İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım’da üçüncü defa kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde DEM Parti döneminde göreve getirilen yöneticiler görevden alınarak, yerlerine farklı kamu kurumlarından isimler getirildi. Kayyım Tuncay Akkoyun, tarafından Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Sendikası (TÜMBELSEN) üyesi olan yöneticilerin görevden alınması, belediye binası önünde protesto edildi. Açıklamaya görevden alınan isimler ile TÜMBELSEN Genel Başkanı Erdal Bozkurt’un da yer aldığı sendikalılara DEM Parti de destek verdi. “Halk İradesini Savunuyoruz, Kayyım Darbedir” ve “İş ve Yaşam Güvencemizi Gasp Eden Kayyımlara Hayır” pankartları açılan açıklamada TÜMBELSEN Gelen Başkanı Erdal Bozkurt konuştu.
“KAYYIMDA NASIL BİR KAMU YARARI VARDIR?”
Kayyım atamalarının hukuksuz bir şekilde yapıldığını kaydeden Bozkurt, Türkiye’de demokrasinin en temel değerlerinin ve işleyişinin ayaklar altına alındığı anti demokratik sürecin yeniden başlatıldığını söyledi. Halkın tercihinin bir kez daha yok sayılmasının, sandık sonuçlarına dönük “siyasi darbe” olduğunu kaydeden Bozkurt, yerel seçimlerin anlamsızlaştırılmak istendiğini ifade etti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kayyım atamalarını “başkanlığın düşmesi değil geçici olarak görevden uzaklaştırma olarak” açıkladığını hatırlatan Bozkurt, “Geçici olarak görevden uzaklaştırma işlemi söz konusu ise, soru şudur; kurumların kamu hizmetlerini sunumunda görevli kamu görevlilerini açığa alma, uzaklaştırma hangi akla ve hukuka uygundur, bu işlemde nasıl bir kamu yararı vardır? Seçimle göreve gelmiş Belediye Meclisleri neden işlevsiz hale getirilmektedir. Eğer Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerinde yapılan geçici görevden uzaklaştırma ise, belediye meclisinin kendi arasında seçeceği bir başkan vekili bu sürede bu görevi üstlenmesi ve belediye faaliyetleri yine seçilmişler eliyle yürütülmesi gerekmiyor mu? Yani söylem başka uygulama başkadır. Neresinden baksanız bir hukuk garabetine, darbe dönemlerinin uygulamalarına, yerel demokrasinin rafa kaldırıldığına şahit oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“İŞ VE YAŞAM GÜVENCESİ GASP EDİLDİ”
Kayyım uygulamasının belediyelerde çalışan emekçilerin iş ve yaşam güvencesinin de gasp edilmesi şeklinde sürdürüldüğünü kaydeden Bozkurt, “Mardin Büyükşehir Belediyesine atanan kayyım, göreve getirildiği 4 Kasım günü ilk iş olarak, halkın seçtiği belediye eşbaşkanlarının halka hizmet üretmesi için görev verdiği tüm üst yöneticileri, daire başkanlarını ve müdürleri görevden uzaklaştırmıştır. Bazılarını memuriyetten açığa almış, yerlerine o görevlerle alakasız kişilerden vekâleten atamalar yapılmıştır. Yine benzer bir şekilde Esenyurt, Batman ve Halfeti Belediyelerinde de kayyımlar ilk iş olarak tüm üst yöneticiler ve birim müdürlerini görevden alarak yerlerine atamalar yapılmıştır. Emekçilerin iş ve yaşam güvencesini gasp etmeye yönelik bu hukuksuz uygulamalar göstermektedir ki; kayyımlar sadece halkın demokratik iradesini yok saymayı değil halkın belediyelerini halktan tamamen kopartmak. Belediyeleri halkın kapısından dahi giremediği, halk için hizmet üretmeyen, beton bariyerlerle örülü taş binalara dönüştürmek için buralardaki emekçileri, yöneticileri özel olarak hedef seçmektedir” dedi.
“DİRENİŞİ BÜYÜTECEĞİZ”
Kayyım atamalarının bir bütünen Türkiye’ye yayıldığını kaydeden Bozkurt, iktidarın “açık bir diktatörlüğe” dönüştüğünü belirterek, “Biz yerel yönetim emekçileri bir kez daha haykırıyoruz; görevden alsanız da, açığa alıp işten de atsanız size teslim olmayacağız. Başta ihraç edilen ve açığa alınan arkadaşlarımızın işe iade edilmesi olmak üzere; haklarımız için, özgür, demokratik ve barış dolu aydınlık bir gelecek için, adalet için ülkenin dört bir yanındaki tüm üyelerimizle ve emekten, demokrasiden, barıştan yana dostlarımızla birlikte bu zulmün karşısında omuz omuza direnişi büyüteceğiz” diye konuştu.
Açıklama “Kayyımlara teslim olmayacağız” sloganlarıyla sona erdi.
MA