaralı” adımlarla ilerlediğine ve hükümet kanadındaki sessizliğe dikkat çeken McLaren, “Sessizlik devam ederse, bu durum artık kasıtlı, alaycı ve yakışıksız görünür. Bu, kendi dönüşüm kapasitesine emin olmayan bir ulusun sessizliğidir. Hükümet, gerçekten pasifize edip yatıştırmaktan ziyade barışı istiyorsa artık tarihin akışına katılan bir aktör gibi hareket etmelidir. Kürtlerle olan ilişkisini uzun süredir belirleyen şüphe mekanizmasını ortadan kaldırmalı, ifadeyi suç sayan yasaları yürürlükten kaldırmalı, Kürtlerin kültürel ve dilsel haklarını tanımalı, cezaevlerini güneş ışığına açmalı ve Demokratik Konfederalizm’in mimarlarını ‘asiler’ olarak değil, demokrasinin muhatapları olarak masaya davet etmelidir. Barış, kulaktan kulağa fısıldayarak müzakere edilemez. Barış, hakikat komisyonlarıyla, kapsayıcı diyalogla ve tek suçu kendi kaderini tayin etmeyi hayal etmek olan siyasi tutukluların serbest bırakılmasıyla inşa edilen bir güven mimarisi gerektirir. Türk hükümetinin bugüne kadarki başarısızlığı sadece tereddütlerinden değil, aynı zamanda barışı bir tavizden ziyade siyasi bir güç olarak görememesinden kaynaklanıyor. Bu eksikliği gidermek için barışmanın bir ‘işlem’ değil, bir dönüşüm olduğunu anlamak gerekiyor. Devlet, tıpkı Kürt Hareketi’nin öğrendiği gibi, geleceğin korkuyla yönetilemeyeceğini öğrenmelidir” diye belirtti.

‘GERÇEK BİR BARIŞ…’

McLaren, ayrıca gerçek bir barış sürecinin cumhuriyetin dokusunu yeniden örmek anlamına geldiğini ifade ederek, “Eşitliliği bir kırılma değil, temel olarak kabul eden yeni bir anayasal sözleşme gerekiyor. Kürtlerin güçlerini geri çekmesi bir teklif, devletin cesaret kapasitesinin bir sınamasıdır. Ankara bu jesti sessizlikle karşılamaya devam ederse, tarih sadece kaybedilen bir barışı değil, onu kavrayamayan hayal gücünü de kaydedecektir” şeklinde konuştu.

‘ABDULLAH ÖCALAN’IN SESİ KILAVUZDUR’

“Abdullah Öcalan, sadece Kürt Özgürlük Hareketi’nin lideri değil, aynı zamanda siyasi vizyonunun mimarı, Demokratik Konfederalizmin ahlaki pusulası ve onlarca yıllık savaş ve sürgüne dayanan bir mücadelenin vicdanıdır,” diyen McLaren, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sürecin temel taşı ve kilidi olduğuna dikkat çekti. McLaren “Öcalan’ın özgürlüğünü inkar etmek, süreci sesinden mahrum bırakmak; kilit muhatabı zincire vururken müzakereden bahsetmek demektir. Eğer Öcalan özgürleşirse süreç tutarlılık ve meşruiyet kazanır. Onun varlığı, uyum jestlerini güvene çevirerek bir dizi kırılgan tavizi gerçek bir diyaloğa dönüştürecektir. Devlet, Öcalan’ı ve ortaklarını boyun eğdirilecek özneler olarak değil, siyasi bir sözleşmenin eşit tarafları olarak görüşmeye hazır olmalıdır. Öcalan’ın özgürlüğü aynı zamanda bölgeye ve uluslararası sola da bir mesaj gönderecektir. Diyalog, hesap verebilirlik ve ahlaki cesaret, kalıcı barışın gerçek araçlarıdır. Buna rağmen komisyonun onunla konuşmayı reddetmesi veya geciktirmesi kritik bir hata olup, müzakerenin merkezinde ahlaki ve stratejik bir boşluk yaratır” şeklinde konuştu.

‘KOMİSYONUN SESSİZLİĞİ’

McLaren, Meclis’te kurulan komisyonun süreç bağlamındaki sessizliğini eleştirerek, bunun Paulo Freire’nin eleştirdiği tahakküm anlayışını yansıttığını söyledi. McLaren, “Diyalog yerine otoritenin dayatılması, vicdan yerine prosedürün öncelikli tutulması ve çatışmanın yükünü taşıyanların yaşam bilgisinden ders almayı reddetmek, sürecin önündeki en büyük engellerdir. Komisyon, sadece Öcalan’la görüşmekle yetinmemeli; onu dinlemeli, süreci şekillendirmede bir ortak olarak sürece dahil etmeli ve vizyonunu barış için bir müfredat olarak görmelidir. Öcalan’ın özgürlüğü sürecin nefes alması için gerekli koşul; onsuz her adım boş bir jest olma riski taşıyor. Sesi, aşılması gereken bir engel değil, uzun bir şiddet tarihini barış, adalet ve demokratik birliktelikte yaşama olasılığına dönüştürebilecek bir kılavuzdur. Abdullah Öcalan bir kez daha ışığa adım atacak olursa, özgürlüğü sadece kendisine değil, tarihin tamamlanmamış pedagojisine de ait olacak. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, Paulo Freire’in ‘farkındalık’ kavramının bir kanıtı olurdu; ezilenlerin dünyayı adlandırma güçlerinin farkına varması. Özgürlüğü, José Porfirio Miranda’nın kurtuluşun somut bir sevgi işi olduğu, güvenin ölçüsünün kanaat değil adalet olduğuna inancını yansıtacak. Öcalan’ın özgürlüğüyle, bu ahlaki geleneğin yeniden dirilişini görebiliriz. Özgürlük mücadelesinin sadece politik değil, ontolojik olduğunu, varlığın egemenlik mekanizmasından geri kazanılmasını hatırlatan bir diriliş” dedi.

‘ANADİLDE EĞİTİMİN REDDİ SUÇTUR’

Eleştirel pedagojinin önde gelen isimlerinden biri olarak, Türkiye’deki okulların tek dilli olmasına da tepki gösteren McLaren, “Bir ulusun dili yalnızca bir iletişim aracı değildir; o ulusun ruhunun mimarisidir. Türkiye’de de okullar, ‘unutma atölyeleri’ haline gelmiştir. Coğrafyanın toprağında birçok dil yankılanıyor; Kürtçe, Arapça, Ermenice, Lazca, Çerkezce. Ama okullardaki sınıflar yalnızca birini kabul ediyor. Sadece Türkçe eğitim birlik değil, eğitim adı altında gizlenen sessiz bir şiddettir. Kürt çocukları için bu sadece dilsel bir haksızlık değil, günlük psikolojik bir mülkiyetsizleştirmedir. Anadilde eğitimin reddi hem politik hem de ontolojik bir suçtur. Dil, bilincin görünür kılındığı ortamdır; dünyayı adlandırdığımız ve adlandırırken de dönüştürmeye başladığımız yerdir. Bir çocuğun dilinden koparılması, sözcük ile dünya arasındaki bağı koparmak, öğrenme eyleminin tam ortasında onu dilsiz kılmak demektir. Türkiye’nin sınıflarında faşizm sadece ders kitaplarında değil, cümlelerin arasındaki sessizlikte, Kürt alfabesindeki harflerin silinmesinde, kendi adını söyleyenin cezalandırılmasındadır” dedi.

MA / Deniz Karabudak

İlgili Haberler

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi
Gündem

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

1 Kasım 2025
Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, cezaevinde ölü bulundu
Gündem

Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, cezaevinde ölü bulundu

1 Kasım 2025
DEM Parti Kadın Meclisi 25 Kasım programını açıklıyor
Gündem

DEM Parti Kadın Meclisi 25 Kasım programını açıklıyor

1 Kasım 2025
‘Kontrollü yıkım’ yan binanın duvarını da aldı!
Gündem

‘Kontrollü yıkım’ yan binanın duvarını da aldı!

1 Kasım 2025
1 Kasım: Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam yarattı
Gündem

1 Kasım: Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam yarattı

1 Kasım 2025
DFG’den 7 gazeteciye verilen cezaya tepki
Gündem

DFG’den 7 gazeteciye verilen cezaya tepki

1 Kasım 2025
Politika'dan Günün Yorumu
“Dostum Trump” ile buluşma
Politika'dan Yorum

“Dostum Trump” ile buluşma

Politika Haber
28 Eylül 2025
Politika'dan Söyleşi
Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba:  Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.
Politika'dan Söyleşi

Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba: Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.

Politika Haber
26 Ekim 2025

EN SON HABERLER

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi

1 Kasım 2025
Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, cezaevinde ölü bulundu

Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, cezaevinde ölü bulundu

1 Kasım 2025
DEM Parti Kadın Meclisi 25 Kasım programını açıklıyor

DEM Parti Kadın Meclisi 25 Kasım programını açıklıyor

1 Kasım 2025
‘Kontrollü yıkım’ yan binanın duvarını da aldı!

‘Kontrollü yıkım’ yan binanın duvarını da aldı!

1 Kasım 2025
1 Kasım: Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam yarattı

1 Kasım: Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam yarattı

1 Kasım 2025
DFG’den 7 gazeteciye verilen cezaya tepki

DFG’den 7 gazeteciye verilen cezaya tepki

1 Kasım 2025
McLaren: Marx’ın dili Kürdistan dağlarında yeni bir umut grameri buldu

McLaren: Marx’ın dili Kürdistan dağlarında yeni bir umut grameri buldu

1 Kasım 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!