Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan son gelişmelere dair Ronahî Tv’ye değerlendirmelerde bulundu.
Özerk Yönetim’e bağlı tüm meclis, kurum ve yönetim binalarına Suriye bayrağının asılması kararı, Süleyman Şah Türbesi, Minbic saldırıları, Kobanê’ye dönük saldırı girişimleri, Dêrazor’da yaşanalar, HTŞ ile görüşme ve Kürtlerin birliği konularında yöneltilen soruları yanıtlayan Mazlum Abdi, Türkiye ile “Dostlarımızın (uluslararası koalisyon) aracılığıyla kalıcı bir ateşkes için görüşüyoruz” dedi.
SURİYE BAYRAĞI
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim’e bağlı tüm meclis, kurum ve yönetim binalarına bugün itibarı ile Suriye bayrağının asılması kararına değinen Mazlum Abdi, “YPG’nin ilk kongresinde bu bayrağı biz kabul etmiştik. Bizim bu bayrağa karşı bir düşmanlığımız yok. Suriye iki parçaya ayrılmış, bir tarafta şu ana kadar BAAS bayrağı vardı bir tarafta da şuan kabul ettiğimiz kesimin kullandığı bayrak vardı. İç savaştan kaynaklı biz kendi özel bayraklarımızı kullandık. Ancak şuan farklı bir durum çıktı ortaya. Suriye genelinde bir bayrak üzerine anlaşma oldu. Bütün halkları bu bağımsızlık bayrağını dalgalandırıyor. Bu bayrak bizim için uygundur. Çünkü bu bayrak tekçi Suriye Arap Cumhuriyeti’nin bir bayrağı değil. Biz de bu yönde bir karar aldık. Ve bu kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Bu bizim Suriye’nin bir parçası olduğumuzu gösterir. Suriye halklarının bir bayrak üzerinden anlaşmasından kaynaklı biz de bir parçası olduğumuz için bu şekilde bir karar aldık” ifadelerini kullandı.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ
Mazlum Abdi, eskiden Kobanê’nin kuzeyinde Qereqozaq’ta bulunan sonra taşınan Süleyman Şah Türbesi ile ilgili bugün X hesabından yaptığı paylaşıma dair, “Bir anlaşma yok. Birçok şey söyleniyor. Bu Türkiye’nin hukuki uluslararası bir hakkıdır. Buna dair birçok sorun çıktı. Biz de bu yönde bir sorunumuz olmadığını gösterdik. Daha önce taşınması için gerekli yardımları yapmıştık şimdi de yeniden yerine getirilmesi için ‘gerekli yardımları yapmaya hazırız’ dedik. Biz kimse ile sorun yaşamak istemiyoruz. Uluslararası haklar çerçevesinde yürütülecek her şeye varız. Biz Suriye’nin bir parçasıyız. Buna karşı Türkiye’den her hangi bir cevap almadık. Aramızda bulunan uluslararası koalisyon güçleri Türkiye ile görüş alışverişinde bulunuyor. Onlar Türkiye’den bir cevap alacak. Bize düşen ne olursa yapmaya hazırız” dedi.
MİNBİC’TEKİ ATEŞKES İLANI
Türkiye ve desteklediği pramiliter güçlerin saldırdığı Minbic Kantonu’na dair sorulan soruyu yanıtlayan Mazlum Abdi, “Bir ateşkes ilan ettik. Uluslararası güçlerde içinde, Türkiye ile görüşmüşlerdi ve bizde bunu kabul ettik. Ancak şimdiye kadar saldırılar bitmiş değil. Qereqozaq ve Minbic’in içinde -orada da güçlerimiz var- durdu. Minbic’te askeri güçlerin kalmaması, Minbiclilerin kendi kendini yönetmesi yönünde bir anlaşma oldu. Minbic’te olan güçler şuan bunu uygulamıyor çünkü bu anlaşma daha yürürlüğe girmedi. Yarın bu anlaşmanın yürürlüğe girmesini umut ediyoruz. Ne kadar uyacaklarını göreceğiz” diye konuştu.
KOBANÊ’YE DÖNÜK SALDIRI GİRİŞİMLERİ
Kobanê’ye dönük saldırı girişimlerine değinen Mazlum Abdi, “Qereqozaq köprüsü geçildi ve bir saldırı girişimi oldu. Bu da bir tehlike yarattı. Amaçları Kobanê’yi ablukaya almaktı. Ancak arkadaşlarımız kahramanlık ile bunu engelledi. Bu önemli bir meseledir. Bu sadece Kobanê’yi ve Rojava’yı ilgilendiren bir mesele değil bütün dünyayı ilgilendiriyor. Saldırılara karşı her türlü önlemi aldık. Kobanê’den DAİŞ’i nasıl çıkardıysak, bir kez daha çıkartırız. Uluslararası dostlarımız var. Biz Minbic’te yaptığımız anlaşmanın genele yayılmasını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘FIRAT SINIR OLACAK’
Dêrazor’da HTŞ’nin Şam’ı aldıktan sonra Suriye ordusunun boşalttığı alanlara QSD’nin geçmesinin DAİŞ’e karşı bir hamle olduğunu vurgulayan Mazlum Abdi, şunları söyledi: “Orada yaşanan farklı. Bir boşluk oldu DAİŞ tehlikesi vardı. Uluslararası koalisyon ile karar aldık ve güvenlik için bir süre kontrol ettik. Söylenen gibi uzun süreli kalmak için geçmedik. Türkiye’nin ‘bunlar fırsat buldu genişliyor’ demesi gibi bir durum yok. HTŞ güçleri geldiğinde bir anlaşma sağladık. Güçlerimiz birkaç gün daha kaldı ve işlerini tamamladıktan sonra eski yerler geri çekildiler. Fırat sınır olacak şekilde bir anlaşma yaptık. Bunun bozulmamasını umut ediyoruz.”
MA