AKP Grup Başkanı Abdulhamit Gül, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin tümü üzerinde konuştu.
Görüşmede bin yıldır bu topraklarda yaşayan kimliklerin reddedildiğini, köylerin boşaltıldığını, faili meçhul cinayetlerin yaşandığını, Alevilerin dışlandığını kabul eden Gül, kendi iktidarları döneminde bunların yaşanmadığını ileri sürdü. “Sorunum var” diyenleri reddetmediklerini iddia eden Gül, Kürtçe’nin hala Meclis tutanaklarına “Bilinmeyen dil” olarak yer almasına ve Kürtçe şarkı söyleyenlerin ırkçı saldırıya uğraması, konserlerin yasaklanması ve pek çok hususa rağmen “Kürtçeyi bilinmeyen dil tanımlanmasından uzaklaştırdık” iddiasında bulundu.
AKP ve devletin propagandası yapan ve birer özel savaş aygıtı gibi çalışan televizyon, radyolara işaret eden Gül, bu adımları övdü.
KÜRT SORUNUNU İNKAR ETTİ
Sürece ve Meclis’te kurulan komisyona dikkat çeken Gül, Kürtler ile Türkler arasında bir sorun olmadığını ve hiç savaşmadıklarını söyledi. “Terör” sorunu olduğunu ileri süren Gül, “Türk ile Kürt ne zaman savaştı ki barış olsun? Türk ile Kürt arasında hiçbir zaman savaş olmadı. Türk’ün de Kürt’ün de kendi arasında hiçbir zaman bir sorunu olmadı” diyerek, Kürt sorununu inkar etti.
DEM Parti Şirnax Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, “Kürt’ün dil sorunu var, eşit yurttaşlık sorunu var, meseleyi ‘terör’ diyerek gerçekten gizlemeye mi çalışıyorsunuz?” diye sorarak, tepki gösterdi. Nevroz Uysal Aslan, “İsmini doğru koyarsanız çözümü de doğru bulabilirsiniz” dedi.
SALDIRILARI GÖRMEZDEN GELDİ
Gül, Suriye’de Kürtlerin yaşadığı bölgelere yönelik askeri saldırıları görmezden gelerek, bölgede yaşayan Kürtler ve diğer halklar ile sorunları olmadığını iddia etti. Gül, iktidar ve devlet yetkililerin bölgedeki Kürtlere yönelik tehditlerine rağmen, “Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz” dedi.
YENİ ANAYASA VURGUSU
Gül, var olan Anayasa’yı 12 Eylül 1980 darbesi olarak tanımlayarak, bu Anayasa’nın artık Türkiye’yi taşımadığını ifade etti. Gül, “Türkiye, bu anlamda, yeni ve sivil anayasasını, özgürlükçü anayasasını yapmak zorundadır ve hep birlikte; genciyle, kadınıyla doğusuyla, batısıyla, Alevi’si, Sünni’siyle bir toplumsal sözleşme olarak, ‘Bu benim anayasamdır’ diyerek sahipleneceği bir anayasayı bu dönem hep birlikte yapmak boynumuzun borcudur. Herkesin bir toplumsal sözleşmeyle ortak geleceğe umutla baktığı bu Türkiye’yi hep beraber inşallah, yeni anayasayla taçlandıracağız” diye konuştu
MA
