Kürdistan ve Türkiye’deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere yönelik birçok hak ihlali yaşanıyor. Hasta tutukluların tedavisi engellenirken, cezası biten tutukluların da infazı yakılıyor. Cezaevlerinde giderek artan şiddet sarmalına karşı birçok tutuklu yasal hakları için direniyor. Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları ve hak ihlallerine karşı 4 Ekim’de başlatılan ve 16 Kasım’dan bu yana süresiz-dönüşümsüz olarak süren açlık grevi devam ediyor. Yine, Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklular, kötü muamele ve hak ihlallerine karşın 12 Kasım’dan bu yana açlık grevinde.
Hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevlerine Giresun Espiye L Tipi Cezaevi de katıldı. Cezaevinde bulunan tutuklular hak ihlallerine karşı 5 kişilik gruplarla 5’er günlük açlık grevlerine başladı. Konuya ilişkin konuşan TUHAY-DER Wan Şubesi Eşbaşkanı Edibe Babur, “Kürt çocukları için açtıkları cezaevlerine alfabe yetmiyor. Cezaevlerinde birçok sorun var. Bunun tek çözümü Kürt halkının ortak bir tepki vermesidir” dedi.
“AĞIR BASKILAR YAŞANIYOR”
Kürdistan ve Türkiye’de birçok cezaevinde hak ihlaline karşı açlık grevlerinin devam ettiğini hatırlatan Babur, “Birçok cezaevinde açlık grevi var. Arkadaşlarımızın talepleri bellidir. Tecridin kaldırılmasını, aileleriyle görüşmek gibi insani talepleri var. Ne yazık ki yetkililer buna gözlerini kapatıyor. Adalet Bakanlığı yetkileri yerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözleri ve kuralları geçerli. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne derse cezaevlerinde o politika yürütülüyor. Bu nedenle cezaevlerinde büyük baskılar yaşanıyor. Şu an bütün cezaevlerinde baskı ve şiddet var” dedi.
“CEZAEVLERİNE HARF YETMİYOR”
30 yıllık tutukluluğunun ardından tahliye edildiği sırada tekrar gözaltına alınıp tutuklanan Şadiye Manap’ın durumunu hatırlatan Babur, “30 yıldır içeride olan birinin tekrar tutuklanması bir gözdağıdır. Bu mesajı herkese veriyorlar. Cezaevlerinde yaşananlar keyfiliği geçti bu yapılanlar talimattır. Bu barbarlığın önüne geçilmesi gerekiyor. En önemlisi son dönemlerde artık tutuklular tek kişilik hücrelere koyuluyor. Kürdistan ve Türkiye’deki tüm cezaevlerini S tipine dönüştürmek istiyorlar. Artık alfabe cezaevleri için yeterli gelmiyor, birçok harfli cezaevi var. Kürt çocuklarına zulüm etmek için kurdukları cezaevleri için harfler bile artık yetmiyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bu durumu hiçbirimizin kabul etmemesi gerekiyor” diye konuştu.
“KÜRTLER BAŞ EĞMEZ”
Kürtlerin kimseye baş eğmeyeceğini belirten Babur, “Cezaevlerindeki bu şiddeti bitirmek için Kürt halkının birlik olması ve bunu kabul etmemesi gerekiyor. Garibe Gezer için ‘intihar etti’ dediler ama daha sonra Gezer’in şehit edildiğini ortaya çıktı. Görüntüler Gezer’e nasıl işkence edildiğini ortaya koydu ama savcılık buna karış takipsizlik verdi. Halkımız bunu unutmamalı. Kürt halkı buna karşı demokratik haklarını kullanmalıdır” dedi.
MA
