Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Madımak Katliamı Davası’nın zaman aşımı gerekçesiyle düşmesini protesto etmek amacıyla Yüksel Caddesi’nde açıklama yapmak üzere bir araya geldi. Saatler öncesinden caddeye giriş çıkışları tutan polis, burada açıklama yapılmasına engel oldu.
Polisin engelini protesto eden kitle, Ziya Gökalp Caddesi üzerinde bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi önünde bir araya gelerek buradan Sakarya Caddesi’ne alkış, slogan ve zılgıtlarla yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte, katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı döviz, “Madımak’ı yakanlar AKP’yi kuranlar” ve “Yasalar sokakta yazılır” yazılı dövizler taşındı. Yürüyüşte, “Zamanaşımı kararını tanımıyoruz” yazılı pankart taşındı ve sık sık “Katil devlet hesap verecek” sloganı atıldı. Sakarya Caddesi’ne ulaşan kitle burada basın açıklaması yaptı.
“OTELİ KUŞATANLAR ÜLKEYİ KUŞATTI”
Açıklamada söz alan PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, 30 yıllık adalet arayışlarının mahkeme duvarına çarptığını söyledi. Katliam anından itibaren katillerden ve katliamcılardan yana tutum alındığını, devletin katilleri serbest bıraktığını ifade eden Erçe, “Bununla da yetinmeyerek davayı düşürdüler. Bu karar bizim için yok hükmündedir. tanımıyoruz ve tanımayacağız. Affetmiyoruz ve affetmeyeceğiz. Bir kez daha gördük ki, 2 Temmuz’da Madımak otelini kuşatanlar artık ülkeyi kuşatmışlardır” dedi.
“DEVLETİN İÇİNDE OLDUĞU BİR KATLİAM”
Söz konusu zaman aşımı kararının milyonlarca insana yönelik bir tehdit olduğuna dikkati çeken Erçe, “Amaç, katilleri affetmek toplumsal muhalefete göz dağı vermek ve halka parmak sallamaktır. Çünkü biz çok iyi biliyoruz ki Madımak otelini ateşe verenler aynı zamanda Musa Anter’i, Uğur Mumcu’yu, Bahriye Üçok’u, Turan Dursun’u, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Hrant Dink’i, Tahir Elçi’yi ve daha yüzlerce ve binlerce aydını, demokratı, yurtsever, sosyalist devrimcileri katledenlerdir. Madımak katliamı, sadece devlet göz yumduğu için yapılmış bir katliam değil, bizzat devletin, kolluk kuvvetleri ve bürokrasisinin içinde bulunduğu bir katliamdır. Bu davayı zamanaşımına uğratmak aslında kontrgerillayı aklamak, faili meçhul binlerce cinayetin üzerini örterek, yeni cinayetlere zemin hazırlamaktır. Ülkede yaşayan binlerce aydını, yazarı, gazeteciyi baskı altına almaktır” diye konuştu.
“OMUZ OMUZA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Katliamlara karşı mücadeleye devam edeceklerini belirten Erçe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama ne yaparlarsa yapsınlar, halkımız türkü söylemeye, semah dönmeye, kol kola, omuz omuza halaya durmaya devam edecek. Bu ülkeye barışı da özgürlüğü de demokrasiyi de biz getireceğiz. Sivas Madımak davası, sonsuza kadar insanlık davası olarak kalacaktır. Cezaevlerinde on binlerce haksız ve hukuksuz bir biçimde tutulan siyasi düşüncelerinden dolayı tutsak edilenler, hasta ve yaşlılar, halkın iradesi ile seçilmişler dururken, katillerin affedilmesini, katliam davalarının zaman aşımına uğratılmasını kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Kimsenin dilinden, kültüründen, inancından, milliyetinden, cinsiyetinden ve cinsel yönelimlerinden, dünya görüşünden dolayı zulme uğramadığı, katledilmediği, zindana atılmadığı, sürgün edilmediği, asimilasyona, inkar ve imha politikalarına maruz kalmadığı laik, eşit, özgür ve demokratik bir ülkeyi birlikte inşa edeceğiz.”
“AKP ZULMÜNE SESSİZ KALMAYACAĞIZ”
Karanlığa teslim olmayacaklarını dile getiren Erçe, “AKP zulmüne sessiz kalmayacağız. Şeriata geçit vermeyeceğiz. Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Çerkez, Müslüman, Laz, Alevi, Hıristiyan, Yahudi, Ezidi, Süryani bütün milliyet ve inançlardan Türkiye halkları olarak, emeğin iktidar olduğu barış içinde yaşanılan bir ülke kuracağız. Hepimiz Aleviyiz, hepimiz otuz üçleriz. Zaman Aşımı kararınızı tanımıyoruz, tanımayacağız. Siz affettiniz biz affetmeyeceğiz.”
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.
MA